İşçi de işveren de diken üstünde
Abone olYaşar Okuyan'ın görevden ayrılmasına neden olan İş Güvencesi Yasası bu hafta sonu yürürlüğe giriyor.
Çalışma yaşamına yeni düzen getiren yasalar için düğmeye
basıldı. Ancak bu hafta sonu yürürlüğe girecek 'İş Güvencesi
Yasası'na işverenler, Meclis'e sevk edilen Yeni İş Yasası'na da
işçiler şiddetle karşı çıkıyor Türkiye'nin gündemine 1990'lı
yılların başında giren, işçi ve işveren kesimleri arasında yoğun
tartışmalara yol açan, dönemin ANAP'lı Çalışma ve Sosyal Güvenlik
Bakanı Yaşar Okuyan'ın görevden ayrılmasına neden olan İş Güvencesi
Yasası bu hafta sonu yürürlüğe giriyor. Yasayla, işçi çıkarma
zorlaşacak, sendikal örgütlenmenin önü açılacak. Seçimler
öncesinde, 9 Ağustos 2002'de, TBMM'de kabul edilen 4773 sayılı İş
Güvencesi Yasası'nın yürürlük tarihi, henüz çıkarılmamış olan yeni
İş Yasası ile birlikte yürürlüğe girsin diye, 15 Mart'a
ertelenmişti. İşverenlerin seçimler öncesinde çıkarılması
dolayısıyla 'popülist yasa' olarak nitelendirdiği İş Güvencesi
yasasıyla tarım ve orman işçileri İş Yasası kapsamına alınırken, İş
Yasası kapsamındaki işçiler ve gazeteciler için de iş güvencesi
sağlandı. 'Artık eylem zamanı' İşverenler, iş güvencesinin ya
ertelenmesini, ya 1475 sayılı İş Yasası ile birlikte ele alınmasını
istiyor. 4 Mart'ta Bakanlar Kurulu'nda imzaya açılan İş Yasası,
hafta sonunda TBMM'ye gönderildi. Buna da işçi temsilcileri
'kazanılmış hakların gaspedildiği' gerekçesiyle karşı çıkıyor.
Örneğin, DİSK Genel Başkanı Süleyman Çelebi, dün Gaziantep Bölge
Başkanlar Kurulu Toplantısı'nda yaptığı konuşmada, ''İş Yasası
değiştirilerek kölelik düzeni yeniden getirilmek, haklarımız
elimizden alınmak isteniyor. İş Yasası değişikliğiyle işçi
alınabilen, satılabilen, değiştirilebilen bir meta haline
getirilmek isteniyor. Artık, ağlama, sızlama zamanı değil, eylem
zamanıdır. 15-16 Haziran eylemlerini yapan DİSK, bu İş Yasası'na da
başkaldırmaktan çekinmeyecektir'' diyerek gergin bir haftanın
işaretini verdi.AKŞAM