İrtica yine birinci tehdit
Abone olKamuoyunda "Gizli kırmızı anayasa" olarak bilinen Milli Güvenlik Siyaset Belgesi yürürlüğe girdi.
Geçen yıl 24 Ekim’de yapılan Milli Güvenlik Kurulu (MGK)
toplantısında yenilenmiş son hali uygun bulunan ve kamuoyunda
"Gizli kırmızı anayasa" olarak bilinen Milli Güvenlik Siyaset
Belgesi (MGSB) Bakanlar Kurulu tarafından imzalanarak yürürlüğe
girdi.
Hükümetin onayladığı yeni MGSB, Türkiye’nin iç güvenliğini tehdit
eden temel unsurlar arasında irticai faaliyetleri ilk sırada
değerlendiriyor. İrticayı, bölücülük ve aşırı sol izliyor. Önceki
MGSB’lerde yer alan aşırı sağ ise artık tehdit unsuru olarak
görülmüyor. Hükümet bu onayı ile ayrıca Yunanistan’ın Ege’de
karasularını 12 mile çıkarması halinde bunu "casus belli (savaş
nedeni)" olarak değerlendirecek.
EKİM 2005’DE UYGUN BULUNDU
MGK’nın 24 Ekim 2005 tarihindeki toplantısının ardından yapılan
açıklamada, "Yeni MGSB uygun bulunarak bu konudaki tavsiye
kararının Bakanlar Kurulu’na bildirilmesine karar verilmiştir"
denilmişti. MGK Genel Sekreterliği üzerinden hükümete iletilen yeni
MGSB’nin, 2005 Aralık ayında Bakanlar Kurulu tarafından onaylandığı
öğrenildi. Ancak MGSB gizli olduğu için Bakanlar Kurulu’nun bu
onayı da gizli tutuldu.
DEĞİŞİKLİK OLMADI
MGK’da uygun bulunan ve hükümet tarafından da onaylanan yeni MGSB,
bundan böyle Türkiye’nin iç ve dış tehdit algılamalarında devletin
zirvesi tarafından ana yol gösterici olarak değerlendirilecek.
Hükümetin onay verirken üzerinde hiçbir değişiklik yapmadığı
MGSB’deki bazı önemli başlıklar şöyle:
ÜNİTER YAPI KORUNACAK
Türkiye’nin iç güvenliğini tehdit eden temel unsurlar irtica,
bölücülük ve aşırı sol akımlardır. Türkiye bunlarla mücadele
ederken evrensel değerlerden vazgeçmeyecektir.
İrticai faaliyetler içeride ve dışarıda devam etmektedir. İrtica
ile mücadele ederken dini duyguları incitmemeye özen gösterilecek,
ancak toplumun dini duygularını kullanmak isteyenlere de izin
verilmeyecektir.
T.C. Anayasası’nda dikkat çekilen İnkılap (devrim) Kanunları ödün
vermeden uygulanacak. Din eğitimini devletin üstlenmesi devam
edecek.
Türkiye’nin üniter yapısı, demokratik, laik, hukuk devleti ilkeleri
korunacak ve geliştirilecektir. Bunun için temel yol Atatürk
milliyetçiliğidir.
Güçlü bir ülke olmanın yolu Atatürk milliyetçiliğinin ilkelerinin
yanısıra refahı artırmak ve toplumun her kesimine yaymaktan
geçer.
ETNİK TEMELLİ DEĞİLİZ
Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşu etnik temele dayanmaz. Kuruluş
esası, tek devlet, tek ulus, tek bayrak ve tek dildir. Atatürk’ün
"Türkiye Cumhuriyeti’ni kuran Türkiye halkına Türk milleti" denir.
Türkiye Cumhuriyeti Devleti’ne vatandaşlık bağı bulunan herkes
Türk’tür.
Yunanistan karasularını 12 mile çıkaramaz. Bunun savaş sebebi
(casus belli) olduğu yönündeki caydırıcılığımız korunmalıdır.
KIBRIS HAYATİ ÖNEMDE
Kıbrıs sorununun çözüm yeri BM’dir. Türkiye’nin adada garantörlük
hakkı bulunmaktadır. Türk askeri varlığı Kıbrıslı Türklerin
güvenliği için hayati değerdedir. Bu durum sürdürülmelidir. Kalıcı
bir barış sağlanana kadar KKTC güçlendirilerek korunacaktır.
ABD ile ilişkiler tarihsel ve çök yönlüdür. ABD’de Türkiye lehine
kamuoyu oluşturulması pek çok açıdan önemlidir. Türkiye’nin ABD ile
ilişkileri stratejiktir; ancak bu AB sürecinin bir alternatifi
olarak algılanmamalıdır.
Irak ve İran, Türkiye için belirsizlik ve risk yaratıyor. İran’ın
Şahap füzeleri Türkiye için tehdittir.
Haber: Uğur Ergan
Kaynak: www.hurriyet.com.tr