İş görüşmesinden dönüşte tecavüze uğradı!
Abone olSamsun'da iş görüşmesinden dönerken otobüs bekleyen kızın başına gelmeyen kalmadı. İşte tüyler ürperten olay..
SAMSUN’da iş görüşmesine giden ve dönüşte otobüs bekleyen 19 yaşındaki Ö.B.’yi zorla otomobiline bindirerek bir eve götürüp tecavüz etmekle suçlanan 18 yaşındaki Yusuf Ş.’nin 23 yıla kadar hapsi istendi.
Samsun 1’inci Ağır Ceza Mahkemesi’nde tutuklu yargılanan Yusuf Ş. savunmasında, "Ben kimseye tecavüz etmedim. Kendi rızasıyla ilişkiye girdim. Suçsuzum" dedi. Şikayetçi olan Ö.B. ise "Yalvardım ama beni bırakmadı. ’Seni karım yapacağım’ diyerek tecavüz etti" diye konuştu.
Mahkeme heyeti, tutuklu sanığın tutukluluk halinin devamına karar verip duruşmayı erteledi. Olay, Tekkeköy İlçesi’nde yaklaşık 3 ay önce meydana geldi. Ö.B., ilçede bulunan Örnek Sanayi Sitesi’ndeki bir fabrikaya iş görüşmesine gittikten sonra evine dönmek üzere otobüs beklemeye başladı. Arkadaşı 28 yaşındaki S.K.’nın otomobilinde bulunan Yusuf Ş., aracı durdurtup, durakta bekleyen Ö.B.’ye gezme teklif etti.
Kabul etmeyince de zorla otomobile bindirdi. Yusuf Ş., otomobilin içinde Ö.B.’yi zorla öperek elle taciz edip "Birine anlatırsan ağzını, burnunu kırarım" diye tehdit etti. Daha sonra Ö.B.’yi bir eve götürüp burada tecavüz eden Yusuf Ş., ardından da kızı yol kenarına bırakarak kaçtı. Bu sırada baba 39 yaşındaki H.B. kızının eve gelmediğini belirterek polise kayıp başvurusunda bulundu. Ö.B. bir gün sonra eve gelerek başından geçenleri babasına anlattı. H.B.’nin polise şikayeti üzerine gözaltına alınan Yusuf Ş. çıkarıldığı mahkeme tarafından tutuklanarak cezaevine gönderildi.
’KAÇMAK İSTEDİM, KAPIYI KİLİTLEDİ’
Samsun 1’inci Ağır Ceza Mahkemesi tarafından hakkında ’Kişiyi hürriyetinden yoksun kılma, mağdurun beden ve ruh sağlığını bozacak şekilde cinsel saldırı ve basit cinsel istismar’ suçlarından dava açılan ve 23 yıla kadar hapsi istenen Yusuf Ş. dün ilk kez hakim karşısına çıktı.
Tutuklu sanık mahkemedeki ifadesinde, "Ben arkadaşım S. K.’nın arabasıyla Amasya’ya gidiyordum. Yolda Ö.B.’yi gördüm ve ’Gideceğin yere bırakayım’ dedim. Rızasıyla bindi. Benimle Amasya’ya geldi. Aynı günün akşamı da Samsun’a geri döndük. Ö.B. eve gitmek istemeyerek benimle kalmak istedi. Kendi rızasıyla da bir evde cinsel ilişkiye girdik. Ben kesinlikle zorlamadım" dedi. Sanığın ifadesinin ardından söz alan Ö.B. ise "İş görüşmesinden çıktıktan sonra eve dönmek için otobüs beklemeye başladım.
Arabasıyla yanımda durarak beni gitmek istediğim yere götürmek istedi. Ancak karşı çıktım. Bunun üzerine Yusuf beni elimden tutarak zorla otomobile bindirdi. Bu sırada kafamı bir yere çarptım ve ’Amasya’ya gidiyoruz’ dediklerini duydum.
Otomobilde Yusuf beni zorla öpüp elle taciz etti. Kaçmak istedim. Ancak kapıyı kilitledi. ’Bunları birine anlatırsan, senin ağzını burnunu kırarım’ diyerek tehdit etti.
Beni bir arkadaşının evine götürerek zorla tecavüz etti. Sabah oluncada beni yol kenarında bıraktı. Şikayetçiyim. Yusuf yalan söylüyor" diye konuştu. İfadeleri tamamlayan mahkeme heyeti, tutuklu sanığın tutukluluk halinin devamına karar verip duruşmayı erteledi.
GENÇ KADINA SOKAK ORTASINDA KURŞUN YAĞMURU
HABERİ DİĞER SAYFADA TIKLAYIN..
