IŞİD davasında tahliye kararları!
Abone ol96 sanıklı terör örügütü IŞİD davasında tahliye kararları verildi.
IŞİD davasında 10 tutuklu sanıktan 4'ü tahliye edildi.
Mahkeme 96 sanıklı davada tahliye olan sanıklar hakkında yurt
dışına çıkış yasağı koyarak, duruşmayı 24 Mart'a
erteledi.
Terör örgütü DAEŞ içerisinde faaliyet gösterdikleri iddiasıyla 96 sanığın yargılandığı davada, örgüt lideri olduğu belirtilen Halis Bayancuk'un avukatı Emre Bal, müvekkilinin DAEŞ'i ve El Kaide'yi eleştiren yazıları ile Bursa 2. Ağır Ceza Mahkemesinde yargılandığı dosyada bulunan emniyetin gönderdiği gizli soruşturma belgesini mahkemeye sundu.
İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmada, tutuksuz sanıkların savunmaları alındı.
Sanık Emre Uyar, hakkındaki iddiaları kabul etmeyerek, Tevhid dergisine gidip geldiğini ancak şu an gitmeyi kestiğini söyledi. Herhangi bir örgütle bağlantısı bulunmadığını ifade eden Uyar, evinde yapılan aramada da hiç bir suç unsuruna rastlamadığını kaydetti.
Sanık Özcan Yıldırım da savunmasında Arapça tercümanlık işi
yaptığını belirterek, hakkındaki iddialara şöyle cevap verdi:
''Hakkımda 4 tape var. Suriye'den gelen yaralılara yardımcı oluyormuş gibi yansıtılmış. Bunu kabul etmiyorum. Tapede görüştüğüm kişi; Lütfi Bora'dır. Tevhide Davet Derneği'nin başkanıdır. Tercüman olduğum için Konya'ya gitmiştim. Orada bulunduğum sırada normal bir kişi vardı. Hastane ile ilgili problemleri vardı. Ben de tanıdığım birine yönlendirdim. Tüm görüşmeler bundan ibarettir.''
Sanık Lütfi Bora, hakkındaki iddiaları kabul etmeyerek, "İddianamede Tevhid dergisinde yazar olduğum ve ses kayıtlarımın olduğu anlatılmaktadır. Ben yazar değilim ve ses kaydım da yoktur. Beraatimi istiyorum'' dedi.
Sanık Mehmet Müslihan, Halis Bayancuk'u tanıdığını ifade ederek, evinde yakalanan 90 cep telefonunun kendisine ait olmadığını, telefon işiyle uğraşan kardeşinin olduğunu söyledi.
Diğer sanıklar da haklarındaki iddiaları kabul etmedi.
"Her yıl gözaltına alınıyor"
Sanık Halis Bayancuk'un avukatı Emre Bal, müvekkilinin "örgüt üyesi" olduğu DAEŞ dosyası ile "örgüt yöneticisi" olduğu El Kaide dosyasının birleştirildiğini hatırlatarak, "Her iki dosyanın da ayrı görülmesi gerekir. Bir kişi hem DAEŞ'in hem de El Kaide'nin üyesi olamaz. Bu iki örgüt de herkes tarafından biliniyor ki, Suriye'de birbirleriyle çatışıyor" diye konuştu.
Avukat Bal, müvekkilinin hiçbir terör örgütüyle ve üyesiyle ilişkisinin olmadığını, hiçbir silahlı mücadeleyi desteklemediğini savunarak, Bayancuk'un Tevhid dergisinin Temmuz 2014 sayısında kaleme aldığı yazıda hem DAEŞ'İ hem de El Kaide'yi eleştiren yazılarının bulunduğunu, bu yazıları da mahkemeye delil olarak sunduklarını kaydetti.
Bal, ayrıca Halis Bayancuk'un Bursa 2. Ağır Ceza Mahkemesinde yargılandığı dosyada bulunan gizli soruşturma belgesini de mahkemeye sundu. Bu belgede, Bayancuk'un DAEŞ'e karşı mesafeli açıklamalarının radikal unsurları rahatsız ettiğinin söylendiğini aktaran Bal, "Somut bir kanıt isteniyorsa bundan daha somutu yoktur. Bu emniyet tarafından mahkemeye gönderilmiş bir belgedir" dedi.
Bayancuk'un 2008 yılından bu yana Türkiye'de gerçekleştirilen eylemlerden sonra sürekli gözaltına alındığını, her seferinde de 1 yıl cezaevinde yattıktan sonra serbest bırakıldığını anlatan Emre Bal, inanç ve düşüncesi nedeniyle yargılanan müvekkilinin tahliyesini talep etti.
Diğer sanık avukatları da müvekkilleri hakkında tahliye talebinde bulundu.
Taleplere ilişkin kararını açıklayan mahkeme heyeti, tutuklu sanıklar Halis Bayancuk, Asaad Kheliffalkhadr, Cemil Aslan, Muhammed Mustafa Halli, Enes Yelgün, Erdal Yaşar ve Mehmet Karlı'nın "üzerilerine atılı suçun vasıf ve mahiyeti, delillerin henüz toplanmamış olması, raporlar, baz istasyonu sinyal kayıtları, kuvvetli suç şüphesini gösteren olguların bulunması, kaçma şüphesi, adli kontrol hükümlerinin bu aşamada yetersiz oluşunu" dikkate alarak, tutukluluk hallerinin devamına karar verdi.
Heyet, 17 sanık hakkında verilen yakalama kararlarının devam ettiğini belirterek, savunması alınan sanıkların yurt dışına çıkış yasağının devamına, diğer adli kontrol hükümlerinin kaldırılmasına hükmetti.
Sanıklar İbrahim Görgöz, Emre Alımcı, Hasan Çalık ve Zeki Murat Sakarya'nın savunmalarının alınmış olmasını, dosya kapsamı, mevcut delil durumu, tutuklulukta geçen süreyi dikkate alarak tahliyelerine karar verildi.
Heyet, tahliye olan sanıklar hakkında yurt dışına çıkış yasağı koyarak, duruşmayı 24 Mart'a erteledi.