Işıkara çadır dağıtımına karşı çıktı
Abone olKandilli Rasathanesi eski Müdürü Prof. Ahmet Mete Işıkara depremde çadır dağıtmak yerine çadırkenti önerdi.
Boğaziçi Üniversitesi Kandilli Rasathanesi Deprem Araştırmaları
Merkezi'nin eski Müdürü Prof. Dr. Ahmet Mete Işıkara, depremlerde
çadır dağıtılmasının yanlış bir uygulama olduğunu, çadır dağıtımı
yerine çadırkentler oluşturulması gerektiğini savundu. Antalya
Eczacı Odası tarafından 14 Mart Eczacılar Günü dolayısıyla Dedeman
Oteli'nde düzenlenen söyleşide, öğrencilere ve eczacılara seslenen
Prof. Dr. Işıkara, deprem öncesi, deprem anı ve deprem sonrasında
yapılması gerekenleri anlattı. Türkiye'de her yıl yüzde 63
oranında, 6.3 kuvvetinde bir depremin olma olasılığı bulunduğunu
kaydeden Prof. Dr. Işıkara, Antalya ve çevresinde de 5 kuvvetinde
depremler olduğunu, bunun da genellikle çevre illerde veya denizde
meydana geldiğini vurguladı. Bingöl'deki depremin ardından, çadır
dağıtımı sırasında sıkıntı yaşandığına da değinen Prof. Dr.
Işıkara, şöyle konuştu: ''Deprem sonrası çadır dağıtımı uygulaması
yanlıştır. Daha sonra anlaşılmıştır ki, bazı kişiler İstanbul'daki
akrabaları için bile çadır almış. Çadır dağıtmak yerine altyapısı
tamamlanmış çadırkentler oluşturulmalı. Bunu devlet yapmalıdır.
Deprem olmayan şehirlerde de geçici iskan yerleri oluşturulmalı ve
altyapıları gerçekleştirilmeli. Deprem olmadığında da bu yerler
şehir parkı olarak kullanılabilir.'' AFET YÖNETİM STRATEJİSİ
OLUŞTURULMALI Prof. Dr. Işıkara, Türkiye'de bir afet yönetim
stratejisi olmadığına dikkati çekerek, ''Afet yönetim stratejisi
olmadığı takdirde yaşadığımız afetleri tekrar yaşarız. Çabalarımız
geleceğimizi oluşturacak çocuklar içindir. Deprem için eğitime
ağırlık verilmelidir'' dedi. Işıkara ''Bingöl'deki deprem
İstanbul'da yeni bir deprem yaratır mı?'' sorusuna ise, şu
karşılığı verdi: ''Deprem tren değil ki, bir yerden bir yere
gitsin. Bingöl depremi farklı, İstanbul ise çok farklıdır. Ancak
Türkiye'de bir deprem olsa hemen İstanbul gündeme geliyor. Bunun
nedeni İstanbul'un, ekonominin, yaşamın kalbi olmasıdır. İstanbul
önemlidir. Anadolu'da bir deprem olsa İstanbul bu depremi
iyileştirebilir ama İstanbul'daki bir depremi Anadolu
iyileştiremez. Üzülerek söylemeliyim ki, bir kriz yönetimi dahi
yapamıyoruz.''