IŞİD'in arkasındaki hayalet! Devlet değil meğer...
Abone olIŞİD'in arkasındaki gücü herkes merak ediyor işin aslı bu örgüt bir Saddam direnişi. Saddam tüm silah depolarını da bunlara bırakmış.
IŞİD Musul'u düşürünce üzerine çok şey
söylenip yazıydı. Kimi Esad ve İran'ın bu örgütün arkasında
olduğunu iddia etti. Kimi ABD'yi işaret etti.
Peki gerçekte IŞİD nedir? Kimin
kontrolünde ve hedefi ne?
Dikkatinize sunacağımız analiz IŞİD konusunda hiç bilinmeyen
detayları gün ışığına çıkarıyor. Analizin sahibi HDP'de siyaset
yapan Hüda Kaya'nın oğlu Muhammed Cihad Ebrari...
IŞİD'DEKİ SADDAM İZİ
IŞİD'i aslında tam olarak kimse tanımıyor, buna onunla savaşan
devletler de dahil. Şimdiye kadar IŞİD doğru algılanmadığı ve
analiz edilmediği içinde bugün Musul'da yaşananlar ve Bağdat'a
dayanmış olması şaşkınlık yaratıyor. Herkes bu örgütün arkasında
kim var diye arıyor. Aslında IŞİD bir Saddam direnişi.
SADDAM'IN KIZI KONUŞTU Irak’ın devrik lideri Saddam Hüseyin’in kızı Ragd Hüseyin,
Londra'da yayınlanan Arap gazetesi El Kuds El Arabi'ye konuştu ve
IŞİD'in Musul'u alması için 'Irak’ta kazanılan zafer
beni mutlu ediyor' dedi. Bir gün Irak'a dönebilmeyi çok istediğinin altını çizen Ragd,
“Babamın ruhuna Fatiha okuyorum ve doğum yeri olan
Tikrit'in kurtarılmış olmasından dolayı şükrediyorum”
dedi. Saddam'ın kızı Ragd, Ürdün'de kraliyet ailesinin korumasında sürgün hayatı yaşıyor. Hukuk fakültesi mezunu olan Ragd, babasının davasında avukat heyetinin başındaydı. 2006'da idam edilen Irak'ın devrik lideri Saddam Hüseyin'in
kızı, çocukları ve ailenin diğer fertleri ile birlikte Ürdün’e
kaçmıştı. Ürdün kraliyet ailesi, Hüseyin ailesinin fertlerine özel
sığınma hakkı tanıyarak, onları himayesine aldı. |
İşte size IŞİD olayının aslı;
IŞİD BİR PİYON DEĞİL
- IŞİD’i tamamen başka güçlerin plan program dahilinde
hareket eden piyon yapı olarak görmek, bu hareketlilikleri
tamamen dış güçlere bağlamak da, IŞİD’i sadece IŞİD olarak okumak
da yanlış okumadır. Hem IŞİD’in hem ilişik güçlerin niyetlerini
okumak gerekir.
IŞİD BİR SADDAM
DİRENİŞİ
- IŞİD’le ilgili gözden kaçan en önemli
hususlardan biri IŞİD’in merkezinde bilfiil
konumlanmış Irak Saddam rejimi Baas kadrosudur.
Yani bu savaş biraz da Saddam’ın direnişidir.
Zaten IŞİD’in Irak’taki başarılarının arkasında Irak
Baası (fiili, maddi, lojistik, istihbari, askeri..
Mesela Saddam rejimi ellerindeki tüm askeri teçhizatı ve depoları
IŞİD’e bırakmıştır, IŞİD Irak lider kadrosunun yarısı Saddam rejimi
kurmaylarından oluşuyor) Suriye’deki başarılarının arkasında
Suudi ve Katar desteği etkilidir.
(Bu noktada bir bilgi notu düşelim. IŞİD Musul'u aldıktan sonra
başına vali olarak Saddam döneminin generalini atadı.)
DEVLET GİBİLER
- IŞİD çarpıştığı El Kaide’ci örgütlere nazaran çok daha
güçlü çok daha köklü savaş tecrübesi, maddi, istihbari, lojistik
imkanı, militanı ve hatta inancı çok daha fazla olan bir
yapı. Ayrıca bu yapıya şuan gerçekten devlet demenin önünde
bir mani yok. Kimse tanımasa da bir devletin devlet olması
için gereken her şeye sahip. En azından şuan için vilayetleri,
mahkemeleri, vergi memurları, polisleri, okulları, kanunları,
ordusu, parası, cezaevleri, belediye çalışmaları, kimliği hatta
pasaportuyla devlet mekanizması profesyonelce işliyor.
