İşkence altında ifade verdi hayatı karardı

Abone ol

İşkence altında verdiği bir ifade onu suçsuz yere müebbet hapse mahkum etti. İşte o talihsiz kadının yaşadıkları.

İşkenceyle alınan bir ifadeye dayanarak banka soymakla suçlandı, o saatte işyerinde olduğuna dair mahkemeye sunduğu kanıtlar kabul görmedi ve 9 yıldır tutuklu bulunan Güllüzar Erman, müebbet hapis cezası aldı. Erman, durumunu Adalet Bakanı Sadullah Ergin'e yazarak yardım istedi.

bianet'ten Ayça Söylemez'in haberine göre, 9 yıldır tutuklu bulunan Güllüzar Erman, Adalet Bakanı Sadullah Ergin'e yazdığı mektupta, daha önce tanımadığı birinin verdiği ifadeye dayanılarak hakkında müebbet hapis cezası verildiğini söyledi. "Bir hukuk cinayeti" olarak adlandırdığı davasını anlatan Erman, hakkındaki bu yanlış karardan dönülmesi için yardım istedi.

Erman, 9 Nisan 2003'te gözaltına alındı, dört gün sonra tutuklandı. O günden beri cezaevinde. İlk duruşmaya çıkmak için 19 Ocak 2004'e kadar bekledi.

İstanbul 12. Ağır Ceza Mahkemesi'nde yargılanan Erman, 4 Mayıs 2011'de Türk Ceza Kanunu'nun (TCK) 309. maddesi uyarınca, "Anayasa'nın tamamını veya bir kısmını bozmaya ve kaldırmaya cebren teşebbüs etmek" suçlamasıyla müebbet hapis cezası aldı. Yargıtay savcısı, cezanın onanmasını istedi. Dosya şimdi Yargıtay 9. Ceza Dairesi'nde karara bağlanmayı bekliyor.

DELİL OLARAK İFADELER GÖSTERİLDİ

Şimdi Gebze Kadın Hapishanesi'nde bulunan 39 yaşındaki Erman, banka soymakla ve silah çalmakla suçlanıyor. Delil olarak da sanıklardan Aligül Alkaya'nın ifadesi gösteriliyor. Alkaya mahkemede, ifadesinin işkenceyle alındığını, söylediklerinin doğru olmadığını söyledi ancak dikkate alınmadı.

Erman, Bakan Ergin'e öyküsünü şöyle anlattı:

"Bingöl doğumluyum. Ailemle birlikte İstanbul'un Tuzla ilçesinde göç ettiğimizde 7-8 yaşlarındaydım. Ekonomik nedenlerden dolayı ilkokulu ancak bitirebildim. Çocuk yaşta çalışmaya başladım. 13 yaşında yatılı ev hizmetlerinde, 17 yaşında gündüzleri ev temizliğinde çalıştım. 19 yaşında da Tuzla Organize Sanayi'de bir deri fabrikasında işçi olarak çalışmaya başladım. 9 Nisan 2003'te işten eve dönmüştüm, polis evimizi bastı. Bir dönem çalıştığım deri fabrikasında benden sonra deri teknikeri olarak işe başlayan Ali Rıza Kaplan'ı tanıyıp tanımadığımı sordu. Tanıdığımı söyleyince, ifademi alacağımı söylediler, Terörle Mücadele Şubesi'ne götürüldüm." Ancak şubede Erman'a Kaplan'ı sormadılar.

"Bana hiç tanımadığım insanlarla ilgili sorular sordular. Kendi hazırladıkları ifadeyi imzalamamı istediler. İmzalamayınca dövdüler. Dört gün sonra tutuklandım ama neyle suçlandığımı ancak aylar sonra hazırlanan iddianamede gördüm."

HAYATIMI ÇALDILAR

Polis Erman'la aynı tarihlerde gözaltına alınan Alkaya'ya Erman'ın nüfus cüzdanını gösterip teşhis etmesini sağlıyor. Aklaya, kendisinin de katıldığını kabul ettiği iki eylemde Erman'ın da olduğunu söylüyor.

Aklaya, gözaltında verdiği ifadenin işkenceyle alındığını söyleyerek savcılıkta bu söylediklerini reddetti, "işkenceden kurtulmak için böyle davrandığını" söyledi.

Banka soygunundaki görgü tanıkları mahkemede Erman'ı tanımadıklarını söyledi.

Suçun gerçekleştiği gün ve saatlerde işyerinde çalıştığına dair resmi evraklar mahkemeye sunuldu. İşyeri satış sorumlusu mahkemede, Erman'ın o gün o saatte işyerinde olduğuna dair tanıklık yaptı.

Ancak tüm bunlar Erman'ın diğer iki sanık gibi müebbet ceza almaktan kurtaramadı.

Halen umudunu yitirmediğini gerçeğin ortaya çıkmasını beklediğini söyleyen Erman, Bakan Ergin'e şunları yazdı:

"En ufak ilişkim olmadığı halde tüm bunları yaşamam büyük adaletsizlik. Hayatımdan çalınan yıllar yetmezmiş gibi ömrümün geri kalanı da çalınmak isteniyor."

Günün Önemli Haberleri