İranlı kızlara BM'den şok! Kırbaçlanmanız kanuni
Abone olBir klip çekerek sosyal medyada yayınlayan İranlı 3 kız kardeş kırbaç cezasına çarptırıldı. BM'ye yaptıkları mültecilik başvurusu reddedilince genç kızlar Türkiye'ye kaçtı.
İranlı kız kardeşler Nafiseh (29) ile
Zahra (24) Mansouri kardeşlerin dramatik hikayeleri, babalarının
baskısı sonucu çocuk yaşta akrabalarıyla evlendirmeleriyle
başladı.
Fatemah 9, Nafiseh 13 yaşında evlendirildi. Öğretmen anneleri
duruma isyan edip kızlarıyla başka bir bölgeye taşındı. Bunun
üzerine kocaları, İslam hukuku gereği 3 kez “Boş
ol” diyerek onları boşadı. Küçük yaşta zorla
yaptıkları evliliklerden kurtulan kız kardeşler, gizli saklı müzik
eğitimi almaya başlayıp bir de amatör müzik grubu kurdular.
Hürriyet gazetesinden Fevzi Kızılkoyun'un haberine göre, özel
toplantılarda ve etkinliklerde konserler veren Mansouri kardeşler,
bir de klip çekerek sosyal medya ortamında paylaştılar.
74 KIRBAÇ, 1 YIL HAPİS
Ancak bunun cezası ağır oldu. İran rejimi, iki kız kardeşe 74
kırbaç ve bir yıl hapis cezası verdi. Ceza, “Bir daha
yapmamaları” şartıyla ertelendi. Bu cezaya boyun
eğmeyen kızların konser verdikleri özel bir toplantıyı polis
basınca, kırbaç ve ceza tehdidi, bir kaçış dramına dönüştü.
Bu baskından son anda kurtulan iki kardeş, İran’dan kaçış planı
yaptılar ve yanlarına küçük kardeşleri Fatameh’yı (21) da dahil
edip Şubat 2012’de trenle Türkiye ’ye ulaştılar. Ankara ’da 2
yıldır geçici sığınmacı statüsünde yaşayan genç kızların, mülteci
olma mücadelesi de, Birleşmiş Milletler’in kararıyla hüsrana
dönüştü.
BM BU KONUDA SESSİZ
BM Türkiye temsilciliği, genç kızların mülteci olarak üçüncü bir
ülkeye gitme taleplerini reddetti. Büyük hayal kırıklığına uğrayan
kardeşlerin son umudu, BM Genel Merkezi’ne yaptıkları itiraz.
İtiraz dilekçesinde, “ Bugün İran’a dönersek 74 kırbaç
ve bir yıllık hapisle cezalandırılacağız. Ülkeyi terk ettiğimiz
için de ceza alacağız. Tek suçumuz, evrensel bir yeri olan müzik
ile uğraşmamız ve paylaşmamız. Uluslararası sözleşmeler, insan
hakları beyannameleri dikkate alınarak mülteci statüsüne kabul
edilmeyi talep ediyoruz” dediler. Bilgi almak üzere
aranan BM Türkiye Temsilciliği’ndeki yetkililer de, mültecilik
taleplerinin kabul edilmemesi konusunda açıklama yapmadı.
BM: ZÜLUM DEĞİL
KANUN
BM, İranlı kızkardeşlerin mültecilik taleplerini reddetme
gerekçesinde özetle şunları söyledi: “... Evet
kaçıyorsunuz, korkuyorsunuz. Size inanıyoruz, ancak aldığınız ceza
Mülteci Hukuku’na girmiyor. Siz zulümden, işkenceden, orantısız bir
cezadan kaçmıyorsunuz. 1951 Cenevre Sözleşmesi’nde belirlenen dini,
siyasi ve ideolojik, özel sosyal bir gruba bağlı olma, milli ve
ırki nedenlerden bir zulüm de söz konusu değil. Siz zulümden değil
kanundan kaçıyorsunuz, alacağınız ceza kanuni bir
cezadır...”