İslam dünyasının gündemi: Reform
Abone olİslam Konferansı Örgütü'nün (İKÖ), gündemi reform olan olağanüstü zirvesi, 7-8 Aralık günlerinde Suudi Arabistan'ın Mekke kentinde yapılacak.
Zirvede Türkiye'yi TBMM Başkanı Bülent Arınç ile Dışişleri
Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Abdullah Gül temsil edecek. Üye
ülkelerin dışişleri bakanları yarın, zirveye hazırlık amacını
taşıyan bir toplantı yapacaklar. İslam dinini terörizmle
özdeşleştirme gayretlerinin yoğunlaştığı bir döneme denk gelen
zirvede, İslam dünyasının karşı karşıya bulunduğu sorunlar ve çözüm
önerileri ele alınacak. Zirve, İKÖ'de ve üye ülkelerde son birkaç
yılda gündeme getirilen reform çalışmalarının kurumsal bir yapıya
oturtulması açısından önem taşıyor. Mekke'de iki belgenin sunulması
öngörülüyor. Bunlardan birincisi, "Mekke Bildirisi" adı altında
konferans deklarasyonu, ikincisi de İKÖ'de ve üye ülkelerde reform
yapılmasını öngören "İKÖ 10 Yıllık Eylem Programı" olarak
sıralanıyor. İslam ülkelerinden düşünür ve aydınların katılımıyla
bu yıl 9-11 Eylül günlerinde Mekke'de düzenlenen "İslam Düşünür ve
Aydınları Mekke Forumu"nda da ele alınan tasarı, Mekke zirvesinde
onaya sunulacak. Söz konusu karar tasarısı, bir taraftan İKÖ'yü
etkin, şeffaf ve temsil gücü yüksek bir örgüt haline getirmeyi
amaçlarken, diğer taraftan üye ülkelerin iç sistemlerinde reformu
öngörüyor. Mekke'deki zirvede, Danimarka'da bir gazetede yayımlanan
Hz. Muhammed ile ilgili karikatürlere karşı tepkinin de ele
alınması bekleniyor. Mekke'deki olağanüstü zirveye Müslüman olmayan
devlet başkanları ya da temsilciler katılamayacağı için, bazı
yetkililer zirveye Müslüman temsilciler gönderecek. Akil Adamlar
Komisyonu'nun tavsiyeleri Akil Adamlar Komisyonu, bu yıl içinde
Malezya ve Pakistan'da düzenlediği iki toplantının sonucunda, İslam
dünyasının karşı karşıya kaldığı sorunlar ve bunlara çözüm bulma
gayretleriyle reform önerilerini içeren, "21. Yüzyıl'da Karşı
Karşıya Kalınan Güçlükler", "Aydın Ilımlılık Kavramının Teşvik
Edilmesi İçin Yürütülecek Siyaset ve Programlar" ve "İKÖ'nün
Yeniden Yapılanması ve Teşkilat Reformları" başlıklarından oluşan 3
bölümlü kapsamlı bir rapor hazırladı. Bu çerçevede, İslam
dünyasının 21. yüzyılda karşı karşıya kaldığı problemler ve çözüm
yolları, İslam'ın dünyadaki imajının pozitif hale getirilmesi ve
"aydın ılımlılık" (enlightened moderation) kavramının teşvik
edilmesi, İKÖ'nün yeniden yapılandırılması ve daha etkin hale
getirilmesi, mali yapısının güçlendirilmesi, tüzüğünün ve isminin
değiştirilmesi, İslam ülkelerinde yönetenlerle yönetilenler
arasındaki farkın daraltılması, demokrasiyi teşvik, genel
sekreterliğin yetkilerinin artırılması, Batı'da İslam dünyasına
yönelik yanlış anlamaları gideren ve Müslüman toplumlar arasındaki
anlaşmazlıklara çözüm yolları geliştiren yeni birim ve
"think-tank"ler kurulması ve kadınların sosyal yaşama katılımının
artırılması gibi birçok reform hareketi gündemde bulunuyor. Akil
Adamlar Komitesi raporunda, Müslüman ülkelerin kendi eksiklerinin
