İshalin ideolojisi olmaz!
Abone olAnkara Tabipler Odası Başkanı Atasoy, Ankara'ya verilen su yüzünden kentte ishal vakalarının arttığını söyledi. Kendilerine ‘İdeolojik yaklaşıyorlar’ diyen Melih Gökçek’e yanıt verdi.
"Ankara'nın suyu kirli, fanta gibi akıyor" iddialarını çürütmek amacıyla basın toplantısı yapan ve canlı yayında Ankara Büyükşehir Belediyesi'nin suyunu içen Melih Gökçek'e, 'İdeolojik yaklaşıyorlar' dediği Tabipler Odası'ndan yanıt geldi.
Al Jazeera’ye konuşan Çetin Atasoy, Ankara genelinde ishal vakalarında artış olduğu açıklamalarının halkı uyarma amacı taşıdığını savundu. Atasoy, Kimya Mühendisleri ve Çevre Mühendisleri Odası ile birlikte yaptıkları basın açıklamasına ‘ideolojik yaklaşıyorlar’ diyen Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek'e yanıt verdi:
“İshalde bir patlama olduğuna dair kamuoyunu dikkatli olması gerektiği konusunda uyarmaya, hijyen konularını da içeren ve yetkili kurumları önlem almaya, şeffaf biçimde açıklama yapmaya çağıran bir amacı vardı basın açıklamasının. Bu bizim yasal görevimiz, Bunu yaparken ‘niye Tabipler Odası böyle yapıyor, bu ideolojik bir yaklaşım’ denmemesi gerekiyor. Çünkü ishalin ideolojik bir tarafı yok. Bu halk sağlığını ilgilendiren bir durum… Ben elimizdeki verilere dayanarak çok dikkatli konuşuyorum, hiçbir şeyden kaynaklandığını iddia etmiyorum. Araştırılması gerekiyor diyorum.”
"KIZILIRMAK İÇME SUYU OLARAK UYGUN DEĞİL"
Atasoy, Gökçek’in Ankara şebeke suyuna katıldığını açıkladığı Kızılırmak suyunun içilmemesi gerektiğini söyledi:
“Kızılırmak suyu, içme ve kullanma suyu olarak uygun bir su değil. İçerisindeki kimyasal uzun vadede kullanıldığında mide ve bağırsak kanserine yol açabilme potansiyeline sahip. Sağlıklı suyun renksiz ve kokusuz olması gerekir. İshal veya farklı şikayetler olmasa bile, bu bir sorundur. Halk sağlığı bizim yetkili ve sorumlu olduğumuz alanlardan birisi. İlgili kurumlardan yazıyla bilgi talep ettik.”
"İSHAL VİRÜS YA DA SU KAYNAKLI OLABİLİR"
Atasoy, artan ishal vakalarıyla ilgili dışkı örneklerinde herhangi bir ortak bakteriye rastlanmadığını, virüs araştırmasının ise uzun sürebileceğini ve zor olduğunu söyledi:
“Elimizde somut veri olarak, Ankara’da Ağustos ayı içerisinde başlayan ve şu günlerde devam eden ishal hastalarının sayısındaki bir artış var. Bu artışın kaynağının ne olduğuna dair bizim elimizde kanıt sayılabilecek bir veri yok. Ancak ortada somut bir sorun var, ishal vakaları arttı. Bunun kaynağının bulunması ve neyse buna yönelik önlem alınması gerekiyor.
"Yetkili laboratuvarlarda birçok virüs için bu test yapılabilmeli. Hâlâ artışın virüs veya sudan kaynaklanmış olma ihtimali var. Daha çok viral etken gibi düşünüyorlar, klinik tablo viral ağırlıklı olarak duruyor.”
"İSHAL CİDDİ RAKAMLAR ULAŞTI"
Hastanelere yansıyan ishal vakalarıyla ilgili bilgi veren Atasoy, uygun tedaviyle kısa sürede sorunun çözülebileceğini, ancak ishalin uzun vadede ciddi bir sorun olduğunu söylüyor:
“Çoğunlukla kendini sınırlayan, 3-5 gün içerisinde geçen bir hastalık. Ateşle başlayan, daha sonra ishalin de başladığı, bulantı ve kusmanın da katıldığı, destek tedavisiyle düzelen bir tablo bu, çözümsüz değil. Ancak ishal ciddi bir sorundur, 2013 rakamlarına göre ishal sebebiyle 760 bin kişi öldü dünya genelinde. Çoğunluğu az gelişmiş ülkelerde oluyor. Türkiye’de de ortalama yaklaşık 8 bin kişi ishalden ölüyor 2000’li yıllarda. Türkiye’de sayı binlerle ifade edilirken, ABD gibi bizden çok daha fazla nüfusu olan bir ülkede 300 civarı. Bu şunu gösteriyor, ishal daha çok su ve kanalizasyon altyapısı konusunda sıkıntıları bulunan ülkelerin sorunu.”