ANKARA Cumhuriyet Başsavcılığı, IŞİD terör örgütüne üye oldukları iddiasıyla 16 kişi hakkında dava açtı. İddianameye göre IŞİD, Ankara’nın Etimesgut ilçesinde “medrese” açarak küçük yaştaki çocuklara ders verdi. İddianamede IŞİD’lilerin derneğinde sohbet toplantıları yapıldığı ve Ebu Hanzala kod adlı Halis Bayancuk’un her ay konuşmacı olarak katıldığı belirtildi. İllegal medrese eğitimine veliler, aylık 200 TL ödedi. Terör örgütü IŞİD’in Ankara’nın Etimesgut ilçesinde “medrese” açarak küçük yaştaki çocuklara ders verdiği ortaya çıktı. Tevhid dergisi/derneğinde ise sohbet toplantıları yapıldığı, ayda bir kez buraya IŞİD’in Türkiye’deki uzantısı olarak kabul edilen Hanzala Cemaatinin kurucusu/lideri Ebu Hanzala kod adlı Halis Bayancuk’un konuşmacı olarak katıldığı belirtildi. Hakkında dava açılan 16 şüphelinin dini öğrenme adı altında dergide pazar günleri düzenlediği toplantılarda ise, IŞİD terör örgütünün yaşam ve eylem felsefesi olarak “Cihat”ın sadece silahla olabileceği anlatıldı ve “Şehadet” kavramının empoze edildi. EBU HANZALA DERS VERMİŞ Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, IŞİD terör örgütüne üye oldukları iddiasıyla 16 kişi hakkında dava açtı. İddianameye göre, Etimesgut’un Kazım Karabekir Mahallesi 2061 Sokak’taki adresde yer alan TEVHİD dergisinin bulunduğu binada sohbet ve ders programları düzenlendi. SUFFE adlı dernek adı altında medrese açıldı. Burada küçük yaşta çocuklara yönelik daha önce Halis Bayancuk’un Selefe/Tekfirci görüşleri doğrultusunda illegal olarak medrese eğitimi verildi. Veliler, buraya aylık 200 TL ödedi. Aynı yerde haftanın belli günlerinde sohbet ve eğitim adı altında çeşitli programların düzenlendi. Ayda bir kez Ebu Hanzala kod adlı Halis Bayancuk, buraya konuşmacı olarak geldi. SOHBET ADI ALTINDA CİHAT PROPAGANDASI Şüphelilerin dini öğrenme adı altında dergide pazar günleri toplantı düzenledikleri kaydedilen iddianamede, bu toplantılarda IŞİD terör örgütünün yaşam ve eylem felsefesi olarak “Cihat” kavramının radikal yorumu ile sadece silahla olabileceği öğretisi ve devamında “Şehadet” kavramının empoze edildiği belirtildi. “Parlamenter sistemlerin ve demokrasinin” din dışı, zorba, baskıcı ve Allah’a şirk koşan yönetimler olduğundan bahisle “Tağut devlet” olarak nitelendirildiği ve savaşılması gereken bir hedef olarak işlendiği vurgulanan iddianamede, şu değerlendirme yapıldı: “Bu kapsamda DEAŞ terör örgütünce devletin kurum ve kuruluşları hakkında, mevcut anayasal sistemin kafir ve tağut sistem olduğu, sistem içerinde yer alan milli eğitim bünyesindeki resmi okullarda eğitim alınamayacağı, buna inanan örgüt sempatizanlarının ve üyelerinin çocuklarını devlet okullarına göndermedikleri, örgütün kendi fikir ve ideolojisi doğrultusunda yetiştirilmesi amacıyla mescid denen yerde oluşturulan sözde okul adı verilen yerde örgüt mensuplarınca eğitime tabi tutulduğu, bu sayede örgütün gelecek dönemlerde yürüteceği faaliyetler için eleman potansiyelini artırma ve eylem potansiyelini canlı tutma çabasında olduğu değerlendirilmiştir.”