'İran'ın nükleer denetimi küçük bir grubun insafında'

Uluslararası Atom Enerjisi Kurumu'nun başkanı Yukiya Amano, nükleer alanında önde gelen bazı eski yetkililerce İran'ın nükleer programı konusunda Batı yanlısı tutum izlemekle suçlandı.

Amano'nun doğrulanmamış istihbarata gereğinden fazla güven duyduğu ve bu duruma şüpheyle bakanları da dışladığı iddia edildi.

Guardian gazetesinde yer alan ve Julian Borger imzalı haberde nükleer tartışmaların merkezinde yer alan kurumun İran yaklaşımı ile yeni bir "kitle imha silahı" hatası yapma riski taşıdığı belirtildi.

Irak'a yönelik askeri harekatın başlamasının en önemli gerekçelerinden biri, Saddam Hüseyin'in elindeki kitle imha silahlarının dünya güvenliğine tehdit oluşturduğu savıydı. Ancak bu silahlar konusunda somut bulguya asla ulaşılamadı.

Guardian yazarı Julian Borger, 'Japon diplomat Amano 2009 yılında, Uluslararası Atom Enerjisi Kurumu'nun başına geçtiğinden bu yana, Batı'nın İran'a nükleer programı nedeniyle baskısının arttığına' dikkat çekiyor, kurum raporlarında İran'ın tutumuna daha çok eleştiri yöneltildiğine de dikkat çekiyor.

'Görüşler denetlenmiyor'

Borger Amerikalı Irak denetim heyetinde görev yapmış, eski bir silah uzmanı Robert Kelley'nin görüşlerine yer veriyor:

"Amano, Dick Cheney tuzağına düşüyor. Savaşa giden 2002 - 2003 sürecinde öğrendik ki meslektaş denetimi çok önemli, tahliller küçük bir gruba bırakılmamalı. Amano da Cheney gibi küçük bir gruba bel bağlıyor ve bu görüşler denetlenmiyor."

Borger'ın belirttiğine göre eski silah denetçileri, buna gerekçe olarak Amano'nun selefi Muhammed el Baradey döneminde, denetçilerin kimi kararlarını ikinci kez gözden geçiren kurumun geçen Mart ayında feshetmesini gösteriyor.

Uluslararası Atom Enerjisi Kurumu'nun eski başkanı Hans Blix de kurumun itibarına ilişkin kaygıları dile getirenlerden.

Blix, "istihbarat ile kanıt arasında bir ayrım vardır ve sorumluluk sahibi bir kurumsanız soru sorabiliyor ve doğrulanmamış istihbarata dayalı sonuçlar çıkarmıyor olmanız gerekir" diye konuştu.