Kamu kurumlarındaki işçiler zaman zaman aynı
kurum içi sınavla memur olabilmektedir. Bu geçişin ifade ettiği
anlam 14.10.2008'den sonra çok farkı özellikler
taşımaktadır.
Okurum Handan Hanım soruyor: “Bir kamu kurumunda
10 yıldır vasıfsız işçi kadrosunda mühendis olarak memur işi
yapıyorum. Benim gibi yaklaşık 350 üniversiteli işçi daha var.
Memur arkadaşlarımıza nazaran birçok dezavantajımız var. Bizler
işçi statüsünden memur statüsüne kurumumuz isterse geçebilir miyiz?
Kanunen mümkün müdür acaba? Yönetim Kurulu Kararı ya da Kurum İçi
Sınav yeterli olur mu?”
Kamu kurumlarında işçilikten memurluğa geçiş her
zaman mümkün hallerdendir. Ancak bu işçinin talebine göre
şekillenmez. Öncelikle o kurumun memura ihtiyaç duyması, yeterli
boş memur kadrosunun bulunması, eğer münhal kadro yok ise o kurumun
talep etmesi ve Devlet Personel Başkanlığı’nca kadro tahsisi
gerekir.
Bu kadro imkânı mevcut olduğunda kurum yönetim kurulu
memurları dışarıdan değil kurum içindeki işçilerin sınavla memur
kadrolarına atanması yönünde inisiyatif kullanabilir. Eğer kamu
kurumunun yöneticileri istenen unvanlarda memur ihtiyacı
bulunduğundan bahisle eksik memur kadroları için talepte bulunur ve
bu Başbakanlık Devlet Personel Başkanlığı’nca da kabul görürse
gerçekleşebilir.
Bu durum bir yana bir de işin okurum gibi 14.10.2008
sonrasında ilk defa memur olacakları ilgilendiren emeklilik yönü
var ki işte bu noktada memur kadrolarına geçmek okurumun avantajına
olmayacaktır. Zira 15.10.2008 ve sonrasında ilk defa memur yani
sigortalılık anlamında 4/c sigortalısı olanların emeklilik
koşulları 5510 sayılı Kanuna göre belirleneceğinden emeklilik
tarihi bakımından zarar etmesi kaçınılmazdır. Bu durumdakiler için
emeklilik yaşı en erken olarak kadınlar için 58 yaş, erkekler için
60 yaş olacaktır. 2036 yılından önce 9000 günün tamamlanması
durumunda bu yaşlar geçerli olup gecikme halinde daha ileri
yaşlarda emekli olunabilir.
Geçişte eğer memur olarak 65 yaşına veya ileri
yaşlara kadar çalışmayı isteyenler için geçiş anlamlı ve faydalı
olacak iken, emeklilik hakkını elde eder etmez emekliliği
düşünenler için asla verimli olmaz, emeklilik tarihi ötelenmiş
olur.
15.10.2008 ve sonrasında memur olanlar emekli
aylıklarını eski memurlar gibi sınıf, unvan ve derece üzerinden ek
göstergesine göre değil prim matrahlarına göre emekli
olacaklarından asla eski memurlar gibi aylık alamayacaklardır, bu
da işin bir başka olumsuz yönüdür.
***
Memurluktan Sonra Bağ-Kur’dan
Emeklilik
Okurum Avukat Kemal Bey soruyor: “19.04.2001
tarihinde memurluğa başladım. Ancak şu an itibarıyla istifa edip,
Serbest Meslek (Avukatlık) işimi yapmak istiyorum. Memurluk dan
ayırılmam durumunda birikmiş olan ikramiye hakkımı alabilir
miyim?”
Okurumun sorusunun iki ayrı yönü bulunuyor. İlki
okurum Kemal Bey’in öğrenmek istediği ikramiye hakkının akıbeti.
Sigortalılığa 08.09.1999’dan sonra başlayan Kemal Bey’in ikramiye
hakkında baz alınacak emsal sigortalının kıdem tazminatı hakkı için
en az 4500 gün ve 25 yıl sigortalılık koşulu söz konusu. Bu nedenle
halen 15 yıl sigortalı iken ayrılacak Kemal Bey’in memuriyetten
ayrılıp Bağ-Kur sigortalısı olması halinde emekli olduğunda
ikramiye alması maalesef söz konusu olamayacak. Kemal Bey
ikramiyesini almak istiyorsa 15.05.2026 tarihine kadar kamudaki
görevine devam etmelidir.
Kemal Bey’in sorusunun ikinci yönü ise bence daha
önemli bulunuyor. Zira kamuda avukat Kemal Bey eğer Emekli Sandığı
yerine Bağ-Kur’dan emekli olursa ve hele de Bağ-Kurlu iken
primlerini halen en düşük matrah olan aylık 568,22 TL veya buna
yakın rakamlardan öderse ileride alacağı emekli aylığı 700 TL kadar
olacak. Oysa örneğin şimdi 3/1 derecede iken ayrılsa ama 61 yaşını
dolduracağı tarihe kadar diğer sigortalılıklarda çalışsa bile son
yedi yıl bakımından Emekli Sandığı hizmetinin üstünlüğünü koruyup
emekli olsa bugünün değeriyle 1700 TL emekli maaşı olurdu.
Yine ¼ derece ve kademeye gelip 25 yıl hizmet ederek ayrılsa ve
sonrasında 3,5 yıldan az Bağ-Kur’lu olsa Emekli Sandığı 2600 TL
aylığı olurdu.