İslamiyet'te kediler "temizlik" ile simgelenmiştir ve saygın bir yer edinmişlerdir. Hz. Muhammed'in bir kedi dostu olması Müslümanlar için bir övünç kaynağıdır. İşte kedilerin Müslümanlar'ın hayatındaki yerine dair bilgiler. Kedi beslemek sünnettir Hz. Muhammed, Uhud seferinde, ordunun önüne yavrularını emziren bir kedi çıkınca, kedinin başına ezilmemesi için bir nöbetçi dikip koca bir orduyu o kedinin etrafından dolaştırmış. Hz. Muhammed, kedisi Müezza içtikten sonra kapta kalan su ile abdest alacakken Sahabe-i Kiram Ebu Nuaym "Ya Resul o sudan kedi içti" deyince, Resulullah "Onlar en temiz ağıza sahiptirler." buyurmuş ve abdest almıştır. Hz. Muhammed'in eşi Hz. Aişe tarafından yapılan rivayete göre Hz. Muhammed şöyle demiştir: "Şüphesiz ki kedi necis (pis) değildir, o da ev halkından bazısı gibidir" buyurdu. İmam Şafii'ye göre, kedi su içtikten sonra arta kalanı temizdir. İmam Mâlik'e göre, kedinin artığı temizdir. İmam Ahmed bin Hanbel'e göre, kedinin artığı temizdir, onunla abdest almak mekruh değildir. Hadîslerin ve İslam alimlerinin açık delâletinden şu hükümler anlaşılıyor: Kedi necis (pis) değildir. Artığı da necis (pis) olmaz, o bakımdan arta kalan su ile abdest alınır. Kedinin su ve gıda ihtiyacını karşılamak ve bu hususta kolaylık sağlamak sünnettir. Kedi’de büyük bir sır vardır. Nankör değildir. Kulaklarıyla de görür. Radarı vardır. Çok sabırlıdır. Abdest edeceği zaman yeri kazar, yapar ve örter. Hürriyetine çok düşkündür.