farkına vararak, bunların üzerine gitmesi ve reformları hayata
geçirmesi gereği ortaya konuyor. Komisyonun raporunda, Müslüman
ülkeler arasındaki anlaşmazlık ve sürtüşmelere çözüm getirmek üzere
İKÖ bünyesinde bir merkez (Centre for Conflict Resolution)
kurulması fikri dile getirilirken, İKÖ'nün "Müslüman dünyasının
etkin bir sözcüsü" konumuna getirilerek, yeniden yapılandırılması
ve etkinliğinin artırılması faaliyetine tabi tutulması düşüncesi
yer alıyor. Müslüman dünyasının siyasi, sosyal, ekonomik, kültürel
ve güvenlik alanlarında karşı karşıya kaldığı güçlükler
tanımlanarak, bu güçlüklerin her biriyle mücadele etmeye yönelik
kararlı stratejilerin hayata geçirilmesi hedeflenirken, hukukun
üstünlüğü, demokratik reformlar ve güçler ayrılığı ilkesini öngören
"aydın ılımlılık" kavramını teşvik etmek ve hayata geçirmek için de
İKÖ bünyesinde ayrı bir birim oluşturulması planlanıyor. İslamın
"ılımlı vizyonu" Bu birimle, sadece Müslüman ülkelerin aydınlanması
ve ılımlaşmasına yardımcı olma değil, aynı zamanda Müslüman
toplumlar hakkında Batı'da var olan yanlış anlamaların ortadan
kaldırılması tasarlanırken, İslam'da terörizme ve aşırılığa yer
olmadığı gerçeğinden hareketle, İslam'ın "ılımlı vizyonu"
vurgulanıyor. İslam ile Batı dünyası arasındaki yanlış anlamaları
gidermek ve İslam karşıtı propagandalara karşı koymak üzere,
Müslüman akademisyenlerden oluşacak stratejik araştırma ve düşünce
kuruluşları oluşturulması, bu alanda medyaya da rol biçilerek,
İslam medyasının güçlendirilmesi amaçlanıyor. Müslüman ülkelerde
demokratik normlar ve değerler teşvik edilerek, yönetenlerle
yönetilenler arasındaki boşluğun daraltılması, halklara ve onların
refahına öncelik verilmesi, halkların kendi kaderlerini
belirleyebilmeleri ve yönetimde söz hakkına sahip olmaları gibi
prensiplerin de altı çiziliyor. Ayrıca İKÖ bünyesinde, ihtiyaç
duyulduğunda acil toplantılar yapacak, BM Güvenlik Konseyi'ne
benzer bir daimi komitenin kurulması da planlanan reformlar
arasında bulunuyor. Üye ülkelerin İKÖ daimi temsilcilerinden
oluşan, AB'deki COREPER benzeri bir birimin kurulması da gündemde.
İsim ve tüzük değişikliği Akil Adamlar Komisyonu'nun raporunda,
İKÖ'nün isminin ve tüzüğünün değiştirilmesi fikri de yer alıyor.
İKÖ'ye yeni isim olarak, "Müslüman Ülkeler Örgütü" veya "İslam
Devletleri Örgütü" gibi adlar düşünülürken, örgütün tüzüğü de
değiştirilerek, tüm üyelerin İKÖ faaliyetlerine daha etkin biçimde
katılımı ve sorumluluklarını yerine getirmesi hedefleniyor. İslam
dünyasının ekonomik ve sosyal kalkınmasında kadınların katılımcı
rol üstlenmesi hususuna da özel vurgu yapılırken, İKÖ bünyesinde bu
konuyla ilgilenecek bir merkez kurulması öngörülüyor. Raporda,
Müslüman ülkelerde demokrasi, iyi yönetim ve şeffaflığın teşvik
edilmesi, eğitim kalitesinin artırılması, ekonomik atılımlar
yapılması, yoksulluğu ortadan kaldırıcı tedbirlerin hayata
geçirilmesi, bilimsel ve teknolojik araştırmalara daha fazla yer
verilmesi gibi unsurların altı çiziliyor.