Vücuduna isabet eden 8 kurşunla hayatını kaybetti, polis olay yerinde 14 boş kovan buldu.
Olay, Ümraniye Atatürk Mahallesi Mandıra Caddesi Mevlana Parkı yanında saat 09 .30 sıralarında meydana geldi. Edinilen bilgiye göre, 34 GM 9518 plakalı otomobilden inen 33 yaşındaki Arzu Yıldırım hızlı bir şekilde yürümeye başladı. Bu sırada aynı araçtan inen bir erkek, Yıldırım'ın peşine takıldı. Yıldırım, bu kişinin peşine katıldığını görünce hızla kaçmaya başladı.
Ancak fazla uzaklaşamadan kurşunların hedefi oldu. Genç kadının peşindeki kişi defalarca tetiğe bastı. Arzu Yıldırım vücuduna isabet eden 8 kurşunla yere yığılırken saldırgan indiği araca binerek hızla kaçtı. Ağır yaralı kadın, olay yerine çağrılan ambulansla Ümraniye Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne kaldırıldı. Ancak tüm müdahalelere rağmen Yıldırım kurtarılamadı. Olay yerine gelen polis ekipleri çevre güvenliğini alarak inceleme başlattı.
Yapılan inceleme sırasında saldırganın kaçtığı otomobil, birkaç sokak ileride terkedilmiş halde bulundu. Olay yerinde inceleme yapan polis ekipleri 14 boş kovan buldu. Ekipler izini kaybettiren saldırganı yakalamak için geniş çaplı araştırma başlattı.
SINIR KAPISI ÖLÜM YOLU OLDU
HABERİ DİĞER SAYFADA TIKLAYIN..
Ağrı’nın Doğubayazıt ilçesindeki Gürbulak Sınır Kapısı’nda 3 gündür sıra bekleyen tır sürücüsü, aracında ölü bulundu. Alınan bilgiye göre, ülke genelinde etkili olan kar yağışı sonucu kapanan yolların ulaşıma açılmasının ardından tırların ihracat yüklerini gidecekleri ülkedeki firmalara kısa sürede teslim etmeye çalışması nedeniyle Gürbulak Sınır Kapısı’nda 10 kilometre uzunluğunda kuyruk oluştu.
Yurt dışına çıkış yapmak için 3 gündür sıranın kendisine gelmesini bekleyen sürücülerden, Mardin nüfusuna kayıtlı Nasrettin Aktürk’ten (46), haber alamayan diğer tır sürücüleri, sabah saatlerinde aracı kontrol etti. Tırda uyur vaziyette gördükleri Aktürk’ün, seslenmelerine rağmen tepki vermediğini gören sürücüler, olayı güvenlik güçlerine bildirdi.
Güvenlik güçlerinin aracın camını kırarak yaptığı incelemede Aktürk’ün yaşamını yitirdiği tespit edildi. Aracın içinde ısınma amaçlı kullanılan bir piknik tüpü bulundu. Aktürk’ün cenazesi otopsi için Doğubayazıt Devlet Hastanesi morguna kaldırıldı. Aktürk’ün cenazesinin Trabzon Adli Tıp Kurumuna gönderileceği belirtildi.
KALP BULAMAZSA ÖLÜM ONU BIRAKMAYACAK
HABERİ DİĞER SAYFADA TIKLAYIN..
Konya’da 6 aydır kalp yetmezliği nedeniyle tedavi gören 4 yaşındaki Caner İme, bir an önce uygun kalp bulunup nakil yapılmazsa yaşamını yitirecek. 5 çocuklu Erzurumlu bir ailenin en olan Caner İme, 6 ay önce rahatsızlanınca Selçuk Üniversitesi Meram Tıp Fakültesi Hastanesine götürüldü.
Kalp kası fonksiyonlarından birinin genişlememesi nedeniyle kalp yetmezliği teşhisi konulan küçük çocuğun sağlık durumu her geçen gün daha da kötüleşti. Türkiye’de organ nakli bekleyen yüzlerce insandan sadece birisi olan İme, uygun kalp bulunup nakil yapılmazsa yaşamını kaybedecek. Caner’in tedavisi yeşil kart ve devletin sağladığı imkanlarla sürerken, hamallık yaparak ailesinin geçimini sağlamaya çalışan babası, maddi imkansızlıklar nedeniyle zor günler yaşıyor. Ağrıları arttığında nefessiz kalan ve "anne canım çok yanıyor" diyerek ağlayan küçük çocuk, tedavisinin devam edeceği Ankara’ya maddi imkansızlıklar nedeniyle götürülemiyor.