EN KATI ALEVİ DÜŞMANI
- Tarihin gördüğü en katı Şii ve Alevi düşmanı yapısıdır
IŞİD. O koşullara razı oldukları ve aleyhlerine
çalışmadıkları müddetçe gayri müslimlerin ve hatta ateistlerin
nefes alma hakları vardır ama Şii ve Aleviler’in yoktur.
IŞİD ORTADOĞU'NUN YOKSUL SÜNNİLERİNİN
DEVLETİ OLABİLİR
- Evet El Kaide kitlesel, toplumsal örgütlülüğü dayanağı olan bir
yapı değil ancak küresel bir güç olduğu, gücünü azımsamamak
gerekildiğini unutmamak gerekir. Özellikle uzun zamandır beklenen
bu son büyük atakları hezimetle sonuçlanmazsa IŞİD ileride
tanınması zorunlu hale gelecek, yoksul Sünni İslamcı tabana dayanan
bir Ortadoğu devleti olabilir. Hiç ‘çok zor’ demeyin.
IŞİD NEREYE GİDECEĞİNİ ÇOK İYİ
BİLİYOR
- IŞİD savaşır, öldürür-ölür başka bir stratejisi yoktur demeyin, IŞİD nereye gireceğini nereye girmeyeceğini, nereyi tutması gerektiğini nereden çekilmesi gerektiğini, petrol hatlarını, santralleri, barajları, su kaynaklarını, hangi örgütü-devleti ne zaman karşına alacağını ve yaşamayı da çok iyi biliyor.
- Türkler genelde Nusra ve İslami Cephe kanallarını tercih etse de IŞİD içerisinde de onlarca denilebilecek kadar Türk yüzlerce denilebilecek kadar Kürt (Güney ve Kuzey Kürdistan ağırlıklı, Güney daha fazla) savaşçı var.
IŞİD VE EL NUSRA
- IŞİD-Nusra çatışması, çekişmesinin sebebi Suriye cephesi
değildir. Bu iki kanadın çekişmesi Irak işgalinden önce bile vardı.
Bu çekişme Zevahiri (Mısır-Türkiye gibi İhvan hattının güçlü olduğu
yerlerin El Kaide hattı) ile Zerkavi (Ürdün-Suudi gibi vahabiliğin
güçlü olduğu yerlerin El Kaide hattı) uyuşmazlığı, çekişmesi ve
çatışmasıdır. Suriye’den önce de silaha sarılmalar yaşandı bu iki
hat arasında ama Suriye gibi dünyanın gözü önünde olmadı.
TÜRKİYE NASIL
BAKIYORDU
- Türkiye IŞİD’i doğrudan desteklemiyor ve çok uzun zamandır IŞİD’e karşı teyakkuzda.
- TC’nin IŞİD’e dolaylı desteği Irak’a ve özellikle Suriye’ye senelerdir rahat giriş çıkış yapmalarını sağlamak, Türkiye’de istedikleri gibi at koşturmalarına göz yummak oldu.
- ‘Yakalanan’silah dolusu tırlar IŞİD’e falan gitmedi, tam tersi –Türkmen cephesi başta olmak üzere- IŞİD’ın saldırı tehdidi altındaki gruplara gönderildi, IŞİD’e ve rejime karşı karşı kullanıldı.
- Elbette AKP’nin IŞİD’le hatrı sayılır bir ilişkisi, kanalı var ancak ‘işte AKP’nin IŞİD’le ilişkisinin delili’ diye dolandırılan belge ve fotoğrafların hepsi çarpıtma, uydurma.
- AKP ‘derin strateji’siyle dünya güçlerinin defalarca tecrübe edip zararlı çıktığı yöntemi yeni yetme emperyalist dürtülerle denedi, aynı bataklığa batıyor. Yerli Suriye muhalifleri tek başlarına bir şehir bile ele geçiremeyecekleri bilindiği için El Kaide ve türevlerine yol verdi, ‘rejim yıkılsın sonra icabına bakarız, hem de bizle uğraşacaklarına gidip başkalarıyla uğraşsınlar’ denildi.
- Elbette her istihbarat teşkilatı bu tür organizasyonlara etki etmek, kendilerine karşı zararsız hatta mümkünse çıkarları doğrultusunda yönlendirmek ister, buna MİT de dahil. Ancak IŞİD MİT ortaklığı yersiz bir iddiadır. IŞİD’in daha çok Suudi ve Katar’la bölgesel ve doğrudan ilişkileri, işbirlikleri vardır.