Irkçılık tehlikesi büyüyor
Abone olAlmanya'da aşırı sağcılara karşı düzenlenen operasyonlarda ele geçirilenler akla bazı sorular getirdi.
Almanya'da Münih polisinin, geçen haftalarda aşırı sağcılara
karşı düzenlediği operasyonda büyük miktarda patlayıcı madde ve
silah ele geçirmesi, "ırkçılık" konusunun gündeme gelmesine sebep
oldu. Tutuklanan kişilerin sorgulamaları sırasında, şiddet ve
suikast eylemleri planladıklarının ortaya çıkması, Almanya'daki
aşırı sağcı eğilimlerin tehlikeli boyutlara ulaştığı görüşüne
haklılık kazandırdı. İHA muhabirinin derlediği bilgilere göre,
Almanya'da aşırı sağcılık, II. Dünya Savaşı'ndan sonra da tam
olarak aşılamadı. Gazetelerde yabancılar ve mültecilere düzenlenen
saldırılar veya Yahudi mezarlıklarının talan edilme haberleri
hiçbir zaman istisna olmadı. Mesela, Münih'te Neonazilere
düzenlenen baskından birkaç gün sonra 11 dazlak, siyahi bir
Amerikalıya saldırdı. Almanya'daki Yahudi cemaatleri ise, aşırı
sağcıların eylem planlarının ortaya çıkması üzerine korkularının
canlandığını ifade ederek, toplumdan konuya hassasiyet
göstermelerini istedi. Aşırı sağ grupların, lider eksikliği
sebebiyle dağınık olmaları dikkat çekiyor. Bir grup, spor
etkinlikleri ile bedenlerini güçlendirirken, diğer grup terör
eylemleri ile bir başkası ise ideolojik eğitim ve manipülasyonla
ilgileniyor. Bu gruplar, İnternet üzerinden gittikçe genişleyen bir
ağ içinde birbirleri ile bağlantı kuruyorlar. Müzik de aşırı
sağcıların iletişiminde büyük rol oynuyor. UMURSAMAZLIK ARTIYOR
Berlinli siyaset bilimci Prof. Dr. Hajo Funke, yaptığı açıklamada,
Alman toplumunda gittikçe yayılan umursamazlıktan endişe duyduğunu
belirtiyor. Prof. Dr. Funke bir aşırı sağcı şiddet eylemi ile
karşılaşıldığında başını çevirmenin yapılanları onaylamak anlamına
geldiğini kaydederek, "Vatandaşlar ve medya, yabancılara ayrımcılık
uygulanmasına, Yahudi mezarlıklarına saldırı düzenlenmesine ve
Nazilerin gösterilerine karşı olduklarını açık biçimde dile
getirmelidir" diyor. Münih'te yaşanan olayın, aşırı sağcı
saldırıların sadece Almanya'nın doğusunda yaşandığı görüşünü
çürüttüğünü de ifade eden Prof. Funke, ancak doğu eyaletlerinin
ırkçı saldırılarda başı çektiğini de vurguluyor. İçişleri Bakanı
Otto Schily ise, "ırkçı akımlara karşı ihmalkar davrandıkları"
suçlamasını reddediyor ve şöyle konuşuyor: "Biz pek çok tedbir
aldık. Irkçılıkla mücadele için 400 milyon euro ayırdık. Federal
Emniyet Dairesi, Anayasayı Koruma Dairesi bu konuda faaliyet
gösteriyor. Hoşgörü Birliği gibi demokrasinin korunması ve şiddetin
önlenmesi için tedbirler aldık, insiyatifler geliştirdik."