İşçiler garsonlarla karşı karşıya!
Abone olBir tekstil firmasının işten çıkarılan işçileri, patronlarının ortak olduğu restoranın önünde oturma eylemi yapınca, çalışanlardan tepki aldı
Levent Köşebaşı Restaurant’ın çalışanlarıyla, Köşebaşı’nın
ortaklarından Nedim Aşkın ve Bülent Temuroğlu’nun sahip olduğu
Roseteks Giyim’den Mart ayında işten çıkarılan işçiler, oturma
eylemi nedeniyle karşı karşıya geldi.
8 Mart’ta işten çıkarılan, haklarında “çalışma
hürriyetinden alıkoyma” ve “Toplantı ve Gösteri
Yürüyüşleri Yasası’na muhalefet” suçlamalarıyla soruşturma
başlatılan işçilerin bir aydır süregelen oturma eylemine, Roseteks
Giyim’in ortaklarından Aşkın ve Temuroğlu’nun Levent’te işlettiği
restoranın çalışanlarından tepki geldi.
Geçen hafta sonu oturma eylemi için Levent’teki restoranın önünde
buluşan Roseteks işçileri, Köşebaşı Levent çalışanlarının,
“Roseteks işçilerine, sizlerin yanlış bilgilerinizle
birlikte yaptığınız eylemler yüzünden işyerimiz adım adım kapanma
noktasına gitmektedir. 60 işçisi ve onlardan ekmek bekleyen 250’den
fazla kişinin ekmeğiyle oynamayın! Bizler hakkımızı kimseye
yedirmeyeceğiz ve 20 yılı aşkın emeğimizi kaybetmemek için
elimizden geleni yapacağız” pankartıyla karşılaştı.
Milliyet’e konuşan Yasemin Coşar (38), pankartları görünce çok
şaşırdıklarını belirterek, “Cumartesi günü eylemimizde bize
katılacaklarını söylemişlerdi. Pankartlarla çıktıklarında çok
şaşırdık. ‘Biz de işçiyiz’ yazılı pankartlar taşıyorlardı. Sözlü
bir tartışma yaşanmadı” dedi.
"EYLEM ANAYASAL HAK"
Avukat Taylan Tanay ise, polisin ifade için eve tebligat
göndermeksizin müvekkillerinin kapısına dayandığını savunarak
savcılığa, “polis marifetiyle zorla alınma işlemine son
verilmesi” ve soruşturmayı yürüten savcı Hasan Özberk
yerine “tarafsız ve adil bir soruşturma sürdürmek
üzere” başka bir savcı görevlendirilmesi talebinde
bulundu. Dilekçede, “Müvekkiller belirtilen şirketin
ortaklarının sahibi bulundukları Roseteks A.Ş adlı işyerinden
atılan, kıdem tazminatı başta olmak üzere hiçbir hakları verilmeyen
işçilerdir. İşçiler Anayasa’da ifadesini bulan ifade özgürlüklerini
kullanmakta ve gasp edilen haklarını istemektedirler.
Müvekkillerinin ödenmeyen alacaklarını istemelerinin gasp, şantaj
ve tehdit, düşünce ve ifade hürriyetlerini kullanmalarının ise
izinsiz gösteri olarak nitelendirilmesinin hukuken bir anlamı
yoktur. Müvekkillerimizin polis marifetiyle evlerinden alınmaları
ve ifade vermeye zorlanmaları kabul edilemezdir. İşçilerin gasp
edilen haklarını almak için anayasal haklarını kullanmaları
sonucunda evlerinin polis tarafından basılmasına son
verilmelidir” ifadeleri yer aldı.