İslam dünyasının yüz karası ülkesi! Kemal Öztürk yazdı

Gazeteci Cemal Kaşıkçı'nın 2 Ekim'de Suudi Arabistan İstanbul konsososluğuna girdikten sonra kaybolması dünyanın gündemine oturdu. Muhalif gazeteciyi Suudi Arabistan yönetiminin öldürttüğü yönündeki iddialar güçlenirken, bu ülkeye en sert eleştirilerde biri de Yeni Şafak gazetesi yazarı Kemal Öztürk'ten geldi.

"ÜLKESİNİ AŞAĞILAYAN ABD'YE SES ÇIKARAMADI"
"İslam dünyasının yüz karası" başlıklı yazısında Riyad yönetimi hedef alan yazar, Suudi kralının ABD Başkanı Trump'ın Suudi Arabistan'ı aşağılamasına ses çıkarmadığına dikkat çekti.

"PEYGAMBER EFENDİMİZ O ÜLKEDE METFUN"
Aşağılanmaya neden neden tepki gösterdiğini Öztürk, "Öyle olmak zorunda, zira her gün yönümüzü o ülkeye doğru dönerek namaz kılıyoruz. Peygamber Efendimiz o ülkede metfun. Böyle olunca, aşağılanan sadece Suudi Arabistan’ın kralı değil, sanki Müslümanları da temsil eden biri gibi hissettik." sözleriyle anlattı.

Sözü Kaşıkçı'nın kaybolmasına getiren yazar, aşağılanmaya ses çıkaramayan Suud yöneticilerine olan öfkesinin bu olay nedeniyle iki katına çıktığını yazdı.

BU NASIL DEVLET?
"Konsolosluk mu cinayet mahalli mi" diyen soran Öztürk, yazısında "Ancak terörist kafası, mafya kafası böyle bir şeyi yapabilir. Hatırlayınız daha önce kraliyet ailesindeki üyeleri, iş adamlarını, devlet görevlilerini, saygın aile üyelerini bir gecede toplayıp, bir otele kapatmıştı Prens Selman. Orada işkence yaptığı, zorla ‘senet imzalattığı’, servetine çöktüğü iddia edilmişti. O da ayrı bir utançtı Suud devleti için. Onu yapan kafanın bu cinayeti işlemesi gayet mümkün." ifadelerine yer verdi.

Rejimin Yemen ve Suriye politikalarını eleştiren Kaşıkçı'ya tahammül edemediğini belirten Öztürk, yazısını dikkat çeken bir soruyla tamamlıyor:

DİN ADAMLARIMIZ BİR FETVA VEREBİLİR Mİ?
"Nerede bakarsanız bakın, utanç verici bir politika izliyor Suudi rejimi. İslam dünyasında ABD tarafından bu kadar aşağılanan, haraca bağlanan ve resmen köle gibi davranılan bir başka ülke olmadı.

Ne hazindir ki, Mekke ve Medine bu ülkededir. Ve bizler umre için, hac için İslam dünyasının yüz karası bu ülkeye gitmek zorundayız. Belki de gitmek zorunda değiliz. Esir alınmış kutsal beldeye hac için gitmenin farz olup olmadığına din adamlarımız bir fetva verebilir mi bilemiyorum?"

Kemal Öztürk'ün yazısının tamamı