İş görüşmelerinde beden dili
Abone olİş görüşmesinde Beden dili kullanımıyla ilgili önemli noktalardan biri de iş başvurusu yaptığımız yerler.
İş görüşmeleri sırasında kendimizi rakip sahadaymış gibi
hissederiz. Bunun nedeni bilmediğimiz bir ortamda kendimizi gergin
hissetmemiz. Çünkü orası bizler için adeta bir arena. Karşımızdaki
matadora karşı galip gelmeye çalışırız. O halde bu arenada neler
yapmalıyız. Herşeyden önce iş başvurusu yapacağınız kurumu,
stratejilerini, misyonunu, ürünlerini bilmeniz gerekir. İş
başvurusunda bulunduğu işletmeyi tanımayan kimsenin şirket
kültürüne geç adapte olacağına inanılır. Görüşmeye son derece
uygun, şık ama abartılmamış bir kıyafetle, mümkünse takım ile
gitmeli. Bayanların da takım elbise giyinmesi uygun olur ama etek
(mini olmamalı), ceket, gömlek uyumluluğunda bir kıyafet de oldukça
uygun olabilir. Ayakkabılarınız çamursuz ve boyalı olmalı. Beyler
traşlı ve temiz kokular sürünerek, bayanlar hafif makyajlı ve yine
ağır olmayan hafif bir parfüm kullanarak gitmeliler. Görüşmeye 5
dakika da olsa sakın geç gitmeyin. Görüşmenin önemli kriterlerinden
biri zamanı kullanma becerisidir. Artık işletmeler zamanını uygun
ve etkili kullanan personele yatırım yapıyor. Daha ilk dakikada
gecikerek zamanlama konusunda kötü puan almak istemezsiniz değil
mi? Gecikiyor olmanız size negatif puan kazandırmanın dışında, o
görüşmeye soluk soluğa girmenizi ve konuşmanızın ahenginin
bozulmasını sağlar. Bu da kendinizi ifade etmede size sıkıntılar
yaşatır. Trafik durumu, hava durumu, evinizin iş yerine uzaklığı,
çalmayan saatler vs... artık kimsenin umrunda olan şeyler değil.
Bilgisayar, internet çağının nimetlerinden yararlanın ve hava
durumunu, yol durumunu önceden kontrol edin. Erken uyanmanız
gerekiyorsa ve saatinize güvenmiyorsanız, Telekom’un otomatik
uyandırma servisine uyandırma talimatı bırakın, ama sakın mazeret
bildirmeyin (çok ciddi bir sebebiniz yoksa). En fazla 10 dakika
önce, ideali 5 dakika önce görüşme yerinde bulunmak ve ortamı
analiz etmek sizin için iyi olur. Çevrede bulunan insanları
rahatsız etmeden gözlemleyin ve durumunuz uygunsa kat sekreterinden
kurum ile ilgili bilgi almaya yönelik sohbetlerde bulunun. Görüşme
sırasında elinizde çantanız ve ajandanız ya da en iyisi PALM gibi
teknik bir ajandanızın olması size çok şey kazandırır. Çantanızı
açtığınızda içinde devlet arşivi varmış gibi dağınık bir görüntü
olmamasında yarar var. Görüşmenizde not almanız gerekebilir; o
açıdan ajandanızı ya da palminizi etkili kullanın. Size ikram
edilen çayı, kahveyi mutlaka kabul edin ve o ortamın bir
parçasıymışsınız rahatlığında davranın. Görüşmeye karşınızdakine
sempatik bir tarzda selam vererek başlayın. Tebessüm etmeniz size
puan kazandırır. Görüşmeye erken gidip ortamda aldığınız ilk imajın
kısa bir özetini yapmanızda ve bunun hoş bir izlenim olduğunu
belirtmenizde yarar var. Tokalaşmanız ne ezik ne de üstünlük
taslayıcı bir tarzda olmalı. Tokalaşmanız samimi olmalı. Aşırı
hafifi tarz güvensizliğinizi, aşırı sert tarz kompleksinizi ortaya
koyar. Görüşmeniz sırasında karşınızdakinin gözlerine çok rahatsız
etmeden bakın. Oturma alanınızı belirleme şansı varsa (bazı
işletmelerde görüşme odaları vardır) Sırtınızı boşluğa (kapı,
pencere v.s.) gelmemesine dikkat edin. Sırtınızın boşlukta olması
sizin kendinizi boşlukta hissetmenize sebep olabilir ya da her
açılan kapıda geri dönüp bakmanız, rahatsız edici bir sahnenin
oluşmasını sağlayabilir. Konuşma sırasında koltuğunuza çok kasıntı
oturmayın. Konuşmanın gidişine göre bazen eğilerek talepkar, bazen
doğrularak güveninizi gösterin. Görüşeceğiniz kurumun kimliği,
görüşeceğiniz kişinin pozisyonu sizin bacak bacak üstüne atıp
atmamanızda önemli rol oynar. En uygunu bacak bacak üstüne atmadan
ama rahat edeceğimiz bir oturuş pozisyonu almaktır. Görüşmenin
gidişini ağırlıklı olarak görüşmeyi organize eden kişi belirler.
