IŞİD operasyonu ne zaman Dışişleri'nden açıklama
Abone olIŞİD operasyonu tartışmalarına ilişkin açıklama yapan Dışişleri Bakanı Feridun Sinirlioğlu, birtakım çalışmalar yürütüldüğünü ve bu çalışmaların önümüzdeki günlerde kamuoyuyla paylaşılacağını söyledi.
Paris saldırısının ardından, sınırdaki IŞİD varlığını
sona erdirme planlarına hız verildi. Dışişleri Bakanı Feridun
Sinirlioğlu, IŞİD'e karşı mücadele kapsamında yapılan çalışmaları
anlattığı açıklamasında, "Sınırımızdaki DAEŞ'in hala kontrol ettiği
bölgedeki DAEŞ varlığının sona erdirilmesi konusunda da bazı
planlamalarımız var. Bu planlar tamamlandığında operasyonlarımız
daha yoğun boyut kazanarak sürdürülecek. Bunu önümüzdeki günlerde
göreceksiniz" diye konuştu.
Dışişleri Bakanı Sinirlioğlu, Türkiye'nin DAEŞ'e karşı mücadele koalisyonunun bir üyesi olduğunu ve koalisyon içinde aktif bir çaba sarf ettiğini vurguladı.
Bu çabaları koalisyonun ortaklarıyla yoğunlaştırdıklarını dile getiren Sinirlioğlu, şöyle devam etti:
KERRY'NİN SÖZLERİNE AÇIKLAMA GETİRDİ
"Sayın (ABD Dışişleri Bakanı) John Kerry'nin ifade ettiği gibi hala
Türkiye'nin sınırlarının belirli bir bölümünde DAEŞ'in mevcudiyeti
sürüyor. Biz DAEŞ'in sınırlarımızda varlığını sürdürmesine izin
vermeyeceğiz. DAEŞ'ten kaynaklanan Türkiye'nin güvenliğine yönelik
tehditlere karşı birçok tedbir almaktayız ve almaya devam edeceğiz.
Bu tedbirleri DAEŞ ile mücadele koalisyonundaki ortaklarımızla,
müttefiklerimizle koordinasyon içinde yürütüyoruz. Bu bağlamda
ilave birtakım tedbirler alınabilir. Bununla ilgili bazı
planlarımız mevcut. Bunların zamanlaması ve nasıl yürütüleceği
konusunda o planlamalar tamamlanmadan ayrıntılı bir tanım yapmam,
izahatta bulunmam pek mümkün değil ama işin özü şudur; DAEŞ, tüm
dünya için olduğu gibi Türkiye için de büyük ve ciddi bir
tehdittir. Biz Suriye'nin halen içinde bulunduğu kaos ortamının
Türkiye'nin güvenliğine dönük yarattığı tehditlerle sürekli olarak
mücadele içindeyiz. Bu mücadelemizi önümüzdeki günlerde daha da
güçlendirerek sürdüreceğiz. ABD ile de bu çerçevede çok yakın bir
iş birliğimiz var. Askerlerimiz, tüm kurumlarımız birlikte
çalışıyor. Bildiğiniz gibi İncirlik'te de bazı konuşlandırmalar
oldu. Tüm bu adımlar ortak hedefimiz olan DAEŞ'in yok edilmesine
dönük mücadelenin, daha da netice alıcı bir şekilde yürütülmesi
için, Suriye halkının güvenliği için, Türkiye halkının güvenliği
için kararlılıkla ilerletileceğinden hiç kimsenin tereddüdü
olmasın."
OPERASYON İFADESİ NE ANLAMA GELİYOR?
"ABD Dışişleri Bakanı John Kerry 'Suriye'nin kuzey sınırının yüzde
75'i kapanmış durumda. Türklerle geri kalan 98 kilometreyi kapatmak
için operasyona giriyoruz' şeklinde bir açıklama yaptı. Bu
açıklamada geçen 'operasyon' ifadesi ne anlama geliyor?" sorusu
üzerine Sinirlioğlu, aynı konuda "operasyon" ifadesini daha önce
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Başbakan Ahmet Davutoğlu ve
kendisinin de kullandığını hatırlattı.
