İslam sola daha yakındır
Abone olKanal 7'nin başarılı anchormani ve Sabah yazarı Ahmet Hakan, İslam ve solculukla ilgili görüşlerini, Tempo'ya anlattı.
İslam sola daha yakındır Tıpkı dün olduğu gibi bugün de İslamcılık
yeni bir tartışmayla kendine bir açılım arıyor. Özellikle
Türkiye'de İslamcılar bugüne kadar 'sol' denildiğinde kâbus görüyor
gibi olsalar da, devir değişiyor. İslam hem de İslamcıların içinden
çıkan yeni bir 'arayış'la tanışıyor: Solcu İslamcılar. İslam solu
yeni keşfetti. Bu yakınlaşmanın odağında ise İslam dininin aslında
sola daha yakın olduğunun analizi yatıyor. Aslında Türkiye için
yeni olsa da İslam ve sol eski bir tartışma konusu. Suriye'deki
Müslüman Kardeşler örgütünün liderlerinden Mustafa es-Sıbai'nin
İslam sosyalizmi çalışması, Seyit Kutup'un eski bir solcu olarak
duruşu, Mısır'daki İslami sol hareketler, İran'da Ali Şeriati gibi
devrimi hazırlayan aydınlar, sol ve İslam sentezli bir hareketin
Ortadoğu'da fitilini ateşlediler. Türkiye'de ise işin ilginç yanı,
geçmişleri itibarıyla Ali Şeriati, Seyit Kutup gibi Arap aydınların
bilimsel retorikleriyle İslamcılık yaratan Türk İslamcı aydını,
solcu İslamcılık ekolünü daha fazla destekliyor. Bu arada solcu
İslamcılık tartışmasını alevlendiren isimse Ahmet Hakan Coşkun.
Sabah gazetesinde "İslamcılık eşittir sağcılık mı?" başlıklı üç
seri yazı yazan Coşkun, aslında ciddi biçimde var olan hararetin,
kamuoyunda tartışılmasına zemin hazırladı. Tempo İslami ve sol
kesimin etkili isimlerine bu yeni tartışmayı, yeni İslamcı solcu
hareketi sordu. İslamcılık-sağcılık tartışması nereden çıktı? Bu
konuda uzun zamandan beri düşünüyor ve fikir geliştiriyordum. Bir
gün Sabah gazetesinin birinci sayfasında, "Sağ basın olaya nasıl
yaklaştı?" diye bir başlık gördüm. Aynı haber iç sayfada "İslami
basın ne dedi?" şekline dönüşmüştü. Demek ki bu başlıkları atan
arkadaşlar, "İslamcı eşittir sağcı" anlayışına sahipler. Bu,
aslında sadece o arkadaşlara özgü bir durum değil. Türkiye'de
'sağcı' oldunuz mu, aynı zamanda 'dindar' olacaksınız. 'Solcu'
iseniz 'dine mesafeli' bir tutum içinde olacaksınız. Böyle bir
anlayış var. Ben bu anlayışın hiçbir tutarlı yanı olmadığı
kanısındayım ve bunun Türkiye'ye özgü taraflarının ağır bastığını
düşüneceksiniz. Sağ ve sol kavramlarına evrensel anlayışla
yaklaşırsak, tam tersi bir sonuç çıkar. Tüm bunları okurlarla
paylaşmak istedim. Bu, biraz İslamcılık solculuktur anlamı da taşır
mı? Biraz değil. Tamamen öyle... Bence İslam dini, sağdan çok sola
yakındır. Eğer ille de sağ ve sol kavramlarını kullanmamız
gerekirse, İslam'ın ben sola daha yakın olduğunu düşünüyorum.
İslamcılık ve solculuk ilişkisini tartışabilir miyiz? En genel
anlamda sağ, yeryüzündeki verili düzenin değiştirilmesini değil,
aynen muhafazasını savunur. Yeryüzündeki kurulu düzenleri ve
yerleşik hiyerarşileri 'veri' kabul eder. Sol ise, böyle bir veriyi
kabul etmez. Sol itiraz eder, verili düzenin altüst olabileceğini
savunur. Bu anlamda Mekke'deki kurulu düzeni savunan müşrikler
için, sağ ve sol gibi evrensel duruşlardan herhangi birini
yakıştıracak olursak, kolaylıkla sağcı diyebiliriz. İslam ise, o
düzeni veri kabul etmedi ve darmadağın etti. Bu açıdan İslam, sola
yakındır. İslam, kapitalizme düşmandır. Her şeyin paraya
endekslendiği, iyi olanın kazandığı vurgun düzenleri, en başta
dinin karşı çıktığı düzenlerdir. Sol, aslında bir ahlaki çıkıştır.
