İşadamlarından cari açık uyarısı
Abone olASO Başkanı Çağlayan cari işlemlerin yıl sonunda en yüksek açığı vereceğini söyledi. Bunun ekonomi için kötü sinyal olduğunu söyleyerek, "umarım yanılırım" diye ekledi
Ankara Sanayi Odası (ASO) Başkanı Zafer Çağlayan, cari
işlemlerin bu yıl sonunda en yüksek açığı vermesinin kesin gibi
göründüğünü ifade ederken, ''tahminler en az 12 milyar dolar cari
açık vereceğimiz yönünde'' dedi. Çağlayan bu arada, yılın ilk
çeyreğine ilişkin yüzde 12'lerde büyüme hızı açıklanmasını
''sevindirici'' olarak niteledi. ASO'nun bugün gerçekleştirilen Oda
Meclisi toplantısına, Sanayi ve Ticaret Bakanı Ali Coşkun'un yanı
sıra Türkiye'deki çeşitli oda ve borsalarda görev yapmış, 20'ye
yakın iş dünyası kökenli milletvekili de katıldı. Toplantının
açılışında milletvekillerinin takdimini yapan Meclis Başkan
Yardımcısı Veli Fuat Mörel'in, AK Parti milletvekillerini ''AKP
milletvekili'' diye takdim etmesi üzerine, Sanayi ve Ticaret Bakanı
Coşkun, Mörel'i uyardı. Bakan Coşkun, Başbakan'ın AK Parti'den AKP
olarak söz edilmesinden rahatsız olduğunu söyleyerek,
milletvekillerinin AK Parti milletvekili şeklinde takdim edilmesini
istedi. Coşkun'un uyarısına rağmen Mörel'in, AK Parti
milletvekillerini, AKP milletvekilleri olarak tanıtmaya devam
etmesi, salondakilerin gülüşmelerine ve Başkan Yardımcısı'nı
uyarmalarına neden oldu. BÜYÜME RAKAMLARI Daha sonra konuşma yapan
ASO Başkanı Çağlayan, yılın ilk çeyreğinde büyüme rakamlarının
açıklandığını ve bu rakamların kendi tahmininden çok daha iyi
olduğunu söyledi. Kendisinin yüzde 8'ler civarında bir büyüme
beklemesine karşın, yüzde 12'lerde bir büyüme açıklanmasının
sevindirici olduğunu belirten Çağlayan, büyümenin özel sektör
eliyle gerçekleştirilmesinin önemini vurguladı. Buna rağmen bazı
endişeleri bulunduğunu ifade eden Çağlayan, ''Endişelerimizin
yersiz ve gereksiz olduğu önümüzdeki günlerde ortaya çıkarsa,
yanılmış olmaktan da mutlu olacağız'' dedi. CARİ İŞLEMLER AÇIĞI
Konuşmasında cari işlemler açığına da değinen Çağlayan, bu yılın
ilk 4 ayında cari işlemler açığının 6.9 milyar dolar olduğunu,
bunun 2003 yılının tamamında verilen açığa neredeyse eşit olduğuna
dikkati çekti. Çağlayan, ''Cari işlemler açığının artış hızının,
yaz aylarında bir ölçüde yavaşlayacağı beklense de yıl sonunda
tarihimizin en yüksek açığı çıkacağı kesin gibidir. Tahminler en az
12 milyar dolar cari açık vereceğimiz yönündedir'' diye konuştu.
Amerikan Merkez Bankası'nın bu akşam faizleri 0.25 yükseltmesinin
beklendiğine işaret eden Çağlayan, bunun, uluslararası finans
piyasalarından düşük faizlerle borçlanma dönemini kapatacağını,
Türkiye'yi yurtdışından daha yüksek faizlerle borçlanma durumunda
bırakabileceğini söyledi. Yüksek borçluluk oranı ile borçların
çevrilmesi konusunun ekonomideki en önemli risk faktörü olduğunu da
anlatan Çağlayan, reel faizler düşmedikçe ve ekonomik büyüme
istikrarlı bir şekilde yükselmedikçe, bu risk faktörünün
yatırımcıların zihnini meşgul etmeye devam edeceğini söyledi. ''IMF
SAHİL GÜVENLİK ANLIYORDU'' SSK'da yüksek primlerin kayıtdışı
istihdamı teşvik ettiğini, sonunda bunu IMF'nin de anladığını ve
uygun hazırlıklar yapıldıktan sonra bunun düşürülmesi gerektiğini
ifade ettiğini de hatırlatan Çağlayan, bu durumu eleştirirken
''bugüne kadar biz sosyal güvenlik derken, herhalde IMF 'sahil
güvenlik' anlıyordu. Biz yıllardır söyledik, kimse dinlemedi ama
IMF söyleyince belki bu sorun da çözülür'' dedi. Makro ekonomik
göstergelerin çoğunda iyileşmeler görülürken, ekonomideki yapısal
zayıflıkların devam ettiğine de dikkat çeken Çağlayan, bu durumu
bir damar tıkanıklığı sorunu olan hastaya benzetti. Çağlayan, şöyle
dedi: ''Damar tıkanıklığının çeşitli nedenleri olabilir. Yüksek
stres, kolesterol, sigara, aşırı kilo, beslenme ve özel yaşamdaki
düzensizlikler gibi. Damar tıkanıklarının nedenlerinin hepsi ya da
bir kısmı ortadan kaldırılmazsa, bildiğiniz gibi kalp rahatsızlığı
kaçınılmaz doğal bir sonuçtur. Eğer kalp sorunu yaşamak
istemiyorsak, bu nedenleri ortadan kaldırmak hiç olmazsa
hafifletmek zorundayız. Bence yüksek reel faizi kolesterol gibi
düşünelim, bürokratik engelleri stres gibi düşünelim, kamu
yönetimindeki kötü alışkanlıkları sigara gibi düşünelim. Sosyal
güvenlik sistemini de kötü beslenme gibi düşünelim. Bütün bunlar
ekonominin damarlarını tıkamaktadır. Bu konuda adımlar atılmazsa
sağlıklı bir dış görünüm yanıltıcı olabilir.'' Türkiye'de
gerçekleştirilen NATO toplantısının da başarıyla tamamlandığını
anlatan Çağlayan, Kıbrıs konusunda uygulanan aktif diplomasinin de
katkısıyla, muhtemelen AB'den bir müzakere tarihinin alınacağının
gözüktüğünü kaydetti.