İşkenceye ağır cezalar geliyor.
Abone olMeclis Genel Kurulu, Türk Ceza Kanunu Tasarısı mesaisini sürdürüyor. TBMM Genel Kurul’da 100 madde daha kabul edildi. İşkenceye çok ağır cezalar getirildi
Töre gerekçesiyle işlenen cinayetler nitelikli adam öldürme
sayılacak, ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası verilecek. Her ne
gerekçeyle olursa olsun aile bireyini öldürenler de aynı şekilde
cezalandırılacak. TBMM Genel Kurulu’nda görüşülen Türk Ceza Kanunu
(TCK) Tasarısı’nın 100 maddesi daha kabul edildi. Genel Kurul’da
kabul edilen maddelere göre, bir kişiye karşı insan onuruyla
bağdaşmayan ve bedensel veya ruhsal yönden acı çekmesine, algılama
veya irade yeteneğinin etkilenmesine, aşağılanmasına yol açacak
davranışları gerçekleştiren kamu görevlisi hakkında 3 yıldan 12
yıla kadar hapis cezası istenecek. Suçun çocuğa, beden veya ruh
bakımından kendini savunamayacak durumda olan kişiye ya da gebe
kadına, avukata veya diğer kamu görevlisine karşı görevi
dolayısıyla işlenmesi halinde 8 yıldan 15 yıla kadar hapis cezasına
hükmolunacak. Bu suçun cinsel yönden taciz şeklinde gerçekleşmesi
halinde 10 yıldan 15 yıla kadar hapis cezası istenecek. Suçun
işlenmesine teşvik eden kişiler de kamu görevlisi gibi
cezalandırılacak. İşkence suçunun ihmali davranışla işlenmesi
halinde, verilecek cezada bu nedenle indirim yapılmayacak.
Tasarının “neticesi sebebiyle ağırlaşmış işkence” suçunu düzenleyen
maddesine göre, işkence fiilinin mağdurda birtakım rahatsızlıklara
neden olması halinde ceza yarı oranında, iyileşme olanağı
bulunmayan hastalıklara, bitkisel hayata, mağdurun bazı
niteliklerinin kaybolmasına neden olması halinde ceza bir kat
oranında artırılacak. İşkence fiillerinin vücutta kemik kırılmasına
neden olması halinde kırığın hayat fonksiyonlarındaki etkisine göre
8 yıldan 15 yıla kadar hapis cezası hükmolunacak. İşkence nedeniyle
ölüm meydana gelmesi halinde ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası
verilecek. İŞKENCE’YE KARŞI ORTAK TAVIR İşkence suçuna ağır cezalar
getiren maddenin görüşülmesi sırasında söz alan CHP Grup
Başkanvekili Haluk Koç, Türkiye’de işkencenin çok derin acılara ve
sıkıntılara yol açtığını belirterek, bu konuda bir özeleştiri yapma
gereği duyduğunu söyledi. Türkiye’nin işkenceye karşı uluslararası
sözleşmelere taraf olmasına karşılık uzun yıllar işkence konusunda
olumsuz tavırlara muhatap olmaktan kendini alamadığını,
demokrasinin kesintiye uğradığı 12 Mart ve 12 Eylül dönemlerinde
işkence konusunun ülkenin alnına yapıştığını ifade eden Koç, “12
Eylül, bu kara sayfanın en önemli eserlerini bıraktı” dedi. AKP
Grup Başkanvekili Eyüp Fatsa da uzun yıllardan beri Türkiye’nin
gündeminde olan işkencenin, yasal mevzuatla da bir türlü
halledilemediğine işaret etti. TCK Tasarısı’nda işkenceye getirilen
ağır cezalarla kimsenin işkenceye teşebbüs bile edemeyeceğini
anlatan Fatsa, bu nedenle yapılan düzenlemenin çok önemli olduğunu
vurguladı. İktidar ve muhalefet olarak insanlığa karşı suç olarak
gördükleri işkence konusunda önyargısız yaklaştıklarını, kararlı ve
samimi olduklarını dil getiren Fatsa, “Umut ediyorum ki bu