Kurum hakkında bir şeyler bildiğinizi düşünüyorsanız ve bilginizin
doğruluğundan eminseniz sizin orayı niçin seçtiğinizin
nedenlerinden biri olarak gösterebilirsiniz. Eğer iş
değiştirecekseniz asla ayrıldığınız ya da ayrılacağınız kurumu
kötülemeyin. Bu profesyonelce bir davranış olmaz. Tercih nedeniniz
kariyeriniz olabilir, farklı bir kurum kimliğini yaşamak olabilir,
farklı bir iş koluna yönelmek olabilir, evinize yakın bir yer
tercihi olabilir (Bazen bu başka bir soruyu beraberinde
getirebilir: “Biz kurum olarak şu an çalıştığımız yerden başka bir
yere taşınsak bizden de mi ayrılırsınız?” gibi. Maaşınızın
yetersizliği bir neden olmasın. Tabii ki para için, kendimizi
geliştirmek, daha iyi bir yaşam standardına kavuşmak için
çalışıyoruz ama bunu parasal bir tercih nedeni olarak göstermeniz
çok doğru olmaz. Görüşmeler sırasında parasal nedenleri söyleyip,
elinizle de para işareti yapmanız çok ters karşılanır. (Espri
niyetine bunu yapmak bile hoş değil.) İş görüşmelerinde bir çok
kişinin sınıfta kalmasını sağlayan neden “Ne kadar maaş
düşünüyorsunuz?” sorusuna verdikleri cevaptan kaynaklanır. Kurumsal
kimliği oluşmuş bir işletmede asla bir para miktarından bahsederek
talepte bulunmayın. Vereceğiniz en ideal cevap “Sizin gibi kurumsal
kimliği oluşmuş bir işletmede benim pozisyonuma uygun bir ücret
politikanızın olduğunu tahmin edebiliyorum. Ben bu politikaya uyum
sağlamayı tercih ederim.” Kurumsal kimliği oturmuş ve çok yönlü
çalışan bir çok işletme de performansınız değerlendirilirken size
emeğiniz ölçüsünde ekonomik rahatlık verilir. Onun için ekonomik
nedenleri ilk görüşmelerde sınıfta kalma nedeni yapmayın. İş
görüşmelerinde uygun ortam oluştuğunda adeta bir markayı pazarlar
gibi kendinizi pazarlamakta tereddüt etmeyin. Ülkemimizde yaygın
olmasa da kişiler de markalaşabilirler. Markalaşmanız sizin
yetenekleriniz, deneyimleriniz, işe katma değeriniz, nitelikleriniz
gibi özelliklerin birleşiminden oluşan bir bütündür. O açıdan nasıl
bir marka müşteriye pazarlamasında o markanın faydası ve farkı
önemliyse siz de o kuruma katacağınız faydaları ve rakiplerinize
göre farkınızı anlatın. Görüşme sonrasında görüşmenin sonucunu ne
zaman öğrenebileceğinizi sorun. Görüşmeden ayrılırken size zaman
ayırdıkları için teşekkür etmeyi sakın unutmayın. Sadece
görüştüğünüz kişiyi değil aynı zamanda sekretere ve görüştüğünüz
diğer kişilere de iyi günler dileyin. Sağlıklı iletişimi sağlıklı
beyinler kurarlar. Karşınızdaki kişinin pozisyonu ne olursa olsun,
küçümsemeden ileşitimde bulunmaktan asla çekinmeyin.