-GECE BİR ŞEY OLMASIN DİYE BAŞINDA BEKLİYORLAR-
Baba Mehmet İme (36), AA muhabirine yaptığı açıklamada, oğlunun durumuna çok üzüldüklerini ancak ellerinden hiç bir şey gelmediğini söyledi. Caner’in durumunun her geçen gün daha da kötüye gittiğine dikkat çeken İme, "Oğlumla birlikte tedavi olanlar, uygun kalp bulunamadığı için öldü. Caner’in ölmesini istemiyoruz. Tedavisi Ankara’da devam edecek. Ancak yol parası bulamıyoruz. Ben cahilim. Yol iz bilmem. Kaymakamlık hastane sevkini gördüğünde yardım ediyormuş. Ben de oraya başvuracağım. Olumlu yanıt alınca hemen Ankara’ya gideceğiz.
Tek isteğim oğlumu Ankara’ya götürebilmek" dedi. Anne Kibar İme (36) ise günden güne gözleri önünde eriyen oğluna bir şey yapamamanın kendilerini çok üzdüğünü bildirdi. Sürekli rahatsızlanan oğluna geceleri bir şey olacak diye çok korktuğunu ifade eden İme, şunları kaydetti: "Geceleri başından hiç ayrılmıyorum. Birçok kez oğlumu hastaneye neredeyse nefessiz şekilde götürdük. Özellikle ağrıları arttığında "Anne canım çok yanıyor" demesi bizi kötü ediyor. Ağlamaktan başka bir şey elimizden gelmiyor. Oğlumun sağlığına kavuşması için her gün dua ediyorum. Caner’in hastanede oyun oynadığı çocuklardan bazıları uygun kalp bulunamadığı için öldü. Hastanede tedavi olacağında oğlum Caner sürekli arkadaşlarını soruyor, yalan söylüyoruz."
-ORGAN BAĞIŞLARIYLA "CANER"LER ÖLMEYECEK-
Selçuk Üniversitesi Meram Tıp Fakültesi Pediatri Çocuk Kardiyoloji Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Sevim Karaaslan, kalp kasının fonksiyonlarından birinin genişleyememesi nedeniyle kalp yetmezliği bulunan Caner’in biran önce kalp nakli yapılması gerektiğini dile getirdi. Tedavide son noktaya geldiklerini ancak bir sonuç alamadıkları gibi, hastaya ilaç tedavisinin de artık bir fayda sağlamadığını vurgulayan Karaaslan, sözlerini şöyle sürdürdü: "Göz göre göre bu çocuklarımızı kaybediyoruz. Kadavradan nakiller artarsa Caner gibi organ nakli bekleyen hastalar kurtulabilecek. Nakil yapılırsa bu küçük çocuk tekrar hayata dönecek. Eğer bu süreç gecikirse, Caner’i de her an kaybedebiliriz. Organ bağışı konusunda herkesin duyarlı davranmasını bekliyoruz. Aile Ankara’ya gidecek. Tedavileri orada devam edecek."
KOMŞUSUNU DÖVEREK ÖLDÜRDÜ
HABERİ DİĞER SAYFADA TIKLAYIN..
Bartın’da çocuklarıyla yaşayan kadını döverek öldürdüğü iddia edilen komşusu tutuklandı. AA muhabirinin aldığı bilgiye göre, Köyortası Mahallesi Çömeler Sokak’ta ikamet eden Y.A. (30), aynı binada oturdukları 3 çocuk annesi Sebahat Uçak’ın (50) evine geldi.
Evde bir süre sohbet eden Uçak ile Y.A. arasında alacak verecek meselesi yüzünden tartışma çıktı. Kavgaya dönüşen olayda Y.A. tarafından sopayla dövülen Uçak bayıldı. Bu arada işten eve gelen Uçak’ın kızı A. Uçak, annesinin yerde kanlar içerisinde yattığını görünce durumu 112 Acil Servise bildirdi.
Bartın Devlet Hastanesine kaldırılan Sebahat Uçak, Gebze Devlet Hastanesine sevk edilirken yolda yaşamını yitirdi. Evli ve iki çocuk babası olduğu öğrenilen Y.A. ise polisin çalışması sonucu yakalandı. Cumhuriyet savcısına verdiği ifadesinin ardından olay yerinde tatbikat yaptırılan zanlı, çıkarıldığı mahkemece tutuklandı. Geniş güvenlik önlemleri altında gerçekleştirilen tatbikat sırasında Uçak’ın çocukları zanlıya tepki gösterdi. Uçak’ın 7 yıl önce eşinden boşandığı ve çocuklarıyla yaşadığı öğrenildi.