SİNİRLİOĞLU: BİRLİKTE GÖRECEĞİZ
Türkiye'nin ulusal güvenliğine dönük Suriye'deki kaostan
kaynaklanan tehditlere karşı sürekli olarak tedbirler aldığını
vurgulayan Sinirlioğlu, şunları söyledi:
"Alınan tedbirlerin yürütülmesi, farklı düzlemlerde, farklı düzeylerde yürütülen operasyonlar neticesinde hayata geçirilmektedir. Aslında o bölgelerde biz uzun zamandan beri ABD ile hava operasyonları yürütüyoruz. Bunları DAEŞ ile mücadele koalisyonu marifetiyle yaptığımız gibi milli olarak da gerçekleştiriyoruz. Sınırımızdaki DAEŞ'in hala kontrol ettiği bölgedeki DAEŞ varlığının sona erdirilmesi konusunda da bazı planlamalarımız var. Bu planlar tamamlandığında operasyonlarımız daha yoğun boyut kazanarak sürdürülecek. Bunu önümüzdeki günlerde göreceksiniz. Bunu daha önce Erbil'de de ifade etmiştim. Sayın Başbakanımız CNN International'a verdiği demeçte de söylemişti. Sayın Cumhurbaşkanımız da muhtelif vesilelerle vurgulamıştı. Dolayısıyla farklı ve yeni bir şey söz konusu değil ama tekrar altını çizeyim, devam eden bazı planlamalarımız var. Bu planlamalar ortak harekat planlamalarıdır. Bunlar tamamlandığı zaman ne gibi tedbirler alınacağını, ne gibi operasyonlar yürütüleceğini birlikte göreceğiz."
SURİYE'YE MÜDAHALE EDİLECEK Mİ?
Dışişleri Bakanı Sinirlioğlu, Antalya'daki G20 Liderler Zirvesi'nde düzenlediği basın toplantısında "Esed, yeni hükümet kurulup tüm yürütme yetkilerini devraldıktan sonra bu 6 aylık geçiş döneminde, üzerinde mutabık kalınan bir şekilde ve tarihte ayrılacak. Seçimlerde aday olamayacak" şeklindeki ifadelerine gelen tepkileri de değerlendirdi.
G20'den hemen önce 20 üyenin katılımıyla Viyana Toplantısı yapıldığını ve bir sonuç bildirisi yayımlandığını hatırlatan Sinirlioğlu, şöyle konuştu:
"Bu bildiriyi okuduğunuz zaman öncelikle Suriye sorununun çözümü
için uluslararası diplomatik bir sürecin başlatılmış olduğunu
görürsünüz. Bu sürecin ortaya koyduğu bir takvim, bir yol haritası
söz konusudur. Süreç şöyle takvimlendirilmiştir. 1 Ocak'ta Suriyeli
tarafların rejim ve rejimle birlikte hareket eden gruplarla muhalif
unsurların bir araya geleceği, uluslararası toplumun, Birleşmiş
Milletler'in de dahil olacağı, onların gözetimi altında yürütülecek
bir süreç başlayacak. Bu sürecin hedefi, en geç 6 ay içinde 1
Ocak'tan 30 Haziran'a kadar geçecek süre içinde kapsayıcı, herkesi
içine alacak bir geçiş hükümetinin kurulması söz konusudur. Bu
kurulacak hükümetin Cenevre Bildirisi'ndeki ifadesiyle tüm yürütme
yetkilerini devralması öngörülmektedir.
ESAD KONUSUNDA NASIL BİR POLİTİKA İZLENECEK?
Yine benim dün G20 vesilesiyle yaptığım basın toplantısında ifade
ettiğim gibi, bu üzerinde mutabık kalınacak yeni hükümetin
kurulmasının yanı sıra bu 6 aylık dönemde Esed'in siyasi
geleceğiyle ilgili nasıl bir yol izleneceği konusu da karara
bağlanacaktır. Bu konuda farklı düşünenler olduğunu dün de
söyledim. Farklı düşünenlerin kim olduğu biliniyor. Ancak Esed'in
görevini sürdürmesi halinde Suriye'de bir çözümün, barışın mümkün
olamayacağını kahir ekseriyet bu toplantıda ifade etmiştir. Bu
konuda katılımcıların tamamı nasıl bir adım atılması gerektiğini
bilmektedir."
