İslam'da camii yoktur kararı çıktı!
Abone olAnkara 23. Asliye Hukuk Mahkemesi , bir dava nedeniyle camilerle ilgili inanılmaz iddialarda bulundu.
Ankara 23. Asliye Hukuk Mahkemesi, otomobilinin üzerine minare
düşen vatandaşın tazminat istemini kabul etti, bilirkişi raporunu
dayanak yaparak, ‘‘İslam dininde cami diye bir kavram yoktur.
Olaydan da Diyanet sorumludur’’ diye karar verdi. Otomobili yıkılan
minarenin altında kalan Şakir Aydoğdu adlı vatandaşın tazminat
istemini kabul eden mahkeme kararında, ‘‘İslam dininde cami diye
bir kavram olmadığı’’ görüşüne yer verildi. Ankara 23. Asliye Hukuk
Mahkemesi, 6 Eylül 2000'de Ankara Batıkent 3. Caddedeki Mevlana
Celalettin Rumi Camisi'nin minarelerinin birinin yıkılması sonucu
otomobili enkaz altında kalan Şakir Aydoğdu'nun açtığı tazminat
davasında Hazine'yi 4 milyar 635 milyon liralık zararı yasal
faiziyle ödemeye mahkûm etti. PEYGAMBER YIKTI Mahkeme kararında,
Diyanet'in camileri denetleme zorunluluğu bulunduğu ve
sorumluluktan kaçamayacağı belirtilerek, ‘‘Diyanet bu konuda hiçbir
mazeretin arkasına sığınamaz’’ denildi. Karara dayanak yapılan
bilirkişi Erol Baydar'ın raporunda ise İslam'da camilerin yeri
konusunda şu çarpıcı değerlendirmeler yapıldı: ‘‘İslam dininde
esasında cami diye bir kavram yoktur. Nedenine gelince dinin
kaynağı Allah'tır. Evren Allah'ın mülküdür. İnsanoğlu ise Allah'ın
özenerek yarattığı kendisine akıl ve irade verdiği kuludur. Kul
evrenin her yerinde ibadet yapabilir. Cami yapmak bir anlamda dini
şekle boğmaktır. İslam dinine inananı şekil karşısına geçip ibadet
etmeye mecbur kılmaktır. Mamafih Hz. Muhammed zamanında yapılan bir
cami veya mescidin olduğunu kimse öne sürememektedir. Hatta Hz.
Muhammed zamanında yapılmaya kalkışılan bir mescidin bifiil Hz.
Muhammed tarafından yıkıldığı, İslam dini üzerinde söz sahibi olan
aklı başında çıkarcı olmayan din adamlarınca kaynak kitaplara
yazılmaktadır. DİYANET BİLMİYOR Saltanatın ve hilafetin
kaldırılması sırasında dinin bir ticari meta haline gelmemesi
eğitimde birlik gibi dinde de birliktelik sağlanması dinin dejenere
edilmemesi için bu işte görevli Diyanet İşleri Başkanlığı adında
bir kurum kurulmuştur. Mamafih bu yoksul halkın bütçesinde önemli
bir pay alan geniş kadro ve imkana sahip olan Diyanet Başkanlığı
açılan bu davadan da yaptığı savunmadan ve basına yansıyan
haberlerden anlaşıldığı üzere ülkede ne kadar cami yapıldığından
haberi olmadığı gibi ne kadarına da devletin kadrolu imamı
çalıştığını, yapılan caminin kim tarafından hangi amaçla
yapıldığını kimlere hizmet verdiğini bilmediği gerçektir.
Kaynak:Milliyet