İslam Ortak Pazarı kuruldu iddiası
Abone olCHP'li Kemal Anadol, İslam Ortak Pazarı'nın kurulduğunu iddia etti. Komisyonda onaylanan taslağı gösteren Anadol AKP'nin suçüstü yakalandığını öne sürdü.
CHP Grup Başkanvekili Kemal Anadol, TBMM Sanayi ve Ticaret
Komisyonu'nda kabul edilen ''İslam Özel Sektörün Geliştirilmesi
Kurumunu Kuran Anlaşmanın Onaylanmasına'' ilişkin tasarının,
hükümetin ''suçüstü'' yakalanmasına yol açan, AK Parti
yöneticilerinin Milli Görüş gömleğini çıkarmadığını deşifre eden
bir tasarı olduğunu iddia etti. Anadol, anlaşmanın ''şeriat
hükümlerine göre bir örgütlenme modeli ortaya koyduğunu'' öne
sürerek, tasarının derhal geri çekilmesini istedi. Kemal Anadol,
Sanayi ve Ticaret Komisyonu'nun CHP'li üyeleri Tacidar Seyhan ve
Nuri Çilingir ile ortak basın toplantısı düzenledi. Komisyon'a dün
bir uluslararası anlaşmanın onaylanmasına ilişkin tasarının
getirildiğini ancak, tasarının onaylanmasını istediği kurumun
statüsüne, anlaşmanın içeriğine ilişkin bir bilginin komisyona
sunulmadığını ifade etti. CHP'li üyelerin ısrarlı tavırları sonucu,
Dışişleri Bakanlığı'nın hukuk müşavirlerinin, İslam Özel Sektörün
Geliştirilmesi Kurumunun statüsüne ilişkin bilgiyi de
milletvekillerine vermek durumunda kaldığını dile getiren Anadol,
böylece AK Parti Hükümeti'nin ''suçüstü'' yakalandığını ileri
sürdü. Anadol, Türkiye adına sözleşmenin Hazine Müsteşarı İbrahim
Çanakçı tarafından, 1 Eylül 2003 tarihinde Kazakistan'ın Başkenti
Almatı'da imzalandığını anımsattı. Anlaşmanın giriş bölümünün
birinci paragrafında, İslam Kalkınma Bankası'nın hedefinin İslam
ilkelerine (principles of Shari'ah) uygun olarak, İslam Kalkınma
Bankası'na üye ülkelerdeki kamu ve özel üretim kuruluşlarının
büyümesini teşvik ederek ekonomik kalkınmayı ve sosyal gelişmeyi
güçlendirmek olduğunun belirtildiğini kaydeden Anadol, şöyle dedi:
''Ben İngilizce bilmiyorum. Sayın Tacidar Seyhan İngilizce'yi çok
iyi biliyor. Seyhan da İngilizce sözlüklerde Shari'ah diye bir
sözcük olmadığın söyledi. Gerçekten araştırdık, sözlüklerde böyle
bir sözcük yok. Anlaşıldı ki Shari'ah Arapça'dan olduğu gibi
alınmış, Türkçe'deki şeriatın karşılığı bir sözcük. Merak ettim ve
en sağlıklı bilgiyi BBC internet sayfasında buldum. Shari'ah ile
ilgili olarak 'Bir Müslüman'ın hayatı Shari'ah ile yönetilir.
Shari'ah kuralları, Kuran, Hadis, Hz. Muhammed'in söylemleri ve
fetvalarının kombinasyonundan gelmektedir' denilmektedir.'' Anadol,
buna göre, ''İslam'a uygun olmayan yatırımların
desteklenmeyeceğini, İslam'a uygun yatırımların ise uygun
koşullarda kredi olanaklarına kavuşturulacağını'' söyledi. Kemal
Anadol, şöyle devam etti: ''Bu sözleşmeyle üye olunan kurum ile ne
yapılmak isteniyor? Birincisi, Türkiye'de büyük bir İslami sermaye
oluşturulacak. İkincisi, Türkiye'de oluşmuş olan İslami sermayenin
daha da güçlendirilmesi sağlanacak. Üçüncüsü, önemli uluslararası
gücü olan sermayenin şeriat hükümlerine uygun altyapısı da
sağlanarak diğer sermayeye karşı egemenliği sağlanacak ve dördüncü
olarak da oluşacak bu sermayenin gücü şeriat ideolojisi için
kullanacak ve laik düzen aşama aşama değiştirilecektir.'' ''İSLAM
ORTAK PAZARI'NIN BELGESİ'' AK Parti iktidarının, ''AB için büyük
çaba harcadığı izlenimi verdiğini ve kamuoyunun da buna
inandığını'' ifade eden Anadol, ''Ancak AKP'nin zina meselesinde
nasıl Milli Görüş gömleğini çıkarmadığı ortaya çıktıysa bu anlaşma
ile de Milli Görüş gömleğini çıkarmadığı deşifre olmuştur'' dedi.
''Başbakan, Dışişleri Bakanı, bazı bakanlar ve AK Parti
yöneticilerinin, bir dönemin Milli Görüş'ün öncüleri olduğunu''
söyleyen Anadol, ''Bir dönem Milli Görüş'ün sloganı 'İslam ortak
pazarı istiyoruz', 'Türkiye'nin çıkarı İslam ortak pazarındadır'
şeklindeydi. Bu belge de İslam ortak pazarının belgesidir'' diye
konuştu. Atatürk'ün kurduğu Meclis'e böyle bir tasarı
getirilmesinin büyük bir talihsizlik olduğunu ifade eden Anadol, bu
anlaşmanın serbest pazar ekonomisine ve anayasaya da açıkça aykırı
olduğunu savundu. Bu örgütlenmenin ''şeriat hükümlerine
dayandığını'' belirten Kemal Anadol, ''Bir hukukçu olarak
konuşuyorum. Anlaşmaya konulan itirazı kayıtlar da sonucu
değiştirmez. Bu teşebbüs gerçekleştirdiği takdirde, rejim
değişikliğinin de yolu açılacaktır. Başbakanı ve hükümeti
uyarıyorum. Bu tasarıyı geri çeksinler. Bu, Türkiye'nin pusulasını
AB'ye değil, Tahran'a, Cidde'ye döndürmektir'' görüşünü dile
getirdi. TBMM Sanayi ve Ticaret Komisyonu üyesi Tacidar Seyhan ise
AK Partililerin anlaşma metnini komisyondan kaçırmaya
çalıştıklarını savunarak, ''Anlaşma metninin bize verilmesi dahi
engellenmeye çalışılmıştır. Biz, hiçbir müşavirliğin ya da
bakanlığın onay makamı değiliz. Böyle bir anlaşma, rekabet
piyasasına da açıkça aykırıdır'' dedi. Komsiyonun üyesi Çilingir de
anlaşmanın Türkiye Cumhuriyeti'ne yakışmadığını, derhal geri
çekilmesi gerektiğini söyledi.