'İşkence var' dedi işinden atıldı
Abone olTürkiye'de işkence var mı? Bu sorulara yanıt verirken dikkatli olun. Bu soruya soruya sakıncalı yanıtlar veren 30 yıllık hekim Bekir Ceylan'ın başına gelmeyen kalmadı.'
63 yaşındaki devlet hastanesi doktoru Bekir Ceylan, bir ankette,
'Türkiye'de işkence var mı?' sorusuna 'Evet' deyince işinden oldu
Balıkesir Devlet Hastanesi Psikiyatri Servisi'nde çalışan 63
yaşındaki Bekir Ceylan 1997'de İnsan Hakları Derneği'nin Balıkesir
Şube Başkanlığı'nı yaptığı sırada Kurtuluş dergisinin 30 soruluk
'Halk Anayasası Anketi'ni doldurdu. Ankette 'Türkiye'de işkence var
mı?', 'Türkiye'de Kürtler ve azınlıklar üzerinde baskı var mı?',
'Milli Güvenlik Kurulu kalkmalı mı?', 'Sağlık ve eğitim parasız
olmalı mı?', 'Anadilde yayın olmalı mı?' gibi sorular yer alıyordu.
Derneğe baskın yapıldı Balıkesir Emniyet Müdürlüğü Dernekler Şube
Müdürlüğü'nün 4 Temmuz 1997'de İHD'de yaptığı aramada Ceylan'ın
yanıtladığı anket de 'ele geçirildi.' Ceylan'ın anket sorularına
çoğunlukla 'evet' yanıtı verdiğini gören polis, 'yasak yayın'
bulundurduğu iddiasıyla Cumhuriyet Savcılığı ve valiliği durumdan
haberdar etti. Valilik de savcılığa Ceylan hakkında suç duyurusunda
bulundu. Ancak savcılık, Ceylan için 'takipsizlik' kararı verdi.
Bu, Ceylan için verilen ilk takipsizlik kararı da değildi. İHD
Başkanı olduğu için sık sık basın açıklaması yapan Ceylan hakkında
polis sürekli suç duyurusunda bulunuyor, savcılık ise hep
'takipsizlik' kararı veriyordu. Ancak son olayda valilik işin
peşini bırakmayarak Sağlık Bakanlığı'na başvurup müfettiş istedi.
Sağlık Bakanlığı Disiplin Kurulu, müfettişin hazırladığı rapor
doğrultusunda 'durumun memuriyetle bağdaşmadığı' gerekçesiyle,
Ceylan'ı 27 Ocak 1999 tarihinde memuriyetten uzaklaştırdı. Bunun
üzerine Ceylan, Bursa Bölge İdare Mahkemesi'ne başvurup dava açtı.
Mahkeme de 'göreve iade kararı' verdi ve Ceylan, 15 ay sonra 3
Nisan 2000'de yeniden işe başladı. Ancak bakanlık kararı temyiz
için Danıştay'a başvurdu. Mahkeme 'Suç yok' diyor Sağlık
Bakanlığı'na göre Ceylan'ın, söz konusu yayını bulundurması ve
anketi doldurması 'ülkenin birlik ve beraberliğini, bütünlüğünü
bozacak nitelikte'ydi ve bu devlet memurluğuyla bağdaşmıyordu. O
yüzden memurluktan çıkarılması gerekiyordu. Bakanlık tezini
güçlendirmek için Ceylan'ın daha önce disiplin cezası aldığını da
gündeme getirdi. Ancak Danıştay 12. Daire, 2'ye karşı 3 oyla
verdiği kararla, bakanlığın itirazına itibar etmedi ve 657 sayılı
'Devlet Memurları Kanunu'na aykırılık olmadığını belirtti.
2002/1726 numaralı kararıyla, "Temyiz dilekçesinde öne sürülen 2577
sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinin 1.
fıkrasında belirtilen nedenlerden hiçbirisine uymayıp idare
mahkemesince verilen kararın bozulmasını gerektirir nitelikte
değildir" hükmüne varan Danıştay, Bursa İdare Mahkemesi'nin
kararını onadı. Bakanlık vazgeçmedi Danıştay'ın bu kararı üzerine
bakanlık bu sefer de 'karar düzeltme' isteminde bulundu. Danıştay
12. Dairesi bu kez bakanlığın istemine uyarak oyçokluğuyla idare
mahkemesinin kararını bozdu. 14 Nisan 2004'te verilen kararda
devlet memurlarının devlete sadakatle bağlı kalmak mecburiyetinde
oldukları vurgulanarak şöyle denildi: "Davacının başkanı olduğu İHD
Balıkesir Şubesi'nde yasak yayın bulundurduğu ve DHKP-C adlı
yasadışı örgütün yayın organı olan Halk İçin Kurtuluş adlı gazete
tarafından anket formunu kendi el yazısıyla doldurarak buradaki
beyanları ile anayasal kurum ve kuruluşları ülke bütünlüğünü ve
demokrasiyi hedef alan ve mevcut düzeni güç kullanarak değiştirmek
gerektiği yönünde görüş belirtmek şeklindeki subuta eren fiilleri
nedeniyle hakkında tesis edilen işlemde hukuka ve usule aykırılık
yoktur." Kararda idare mahkemesinden yeniden karar oluşturması da
istendi. Ancak Sağlık Bakanlığı, Danıştay 12. Dairesi'nin verdiği
son kararı Dr. Bekir Ceylan'ın memuriyetten atılması için yeterli
görerek idare mahkemesinin yeniden karar oluşturmasını beklemedi.
Böylece Ceylan, bakanlığın 01 Kasım 2004 tarih ve 24237 sayılı
onayı ile ikinci kez devlet memurluğundan çıkarılmış oldu. Ceylan:
Gerekirse AİHM'ye gideceğim Dr. Bekir Ceylan, Sağlık Bakanlığı'nın
kendisini memuriyetten atmasının asıl nedeninin demokratik mücadele
veren insanları yıldırmak olduğunu ileri sürdü. Konu henüz
yargıdayken aceleyle işine son verildiğini ve 28 Ağustos 1999 tarih
ve 4455 sayılı Af Kanunu'ndan da yararlandırılmadığını ileri süren
Ceylan, 'Kürtçü' olmadığını da belirtti. Polisin kendisini DHKP-C
üyesi olmakla suçladığını söyleyen Ceylan, "63 yaşındayım, 30
yıldır hekimlik yapıyorum. Amaç demokratik mücadele veren insanları
yıldırmak. Bakanlık bir memurun İHD Başkanı olmasını kabullenmedi,
'kötü örnek' teşkil ettiğim düşünüldü. 10 yıllık İHD Başkanlığım
süresince 30 kez savcılığa çıktım. Yaptığım her basın açıklamasının
ardından polis suç duyurusunda bulundu, savcılık takipsizlik verdi"
dedi. Ceylan, idare mahkemesine yürütmenin durdurulması istemiyle
tekrar dava açtığını, sonuç alamaması halinde Avrupa İnsan Hakları
Mahkemesi'ne başvuracağını söyledi. Hatice Yaşar/Radikal