düzenleme kağıt üzerinde, yasada kalmaz. Yargı da TBMM’nin
gösterdiği kararlılık ve duyarlılıkla davranacaktır” dedi. Grup
sözcülerinin ardından söz alan Adalet Bakanı Cemil Çiçek de Hükümet
olarak işkenceye karşı tavırlarını dile getirdi. SOYKIRIM TCK’YA
GİRDİ Genel Kurul’da AKP ve CHP’lilerin verdiği ortak önergelerle,
soykırım ve insanlığa karşı suçları düzenleyen maddelerde
değişiklik yapıldı. Buna göre, bir planın icrası suretiyle milli,
etnik, ırki veya dini bir grubun tamamen veya kısmen yokedilmesi
amacıyla, bu grup üyelerine karşı kasten öldürme, kişilerin
bedensel veya ruhsal bütünlüğüne zarar verme, grubun tamamen veya
kısmen yokedilmesi sonucunu doğuracak koşullarda yaşamaya
zorlanması, grup içinde doğumlara engel olunması, gruba ait
çocukların bir başka gruba zorla nakledilmesi, “soykırım” suçu
sayılacak. Soykırım suçu failine ağırlaştırılmış müebbet hapis
cezası verilecek. Ancak, soykırım kapsamında işlenen kasten öldürme
ve kasten yaralama suçları açısından, belirlenen mağdur sayısınca
gerçek içtima hükümleri uygulanacak. Bu suçlardan dolayı tüzel
kişiler hakkında güvenlik tedbirine hükmolunacak. Ayıca, bu
suçlardan dolayı zamanaşımı işlemeyecek. TÖRE CİNAYETLERİ Kasten
adam öldürme suçunu işleyen kimse müebbet hapis cezasıyla
cezalandırılacak. Kasten insan öldürmenin suçu, tasarlayarak;
canavarca hisle veya eziyet çektirerek; yangın, su baskını, tahrip,
batırma veya bombalama ya da nükleer, biyolojik veya kimyasal
maddeler kullanılmak suretiyle; üstsoy ya da altsoydan birine ya da
eş veya kardeşe, 18 yaşından küçüğe, fizik ve ruhsal açıdan
kendisini savunamayacak durumda bulanan kişiye karşı ve kan gütme
saikiyle işlenmesi halinde ise kişiye ağırlaştırılmış müebbet hapis
cezası verilecek. Nitelikli adam öldürme halleri arasında sayılan
töre saikiyle işlenen cinayetlerde, ağırlaştırılmış müebbet hapis
cezası istenecek. İhmal sebebiyle kasten insan öldürmenin cezası da
ağırlaştırıldı. İNSAN ÜZERİNDE DENEY YAPMAK YASAK İnsan üzerinde
bilimsel deney yapan kişi hakkında 1 yıldan 3 yıla kadar hapis
cezası istenecek. İnsan üzerinde yapılan rızaya dayalı bilimsel
deneyin ceza sorumluluğu gerektirmemesi, çeşitli kriterlere
dayandırılıyor. Hasta üzerinde rızası olmaksızın tedavi amaçlı
denemede bulunan kişi 1 yıla kadar hapisle cezalandırılacak. ORGAN
VE DOKU TİCARETİ Hukuken geçerli rızaya dayalı olmaksızın kişiden
organ alan kimse, 5 yıldan 9 yıla kadar hapse çarptırılacak. Suç
konusu doku olursa, 2 yıldan 5 yıla kadar hapis cezasına
hükmolunacak. Belli bir çıkar karşılığı hukuka aykırı olarak ölüden
organ veya doku alan kimse, 1 yıla kadar hapis cezasına
çarptırılacak. KORUMA YÜKÜMLÜLÜĞÜNÜN İHLALİ Tasarı’ya göre yaşı,
hastalığı ve yaralanması dolayısıyla ya da başka herhangi bir
nedenle kendini idare edemeyecek durumda olan kimseye hal ve
koşulların elverdiği ölçüde yardım etmeyen ya da durumu ilgili
makamlara bildirmeyen kişilere, 1 yıla kadar hapis ve adli para
cezası verilecek. KÜRTAJ SÜRESİ KORUNDU Tasarıda, kürtaj süresi 10
hafta olarak korundu. Rızası olmaksızın bir kadının çocuğunu
düşürten kişi, 5 yıldan 10 yıla kadar hapis cezasına çarptırılacak.
