Işıkara sıkıyönetim ilanı istedi

Kandilli Rasathanesi eski müdürü ve Kızılay Genel Başkanı Danışmanı Prof. Dr. Ahmet Mete Işıkara, İstanbul depremi hazırlıkları kapsamında Acil Durum yönetimi ilan edilerek yetkinin 1. Ordu Komutanlığı'na verilmesi gerektiğini söyledi. Kızılay Genel Başkanı Danışmanı Prof. Dr. Ahmet Mete Işıkara, 17 Ağustos 1999 deprem felaketinin 6. yıldönümü nedeniyle Adapazarı Deprem Müzesi'nde basın toplantısı düzenledi. Prof. Dr. Ahmet Mete Işıkara, İstanbul depreminin er geç olacağını ifade ederek, "Marmara'da deprem potansiyeli var. İstanbul depremi er geç olacak. İstanbul ülkemiz açısından çok önemli. 15 milyonluk bir şehir. Afet zamanında bu nüfus 30 milyona çıkabilir. Bunun için bugünden doğuda Adapazarı ve İzmit, batıda Tekirdağ olmak üzere 3 noktada güvenlik çemberi oluşturulmalı. Afet zamanı buradan İstanbul'a girişlere izin verilmemeli. Bunun yanısıra çok acil müdahale gerekli. Ayrıca afet zamanı İstanbul'da güvenlik sorunu çıkabilir. Şu anda Türkiye'de afete en hazırlıklı kurum Türk Silahlı Kuvvetleri. Şimdiden bir karar alınarak bunu Milli Güvenlik Kurulu mu alacak, yoksa Bakanlar Kurulu mu alacak, deprem olduğunda sorumluluk ve yetki 1. Ordu Komutanlığı'na verilmeli. Bunun adına sıkı yönetim değil de Acil Durum yönetimi diyelim. AB ne diyecek diye düşünmeyelim. 6 ay, bir yıl acil yönetim durumu ilan edilsin ve 1. Ordu Komutanlığı İstanbul'u en hızlı bir şekilde rehabilite etsin. İstanbul Türkiye'nin kalbi. Bunu yapamazsak ağır ekonomik kriz yaşarız. 1. Ordu Komutanlığı Valilik ve Büyükşehir ile işbirliği içinde İstanbul'u depreme hazırlar" dedi. Türkiye'de afet yönetiminin çok başlı olduğunu söyleyen Işıkara, bir an önce Başbakanlık'a bağlı Afet Eğitim Müsteşarlığı'nın kurularak, tüm birimlerin buna bağlanması gerektiğini belirtti. Işıkara, Türkiye'nin deprem bölgesi haritasının yeniden düzenlenmesi gerektiğini de vurgulayarak, Bayındırlık ve İskan Bakanlığı'nın yeni deprem bölgesi haritası çıkarmasını istedi. "ADAPAZARI'NDA CİNAYET İŞLENİYOR" Adapazarı'nda hasarlı binalarda oturulmasının çok tehlikeli olduğunu ifade eden Işıkara, "Görüyorum ki Adapazarı'nda hasarlı evler makyajlanarak, geleceğimiz olan çocuklara kiraya veriliyor. Cinayet işleniyor. Adapazarı'nda hepimizin gözüne baka baka cinayet işleniyor. Hasarlı binaların öğrencilere kiraya verilmemesi için yerel yönetimlere sorumluluk verilmeli. Sakarya Üniversitesi (SAÜ) Rektörlüğü'nün bu tip evlerde oturan öğrencileri ikaz etmesi lazım. Bu çocukları bu tip evlerden çıkarmalıyız. Geleceğimiz olan çocukları telef etmeyelim" diye konuştu. Işıkara, tüm Türkiye genelinde yeni bir eğitim seferberliği başlatacaklarını belirterek, "Kızılay ile birlikte tüm Türkiye genelinde çok geniş kapsamlı yeni bir eğitim seferberliği başlatacağız. Yalnız depremi kapsamayacak. Karadeniz Bölgesi'nde sel ve heyelan, Güneydoğu Anadolu Bölgesi'nde çığ ve deprem felaketlerinde korunma bilincini yaygınlaştırmaya çalışacağız" şeklinde konuştu. Kızılay'ın 17 Ağustos depremindeki Kızılay olmadığını ifade eden Işıkara, Türkiye'de başka Kızılay'ın olmadığını ve herkesin Kızılay'a sahip çıkması gerektiğini söyledi. Japonya'da önceki gün meydana gelen 7.2 şiddetindeki depremde çok az kişinin yaralanmasının eğitimli toplum olmasından kaynaklandığını kaydeden Işıkara, "Japonlar eğitimli bir toplum. 1923 yılında yaşadıkları depremden sonra eğitim çalışmalarına büyük ağırlık verdiler. Depremden korunma bilinci yerleşmiş. Anaokulu çağında afet bilincini yerleştirmişler. Bunun için böyle büyük depremleri ufak tefek yaralanmalar ile atlatıyorlar. Japonya'da her yıl başbakanın da katıldığı deprem tatbikatı yapılır" açıklamasını yaptı.