Işıklar, Altaylı'yla hem fikir
Abone olAykut Işıklar, TV ve gazetelerdeki magazinel enformasyonun gençler üzerindeki etkilerine değindi. Işıklar, bu konuda Fatih Altaylı'yla hem fikir!
Aykut Işıklar, magazin kültürünün gençler üzerindeki etkilerine değindi. Işıklar, "Gençler, şöhretleri şımarık ve paracı bulunca..." diye söze girdi. Sözün sonunu Fatih Altaylı'nın "Ne zaman adam oluruz?" kısmıyla bağladı..
Yazı : Aykut Işıklar
Kaynak : www.tercumangazete.com
Gazete ve TV'ler istedikleri kadar allayıp pullayıp size sevdirmeye çalışsın. Onları 'yeni çirkin kral', 'taçsız kraliçe', 'sahnelerin prensi, 'popstar', 'imparator', 'Anadolu Güneşi' gibi sıfatlarla ambalajlayıp size pazarlasın... Hayır, bu gençlik artık bunları yeniyor. TV'de karşısına geldiği zaman, önce gözlerinin içine bakıyor, ağzından çıkan her kelimeyi ölçüpbiçiyor, sonra da karar veriyor. İşte bu not çok önemli... Ya 'Bu sahtekâr, sanatçı filan değil sadece oynuyor' diyor ya da tam tersini... Gazeteciler istediği kadar torpil yapsın. Veya arkasındaki zengin iş adamı. Şayet gözlerindeki ışıltı, konuşmasındaki heyecan ve duygu açıkçası iyi niyet varsa... İşte o baş tacı ediliyor. Biz ne yazarsak yazalım. Bütün bunları NTV'de 'Herkes Bunu Tartışıyor' programından sonra düşündüm. 'Şöhret' konusu tartışılırken... Çünkü yıllardır anlatmaya çalıştığım, savunduğum düşünceler ekrana gelmişti. Sokak röportajlarında gençlerin söyledikleri çok önemli idi. Gençlerin hemen hepsi 'Şöhretli insanları şımarık, gösteriş meraklısı, parayı aşırı seven hatta yaramaz kişiler' olarak tanımladılar. Bu arada Okan Baygülgen'e kocaman teşekkür gönderiyorum. Gençler böyle düşününce... Sonuçlar da işte böyle oluyor. İşte size somut örnekler. 25 milyon genç insanın yaşadığı kocaman Türkiye'de, bir müzik albümü 200 bin satınca olay oluyor. Yorumcuları göklere çıkarılıyor. Her gün gazetelerde karşımıza çıkarılıyor. Oysa 'büyük star' olarak tanıtılan o hatunlar, konser salonlarına 300 kişi getirtemiyor. Konserin sponsoru olan firmalar müşterilerine davetiye dağıtmasa, salonlar bomboş kalacak. Popüler sanatlar yani müzik sinema ile ilgilenen dergilerin satışı, komik denecek kadar az. Üç-beş bin civarında. Son altı ay içinde büyük reklamı yapılan GORA dışında hangi Türk filmi masraflarını kurtardı? Hangisi gençler tarafından beğenildi de yapımcısına para kazandırdı? TV magazin programlarını, eski ile mukayese edin. Hiçbiri eskisi kadar izlenmiyor. Herkesin evde olduğu akşam, en uygun saatte ekrana gelen magazin programlarının bile izlenme oranları ortada. O programlarda sanatçı diye karşımıza getirilenler de ortada... Allah'ınızı severseniz hangisine sanatçı gözünle bakıyorsunuz? Giydiği en rüküş veya en şık olsa gençlere ne? Bar kapısında yüzünü kapatması gençleri ne kadar ilgilendiriyor? Otomobilden inerken yerlerde yuvarlanması çok mu ilginç?.. Yazıyı 'Fatih Altaylı' ile bağlayacağım.' Hak etmeyenlere gösterilen sevgi ve hoşgörünün, iyilik değil kötülük olduğunu anladığımız zaman' adam olurmuşuz. Bence çok doğru.
Yazı : Aykut Işıklar
Kaynak : www.tercumangazete.com
Gazete ve TV'ler istedikleri kadar allayıp pullayıp size sevdirmeye çalışsın. Onları 'yeni çirkin kral', 'taçsız kraliçe', 'sahnelerin prensi, 'popstar', 'imparator', 'Anadolu Güneşi' gibi sıfatlarla ambalajlayıp size pazarlasın... Hayır, bu gençlik artık bunları yeniyor. TV'de karşısına geldiği zaman, önce gözlerinin içine bakıyor, ağzından çıkan her kelimeyi ölçüpbiçiyor, sonra da karar veriyor. İşte bu not çok önemli... Ya 'Bu sahtekâr, sanatçı filan değil sadece oynuyor' diyor ya da tam tersini... Gazeteciler istediği kadar torpil yapsın. Veya arkasındaki zengin iş adamı. Şayet gözlerindeki ışıltı, konuşmasındaki heyecan ve duygu açıkçası iyi niyet varsa... İşte o baş tacı ediliyor. Biz ne yazarsak yazalım. Bütün bunları NTV'de 'Herkes Bunu Tartışıyor' programından sonra düşündüm. 'Şöhret' konusu tartışılırken... Çünkü yıllardır anlatmaya çalıştığım, savunduğum düşünceler ekrana gelmişti. Sokak röportajlarında gençlerin söyledikleri çok önemli idi. Gençlerin hemen hepsi 'Şöhretli insanları şımarık, gösteriş meraklısı, parayı aşırı seven hatta yaramaz kişiler' olarak tanımladılar. Bu arada Okan Baygülgen'e kocaman teşekkür gönderiyorum. Gençler böyle düşününce... Sonuçlar da işte böyle oluyor. İşte size somut örnekler. 25 milyon genç insanın yaşadığı kocaman Türkiye'de, bir müzik albümü 200 bin satınca olay oluyor. Yorumcuları göklere çıkarılıyor. Her gün gazetelerde karşımıza çıkarılıyor. Oysa 'büyük star' olarak tanıtılan o hatunlar, konser salonlarına 300 kişi getirtemiyor. Konserin sponsoru olan firmalar müşterilerine davetiye dağıtmasa, salonlar bomboş kalacak. Popüler sanatlar yani müzik sinema ile ilgilenen dergilerin satışı, komik denecek kadar az. Üç-beş bin civarında. Son altı ay içinde büyük reklamı yapılan GORA dışında hangi Türk filmi masraflarını kurtardı? Hangisi gençler tarafından beğenildi de yapımcısına para kazandırdı? TV magazin programlarını, eski ile mukayese edin. Hiçbiri eskisi kadar izlenmiyor. Herkesin evde olduğu akşam, en uygun saatte ekrana gelen magazin programlarının bile izlenme oranları ortada. O programlarda sanatçı diye karşımıza getirilenler de ortada... Allah'ınızı severseniz hangisine sanatçı gözünle bakıyorsunuz? Giydiği en rüküş veya en şık olsa gençlere ne? Bar kapısında yüzünü kapatması gençleri ne kadar ilgilendiriyor? Otomobilden inerken yerlerde yuvarlanması çok mu ilginç?.. Yazıyı 'Fatih Altaylı' ile bağlayacağım.' Hak etmeyenlere gösterilen sevgi ve hoşgörünün, iyilik değil kötülük olduğunu anladığımız zaman' adam olurmuşuz. Bence çok doğru.