Ahlaki kaygılar ise, en başta dinde var. Kişisel olarak zaman zaman
solcu jargonu kullanmanız, solcu bir duruş içinde olmanız için ne
diyeceksiniz? Ben bu anlamda, zihinsel bir tutarlılık içinde
olduğumu düşünüyorum. Yapay bir şekilde solcu jargonu kullandığım
söylenemez. Kişisel olarak durduğum yerin neresi olduğunu ise, bu
tartışmanın selameti için söylemek istemiyorum. Benim söylemek
istediğim, kendisini 'dindar' olarak tanımlayan bir kişinin sağcı
bir duruş sergilemektense, solcu bir duruş sergilemesinin daha
tutarlı olacağını belirtmek. Bu konuyu daha önce de ifade etmiştim.
Bugüne kadar İslamcılık solculuğa, solculuk İslamcılığa karşı
düşmanca bir tavır içindeydi. İki tarafın birbiriyle ilişkisini
tartışabilir miyiz? Benim üzerinde durduğum 'evrensel anlayış'...
Türkiye'de bu işin çivisi çıkmış. Yıllardır tartışılır, Türkiye'de
sol sağdır, sağ soldur diye... Bu anlayış, zaman zaman gündeme
gelmiş. İdris Küçükömer'in Demokrat Parti'yle ilgili yaptığı
analizleri anımsayalım. Türkiye'de sol hep elitist olmuş, hep
halkın değerlerine uzak, dine mesafeli olmuş. Evrensel anlamıyla
solu temsil eden kaç kişi var ki Türkiye'de. Büyük şehirlerin
varoşlarındaki yoksullar kime oy veriyor bir düşünelim. Zengin
semtlerinden kime oy çıkıyor bunu da düşünelim. İslamcılara
gelince... 60'lı yıllarda ne olduğuna bakalım: O dönemlerde dindar
aydınlar, solcuların dine uzak tavırları nedeniyle sağa
yanaşmışlar... 6. Filo'yu taşlayacaklarına, tutmuşlar 6. Filo'yu
taşlayan solcuları taşlamışlar. Ezildikleri halde gitmişler sağcı
partilerin oy deposu olmaya aday olmuşlar. Bir de şu var: Kuran-ı
Kerim'de 'sağcılar'dan söz ediliyor, olumlu olarak... Ama orada
geçen sağın, bugün tartıştığımız sağ kavramıyla uzaktan yakından
hiçbir ilgisi yok. Ama Türkiye'de dindar insanların sağa kucak
açması için, işin bu yönü çok istismar edildi ve bu konuda epey
mesafe de kat edildi... Bir İslamcı aynı zamanda solcu da olabilir
mi? Bir İslamcı, belki kendisini tanımlarken sadece 'Müslüman'
tabirinin yeterli olacağını düşünüyordur. Bu, anlayışla
karşılanabilir. Benim üzerinde durmak istediğim şey şu: Bir
Müslüman, kendini bugünün ideolojik kavram dünyasıyla açıklamaya
kalkarsa, sol perspektif ve anlayışın kendisine daha yakın
durduğunu belirtmek zorundadır. Aksi takdirde tutarsız olur. Sen
kendini solcu bir İslamcı olarak tanımlayabilir misin? Ben kendimi
bir tanımın içine sokmak niyetinde değilim. Ben sadece kavramsal
bir tartışmaya önayak olmak istiyorum. Hem söylediklerim sadece
Müslümanlık için geçerli değil. Hıristiyanlık için de geçerli.
Bütün dinler, ahlaki bir çağrı yaparlar insanlığa... Sağcılık ise,
ahlaki çağrılara kulak verme yerine bunu kullanmayı öngörür. Bir
okurumun hatırlattığı bir söz var, Latin Amerikalı bir rahibe
ait... Şöyle diyor: "Ben Marx okuyarak kapitalizmi öğrendim. İncil
okuyarak kapitalizme neden karşı çıkmam gerektiğini öğrendim."
İncil'i çıkarın Kuran-ı Kerim yazın, bir şey değişmez...