Tıbbi zorunluluk bulunmadığı halde, rızaya dayalı olsa bile,
gebelik süresi 10 haftadan fazla olan bir kadının çocuğunu düşürten
kişi, 2 yıldan 4 yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılacak. Bu
durumda, çocuğun düşürülmesine rıza gösteren kadın hakkında 1 yıla
kadar hapis veya adli para cezası verilecek. Rızaya dayalı olsa
bile gebelik süresi 10 haftayı doldurmamış olan bir kadının
çocuğunun yetkili olmayan bir kişi tarafından düşürtülmesi halinde
2 yıldan 4 yıla kadar hapis cezasına hükmolunacak. TECAVÜZLE HAMİLE
KALINMASI Kadının mağduru olduğu bir suç sonucu (tecavüz) gebe
kalması halinde, süresi 20 haftadan fazla olmamak ve kadının rızası
alınmak koşuluyla gebeliği sona erdirenlere ceza verilmeyecek.
Ancak, bunun için gebeliğin uzman hekimler tarafından hastane
ortamında sona erdirilmesi zorunlu tutulacak. CİNSEL SALDIRI Cinsel
davranışlarla bir kimsenin vücut dokunulmazlığını ihlal eden
kişiye, mağdurun şikayeti üzerine 2 yıldan 7 yıla kadar hapis
cezası verilecek. Fiilin, vücuda organ veya sair bir cisim
sokulması suretiyle işlenmesi durumunda 7 yıldan 12 yıla kadar
hapis cezasına hükmolunacak. Bunun eşe karşı işlenmesi halinde ise
soruşturma ve kovuşturmanın yapılması mağdurun şikayetine bağlı
olacak. REŞİT OLMAYANLA CİNSEL İLİŞKİ Cebir, tehdit ve hile
olmaksızın 15 yaşını bitirmiş olan çocukla cinsel ilişkide bulunan
kişi, mağdurun şikayeti üzerine 6 aydan 2 yıla kadar hapis cezasına
çarptırılacak. Fail mağdurdan 5 yaş daha büyükse şikayet koşulu
aranmaksızın cezası 2 kat artırılacak. HÜRRİYETE KARŞI SUÇLAR Cebir
veya tehdit kullanılarak ya da hukuka aykırı başka bir davranışla
devletçe kurulan veya kamu makamlarının verdiği izne dayalı olarak
yürütülen her türlü eğitim ve öğretim faaliyetlerine, öğrencilerin
toplu olarak oturdukları bina veya bunların eklentilerine
girilmesine veya orada kalınmasına engel olunması halinde 1 yıldan
3 yıla kadar hapis cezası verilecek. Cebir ve tehdit kullanılarak
ya da hukuka aykırı başka bir davranışla kamu kurumu faaliyetinin
yürütülmesine engel olunmasına 1 yıldan 3 yıla kadar hapis cezası
istenecek. Bir kimseye karşı siyasi partiye üye olma veya olmama,
siyasi partilerin faaliyetlerine katılmaya veya katılmamaya, siyasi
partiden veya siyasi parti görevinden ayrılmaya, seçim yoluyla
gelinen bir kamu görevine aday olmamaya veya seçildiği görevden
ayrılmaya zorlamak amacıyla cebir veya tehdit kullanan kişi, 1
yıldan 3 yıla kadar hapis cezasına çarptırılacak. Cebir veya tehdit
kullanılarak ya da hukuka aykırı başka bir davranışla bir siyasi
partinin faaliyetlerinin engellenmesi halinde 2 yıldan 5 yıla kadar
hapis cezasına hükmolunacak. Cebir veya tehdit kullanarak bir
kimseyi dini, siyasi, sosyal, felsefi inanç, düşünce ve
kanaatlerini açıklamaya veya değiştirmeye zorlayan ya da bunları
açıklamaktan, yaymaktan men eden kişi 1 yıldan 3 yıla kadar hapis
cezasıyla cezalandırılacak. Dini ibadet ve ayinlerin toplu olarak
yapılmasının, cebir veya tehdit kullanılarak ya da hukuka aykırı
bir davranışla engellenmesi halinde aynı ceza verilecek. SENDİKAL
HAKLARIN KULLANILMASINI ENGELLEME Hukuka aykırı başka bir
davranışla iş ve çalışma hürriyetini ihlal eden kişi hakkında ise
mağdurun şikayeti üzerine 6 aydan 2 yıla kadar hapis cezası
istenecek. Bir kimseye karşı sendikaya üye olmaya veya olmamaya,
sendikanın faaliyetlerine katılmaya veya katılmamaya, sendikadan
veya sendika yönetimindeki görevinden ayrılmaya zorlamak amacıyla
cebir veya tehdit kullanan kimse hakkında 6 aydan 2 yıla kadar
hapis cezasına hükmolunacak.