Geçtiğimiz günlerde yaşanan bazı olaylar İslam
dininin en büyük müdafiinin yine İslam
olduğunu gösterdi. Bu olaylardan yola çıkarak rahatlıkla
söyleyebiliriz ki eğer İslam dini, müntesipleri tarafından
hakkıyla yaşanabilse bütün dünyanın İslam ile şereflenmesi işten
bile değil…
İlk olay en yeni olanı…
ABD'li eski bir asker, "nefret" nedeniyle bombalamayı
planladığı İslam Merkezini ziyaret ettikçe İslam ile
tanışıp Müslüman oldu.
Ortadoğu, Somali, Filipinler, Güney Amerika gibi
bölgelerde uzun yıllar görev yaptığını belirten
McKinney, ülkesine döndükten sonra içinin
"Müslümanlara karşı nefretle" dolduğunu belirtti.
İlerleyen dönemlerde aklına bir camiyi yok edip, çok
sayıda Müslümanı öldürmek ya da yaralamak fikrinin
düştüğünü ve kendi el yapımı bombasıyla yakınlardaki
Muncie İslam Merkezi'ne saldırmayı tasarladığını
anlattı.
O dönemde yakalanıp, cezaevine girmeyi dahi umursamadığını
anlatan McKinney, bir gün küçük kızının eve gelip sınıflarına gelen
yeni bir Müslüman çocuğun kıyafetlerini anlatması üzerine,
mahalledeki İslam Merkezine giderek Müslümanlarla
tanıştığını belirtti.
Gittiği İslam merkezindeki Müslümanların kendisine
Kur’an-ı Kerim'den ayetler okuduğunu ve 8 haftada
İslam'dan etkilendiğini belirten McKinney,
"Cami'de her gün daha uzun saatler harcamaya başladım ve her
şey çok mantıklı gelmeye başladı. Şehadet getirip, Müslüman olmak
istedim ve oldum." ifadelerini kullandı.
Müslüman olduktan sonra birçok insan için ilham kaynağı haline
geldiğini ve şu anda bir zamanlar bombalı saldırı
düzenlemeyi planladığı Muncie İslam Merkezi'nin
başkanı.
İkinci olay ise Yeni Zelanda’da yaşandı.
Acıları hala taze olan Yeni Zelanda’daki camiye
yapılan terör saldırısı ve katliam sonrasında Yeni
Zelanda’da İslam adına çok sevindirici gelişmeler
yaşandı ve yaşanmaya devam ediyor. Katliam sonrası
sayıları her geçen gür artan 500 civarında Yeni Zelanda’lı
İslamiyet ile şereflendi. Ülke başbakanından polislerine
ve sokaktaki halka varıncaya kadar tüm ülkede yaşayan insanlar
tarafından büyük bir hüsn-ü kabul gördü. İnşallah İslam’ın güzel
yüzünü gören Yeni Zelanda halkından İslamiyet ile
şereflenenlerin sayısı daha fazla olacaktır.
Üçüncü olay ise İskoçya’dan…
İskoçya vatandaşı Alan Rooney, çevresinde
hiçbir Müslüman olmamasına rağmen tatil için gittiği
Türkiye'de duyduğu ezan sesi bütün hayatını
değiştirdi.
Alan Rooney, Müslüman olma sürecini şöyle anlatıyor:
“Her şey Türkiye'de deniz kenarında yaptığım bir tatilde
camiden gelen ezan sesini duymamla başladı. İçimde bambaşka bir
hisle uyandım ve bu bana ruhani arayışımla ilgili ilham verdi.
Evime geri döndüğümde hemen bir kitapçıdan Kur'an aldım ve okumaya
başladım. Bu yolculuğumda hep Allah'tan bana yol göstermesini
diledim.”
“Kur'an beni gerçekten çok sarstı. Okumak için oldukça
ürkütücü bir kitap; çünkü kendinizle ilgili çok şey buluyorsunuz.
Kendimle ilgili sevmediğim bazı şeyleri Kur'an'la keşfettim. Bu
yüzden, kendimle ilgili değişiklikler yapmaya karar verdim. Kur'an
okumayı ve bu süreci istediğim zaman durdurabileceğimi biliyordum
ama bu çok önemli bir şeyden vazgeçmek olacaktı. Ve ben sürecin
sonunda Müslüman olacağımı biliyordum.”
“Bütün bunların kilit noktası, süreçte her şeyi sorgulamam
oldu. Dini bir konuda değişim için önce sorgulamak gerekiyor.
Kendini sorguluyorsun, neler duyduğunu ve okuduğunu sorguluyorsun.
Eğer bir şeylerin kendin için doğru olmadığını hissediyorsan da
zaten onun senin için olmadığını anlıyorsun. Önsezilerini ve
kalbini dikkatle dinlemek zorundasın.”
“Bu süreç benim 18 ayımı aldı. Bazı insanlarda daha kısa,
bazılarında daha uzun da sürebiliyor. Ben her şeyi hiçbir yardım
almadan kendim öğrenip, yaptım. O süreçte hiçbir Müslüman tanıdığım
da yoktu. 18 ayın sonunda Müslüman olduğuma karar verdim. 5 vakit
namaz kılan, Ramazan ayında oruç tutan ve Kur'an'ın öğretilerine
göre yemek yiyen biri haline dönüşmüştüm.”
Evet, bu üç hikâye bize İslam dininin en büyük
savunucusunun yine İslam olduğunu gösteriyor.
En başta söylediğimi yine söylüyorum: İslam dini,
müntesipleri tarafından hakkıyla yaşanabilse bütün dünyanın İslam
ile şereflenmesi işten bile değil…
facebook.com/msbeser
twitter.com/msbeser
instagram.com/msbeser