İrem Derici, 60 günlük karantinasının ardından önceki gün Nişantaşı'ndaki kuaföründen çıkarken görüntülendi. Basın mensuplarıyla yaptığı kısa sohbetinde samimi açıklamalara imza atan İrem Derici, magazin gündemine dair yaptığı yorumlarla dikkat çekti.Yüzünde maske olduğu için tanınmakta güçlü çekilen İrem Derici, "Bu maske durumu benim işime geldi. Kuaföre yürüyene kadar 10 kişiyle fotoğraf çekilirdim. Şimdi kısa boylu bir kadın geçiyor diye kimse yüzüme bile bakmıyor. Siz bile zor tanıdınız" dedi.İlk olarak, "Karantinada insanlara DM'den yürüyün" sözlerine açıklık getiren Derici, şunları söyledi: "Benim yaptığım her espriyi, her küfrü magazin başlığı yaparsanız bu iş ilerlemez. Dünün haberi olur, yeni bir şey olmaz. Uzmanlar gereken her şeyi söylüyor benim birazcık ortamı yumuşatmam lazım. O yüzden 'DM'den yürüyün' dedim. Bana karantinaya falan gerek yok. Sabah-akşam yürüyorlar zaten.''''Ben trol olarak yaşayan bir kadınım. Benim ne yaptığımı yapın, ne dediğimi yapın. Beni kimse örnek almasın. Ben şarkı söyleyen bir kadınım bana neden örnek olma misyonu yüklüyorsunuz? 'İrem hanım çocuklarımız sizi örnek alıyor' diyenler oluyor. Almasın abi! Ben sadece şarkı söyleyen bir kadınım."Hande Ataizi'nin "Kenan İmirzalıoğlu'nu yetenekli bulmuyorum. Sokaktan çevirdiğiniz bir adam daha iyi oynar" sözleri hatırlatılan İrem Derici, şunları söyledi: "Öylemiymiş, çevirelim bakalım sokaktan birini Kenan gibi rol yapabilecek mi? Benim tercihimi soruyorsanız; kaslı ve döşü kıllı esmer erkekleri beğeniyorum.''''Şaka bir yana ikisi de işlerini mükemmel yapan ve sarsılmayacak markalar olmuşlar. Ben ikisine de bayılıyorum. Buna yorum yapmak ne bana düşer ne Hande Hanım'a düşer."Koronavirüs salgını nedeniyle işleri iptal olan Demet Akalın'ın ekonomik sıkıntı çekmesi hakkında ne düşündüğü sorulan Derici, "Bir tane şarkı satın alıyorsun, aranje, klip, PR derken 250 bin lira yapıyor. Gelir kadar giderde var. Ben açlık sınırı olarak bakıyorum. Kiramı ödeyemezsem annemin evine yerleşirim. Orada bir odam var. Onun haricinde kimseyi yargılamak ve eleştirmek bana düşmez. Herkesin farklı gelir ve gider hesabı var" dedi.Öte yandan İrem Derici, geçtiğimiz günlerde 'Ekmek arası sim kart yedim' diyerek herkesi şaşırtan bir başka açıklamalara imza atmış, anoreksiya olduğu dönem yaşadığı zorlukları şöyle anlatmıştı: "Benim artık tek derdim 'işimi yapayım, günüme bakayım' o durumdayım. Artık heyecanlandıran bir şey yok beni. 1.5 sene önce gözümü bir açtım, beyaz önlüklü amcalar etrafımda kollarım bağlı… Halbuki ben Konya'ya gidiyordum. 'Ne oldu, niye buraya geldik' dedim.''''Üzerinden bir buçuk sene geçti de böyle rahat rahat anlatıyorum. Ben sıkıntı yaşadığımda onu kendime itiraf edememiştim. Mesela anoreksiya yaşadığım dönemde çubuk kraker gibi geziyorum ama kendimi dünyanın en çekici insanı zannediyorum.''''Bir anda 40 kilolara düşünce göğüs de kalmadı. Gittim doktora 'bana estetik yapın' dedim. O da bana bir estetik yaptı, kafam kadar oldu. Onun üzerine bir de 20 kilo alınca süt anne gibi gezdim. O dönem çok güzel olduğumu iddia ediyordum, 'anoreksiyasın sen' diyorlardı. Belirtilerini soruyordum 49 tanesi var bir tanesi yok hala 'değilim' diyordum. Tedaviden sonra kendime gelmeye başladım ve hasta olduğumu kabullendim.''"Hastaneye yatma sürecim söyle gelişti. Dalaman'dan Konya'ya gideceğiz havaalanında oturuyoruz bütün ekip, çöp tenekeleri olur ya onlara kitlenmişim. Sonra telefonum çalmış, bakıp gülümseyip sakince yere koymuşum telefonu. Kulağımdan küpemi çıkarıp, iğnesiyle telefonun sim kartını çıkarmışım. ''''Arkadaşımın elindeki sandviçe kitlenmişim, 'neli' diye sormuşum. 'Yer misin' diye sorunca sandviçi alıp içine sim kartını koyup herkesin gözünün içine baka baka yiyip yutmuşum. Sonra da 'arayın da göreyim' diye bağırmışım. Ama ben hiçbirini hatırlamıyorum bu olanların. Uçağa nasıl bindim nasıl indim hiçbir şey hatırlamıyorum."