RUSYA VE ESAD TARTIŞMASI
"Bu konularda Rusya mutabık mı?" şeklinde soruların da kendisine yöneltildiğini hatırlatan Sinirlioğlu, şöyle devam etti:
"Rusya'nın bu konuda menfi bir tutumda ısrar ettiğini görmedik. Siyasi sürece hem Rusya hem İran angaje oldular. Esed'in geleceğiyle ilgili farklı düşünceler olabilir. Esed'in geleceğiyle ilgili farklı düşünceler devam ettiği takdirde süreç bir sonuca bağlanamaz. Ama benim ve diğer katılımcıların büyük çoğunluğunun düşüncesi yürütme yetkilerinin tamamını devralacak yeni hükümetin kurulmasına dönük çalışmalar sırasında Esed'in siyasi geleceğiyle ilgili karar da alınacaktır. Esed'in seçimlerde aday olamayacağı konusunda yaygın, geniş bir mutabakat vardır. Herkes aynı fikirde midir? Bu aşamada değildir. Kimlerin olmadığını herkes biliyor. Onlar da bu sürece angaje olduklarına göre büyük çoğunluğun düşüncesinin sonunda galebe çalacağını biliyorlar. Bu da şu anlama geliyor, Beşar Esed seçimlerde aday olamaz. Yeni hükümet kurulduğu anda tüm yürütme yetkileri yeni hükümete geçer. Esed'in ne zaman ve nasıl görevini bırakacağı ve artık siyaseten varlığını sürdüremeyeceği konusu açıklığa kavuşur. O noktadan itibarende dün de söylediğim gibi Esed'in geleceği siyasi bir mesele olmaktan çıkar, onun kişisel meselesi haline gelir."
Bakan Sinirlioğlu, "Yani, eğer bu siyasi süreç çözüm ortaya çıkaracaksa ki hepimiz umutluyuz ve bu sürecin mutlaka bir şekilde sonuca bağlanacağına inanıyoruz, Esed sorunu da hallolacaktır. Dolayısıyla hükümetin kurulduğu noktada yürütme yetkilerini kaybedecek olan Esed'in ne zaman, nasıl yönetimden tamamen ayrılacağı konusu da bir neticeye bağlanacaktır. Bundan sonra 18 aylık bir süreç vardır. Bu 18 aylık süreç içinde yeni bir anayasa yapılacaktır ve seçimlere gidilmesi öngörülmektedir. Seçimlerin tam olarak 30 Haziran'dan sonra 18 ay sonra mı yapılacağı, yoksa daha fazla zamana mı ihtiyaç olacağı konusu da kurulacak yeni hükümetin tasarrufunda olan, onun vereceği karara bağlı bir gelişme olacaktır. Bunu da bekleyip görmek gerekir" şeklinde konuştu.
"UMUTLUYUZ"
Suriye için süreçten umutlu olduklarını vurgulayan Sinirlioğlu,
şunları kaydetti:
"Biz umutluyuz. Esed'in aday olması opsiyonu büyük bir çoğunluk tarafından kesinlikle reddedilmektedir. Bu bilinerek bu süreç başlatıldığına göre, sürecin sonunda Esed'in olmayacağı da açık olarak ortadadır. Burada herhangi bir çelişki vesaire söz konusu değildir. Askeri açıdan bir çözüm olmadığı da yine yaygın olarak üzerinde herkesin mutabık kaldığı bir tesbittir. Dolayısıyla bu siyasi süreçle çözüme kavuşacaksak ki kavuşacağız, o zaman Esed de siyaseten artık bir mesele olmaktan çıkacaktır ve Suriye halkı Esed sonrasında kendi arasında uzlaşıyı, demokrasiyle, çok kültürlü yapısıyla birliğini koruyarak, toprak birliğini koruyarak arayacak ve bulacaktır. Suriye halkı Esed'den kurtulunca artık yeni Suriye'yi inşa etmeye odaklanacaktır."
"SURİYE'DE 3 PARÇALI DEVLET İDDİASI
Feridun Sinirlioğlu, Suriye'de üç parçalı bir devletin kurulacağı yönündeki iddialara ilişkin ise şunları söyledi:
"Suriye'nin parçalanması senaryolarını yazanlar var, bunları telaffuz edenler var. Fakat hem uluslararası toplumun büyük çoğunluğu hem Suriye halkının büyük çoğunluğu bu tür karanlık senaryolara karşıdır. Suriye'nin birliği, toprak bütünlüğü, 2. Viyana Toplantısı sonunda yer alan açıklamada da teyit edilmiştir. Mezhepçi olmayan, çok kültürlü ve seküler bir Suriye hedefi üzerinde toplantıda tam bir görüş birliği oluşmuştur. Suriye halkının arzuladığı da böyle bir Suriye'dir. Demokrasi içinde, farklılıkları muhafaza ederek, ama birlik içinde bir arada yaşamayı arzulamaktadırlar. Mezhepçilik ve bölücü yaklaşımların Suriye'de başarı şansının olmadığını düşünüyoruz. Surıye'yi bölme planları olanlar bu planlarından vazgeçmek zorunda kalacaklardır."