İş kazalarının bilançosu çok ağır

SSK istatistiklerine göre, 1994-2003 yıllarını kapsayan 10 yıllık dönemde, ortalama her 82.4 iş kazasının biri, ölümle sonuçlandı. Buna göre, Türkiye'de meydana gelen 831 bin 248 iş kazasında, 10 bin 84 kişi öldü. İş kazaları en sık, kömür madenciliği, dokuma ve gıda maddeleri sanayileri, taş, toprak, kil, kum vs. imalatı, metal endüstrisi, makine imalatı, nakil araçları imalatı, inşaat, nakliyat, toptan ve perakende ticaret faaliyet gruplarında meydana geldi. Uluslararası Çalışma Örgütü (ILO) verilerine göre, 1994 yılında, İngiltere ve Hollanda dışındaki Avrupa Birliği ülkelerinde, her 100 bin çalışanın 5.89'u, Avustralya'da 7'si, Kanada'da 6.93'ü, Japonya'da 3.74'ü, İsviçre'de 7.30'u, Avusturya'da 6.10'u, Belçika'da 7'si, Danimarka'da 2.90'ı, Almanya'da 4.70'i, Yunanistan'da 4.40'ı, İrlanda'da 3.60'ı, İtalya'da 4.50'si, Hollanda'da 3.10'u, Portekiz'de 5.80'i, İspanya'da 10.20'si, İsveç'te ise 6.20'si iş kazası sonucu hayatını kaybetti. Türkiye'de ise geçen yıl, her 100 bin çalışanın 14.4'ü iş kazaları sonucu öldü. ''İŞ KAZASI ÖLÜM ORANLARI AZALMIYOR'' Hacettepe Üniversitesi (H.Ü) Halk Sağlığı Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Nazmi Bilir, Türkiye'de 1960'ların başından bu yana iş kazası sıklığında yüzde 90'a varan azalma görüldüğünü, ancak iş kazası sonucu ölüm oranlarında azalma yaşanmadığını bildirdi. İş kazalarındaki azalmaları, tedbirlerin artırılması, eğitimin yükselmesi ve gelişen teknolojiyle makinelerin daha güvenli hale gelmesine bağlayan Prof. Dr. Bilir, ''Ancak bunların ölümlü kazaları pek azaltmadığı ortada. Ölümleri azaltmak için, daha ciddi tedbirler gerekiyor'' dedi. Prof. Dr. Bilir, Türkiye'nin, iş kazası sıklığında gelişmiş ülkelerdeki oranlara yaklaştığını, ancak iş kazası sonucu ölümlerin, bu ülkelerdeki oranların oldukça üzerinde olduğunu kaydetti. Yeni İş Kanunu ile birlikte, iş sağlığı ve güvenliğine ilişkin mevzuatın güncelleştiğini, işyerlerinde ''iş güvenliği görevlisi''nin gündeme geldiğini anlatan Prof. Dr. Bilir, ''Fakat, işyeri hekimi için aranan 50 işçinin çalışması koşulu, korundu. Türkiye'deki işçilerin yüzde 57'si, 50'den az işçinin bulunduğu işyerlerinde çalışıyor'' dedi. Prof. Dr. Bilir, şunları kaydetti: ''İşçilerin rahatsızlıkları olabilir. Bu rahatsızlıkları dikkate alarak işe yerleştirmek gerekir. İşçilerde, çalıştıkları süre içinde de rahatsızlık ortaya çıkabilir. Bunun da kontrolünün yapılması lazımdır. İşyeri hekimi bu görevleri yerine getirir. Ayrıca işçilere eğitim verir. Elbetteki, acil durumda ilk müdahaleleri de yapar. Ama, asıl görevi koruyucu hizmetlerdir.'' ''EĞİTİM ÇOK ÖNEMLİ'' Uluslararası Çalışma Örgütü (ILO) Türkiye Temsilcisi Gülay Aslantepe de rakamların, Türkiye'deki iş kazası ve ölüm oranlarının çok yüksek olduğunu gösterdiğini söyledi. Türkiye'de istihdamın yaklaşık yüzde 40'ının kayıtdışı olduğunun ifade edildiğine dikkati çeken Aslantepe, iş kazası sayısının, resmi rakamlardan çok daha fazla olduğunu tahmin ettiklerini kaydetti. İş sağlığı ve güvenliği konusunda oluşturulan yeni mevzuatın önemli olduğunu belirten Aslantepe, ''Ancak, mevzuatın oluşturulması ve uygulanması başka başka şeylerdir. Uygulanırsa, kazaların önlenmesine olumlu bir etkisi olacaktır. Fakat, uygulanması için bir bilinçlenme sürecine, duyarlılığa, eğitime de ihtiyacı var. Eğitim çok önemli. Ancak bundan sonra mevzuat sağlıklı uygulanabilir' diye konuştu. ''ÇOK RAHATSIZ EDİCİ RAKAMLAR'' Türk-İş Genel Başkanı Salih Kılıç, Türkiye'nin iş kazalarında ''başta koşan ülkelerden biri'' olduğunu ifade ederek, iş kazalarına ilişkin rakamların ''çok rahatsız edici'' olduğunu söyledi. İş kazalarının önlenmesi için işverenlere büyük görevler düştüğünü kaydeden Kılıç, ''Kazaların çoğu önlenebilir. Önlenemeyen kazalar, sadece yüzde 1 ile 2 arasındadır. Kazaların çoğu alet edevatın yeterince uygun olmamasından kaynaklanmaktadır'' diye konuştu. Kılıç, iş kazalarının, can kayıpları ve büyük üzüntülerin yanı sıra, ülke ekonomisine de trilyonlarca lira zarar verdiğine dikkati çekti. • Temmuz sonunda köprülerden 74.4 trilyon lira gelir sağlandı... • Şener: İşsizlikle mücadelede gelinen nokta tatmin edici değil • Irak'a rakı ihracatı Kaynak: Milliyet