Işıklar, TRT'yi savunmaya geçti
Abone olAykut Işıklar, TRT'ye yönelik eleştirilere, karşı harekete geçti. Işıklar, bir zamanlar medya patronlarının işyerine tuvalet kağıdı alamadığını söyledi ve şunları açıkladı:
TRT günlerdir çoğu yazar tarafından eleştirilmekte. Son günlerde
TRT hakkında tartışma yaratan olay ise TRT'ye yüklü miktarda
telefon faturası gelişi ve fuzuli görüşmeleri olan çalışanlara
TRT'nin bunu ödetmesi.
Ama, Aykut Işıklar diğer yazarlar arasından sıyrılarak bu
eleştirilere adeta 'dur' diyor. Işıklar, "Tuvalete kağıt konmazdı
şimdi TRT'yi eleştiriyoruz" yazısında özel medya kuruluşlarının
hiçbir özeleştiri yapmadığını ekonomik kriz örneğiyle anlatıyor.
Işıklar'ın TRT hakkındaki detaylı yazısı şu şekilde:
TRT'nin telefon faturaları o kadar kabarmış ki, yönetim olaya el
koymak zorunda kalmış. Hatta 'Bakalım evini ve eşini arayanlar, bu
kadar saat ne konuşmuş? diye soruşturma açmış. Öyle ya insan evini
günde bir kere arayıp, çok önemli bir konuda bilgi alır veya verir.
Ama her gün eşiyle iki saat konuşmak neyin nesi? Akşamları
görüşmüyorlar mı? Her ay 20-30 milyon lira neyse de... Birkaç
kişiye ne konuştun diye sormuş, birkaç kişinin de ikramiyesini
kesmiş.
TRT'nin bu girişimi, bir eli yağda, bir eli balda yaşayan biz
gazeteci ve özel TV'cilerin hoşuna gitmedi. 'İnsan haklarına
aykırı, faşizanca bir karar' diyen de oldu, 'çağdaş demokrasiye
aykırı' diyen de... Ve hemen Avrupa Birliği ile bağlantı kuran
yazarlarımız ortaya çıktı. Sanki bir- iki turistlik gezi dışında
Avrupa'yı ve iş hayatını biliyormuş gibi...
Beyler şunu unutmayın Avrupa'nın pek çok ülkesinde iş yerinde özel
telefon konuşması yapmak yasaktır. Belirli saatlerin dışında çay
içmek de... O bolluk sadece bizde. Saatlerce ananı babanı aramak,
günde 20 çay-kahve içmek, ziyarete gelen arkadaşınla sohbet etmek
de bize özgü... Hele herkes gidince direk telefon ile Amerika'yı
aramak...
Bir tarihte Sabah Gazetesi'nde böyle bir iş! yapan arkadaş
tanıyorum. Amerikalı sevgilisi ile her gece 3 saat konuşuyormuş.
Fatura gelince Dinç Bilgin az kaldı 'Haber Merkezi'ni dağıtıyordu.
Allah'tan suçluyu çabuk bulduk.
TRT özel kanallar ile rekabet etsin diye iki kuruş harcasa... Hemen
başlıyoruz bağırmaya. 'TRT bizim vergilerimizle böyle müsriflik
yapamaz' ... Telefon konuşmalarını kontrol altına alınca yine
başlıyoruz bağırmaya. Özetle TRT medyaya yine yaranamadı,
yaranamayacak..
Madem sırası geldi, sevgili gazeteci arkadaşlarıma şunu hatırlatmak
istiyorum. 2002 krizi olup, binlerce arkadaşımız kapının önüne
konulduğu zaman... İnsan haklarından hiç söz etmiyorduk. Çünkü o
zaman 'aç karınlar- ev kirası' daha önemli idi. Hatırlayın medya
patronları da çok zor durumda idi. Her türlü masrafı kesmişti.
Bunlardan biri de tuvaletlere konulan rulo kağıtlar idi. Hatta bazı
patronlar 'Ben personelin tuvalet ihtiyacını düşünmek zorunda
değilim' bile demişti. Herkes tuvalet kağıdını çekmecesinde kilit
altında tutardı. Tuvalete giderken yanında götürürdü.
YAZI:Aykut IŞIKLAR
D.B.TERCÜMAN