İran'ın kaderi bugün belli olacak
Abone olUluslararası Atom Enerjisi Kurumu (IAEA), İran'ı nükleer programından dolayı BM Güvenlik Konseyi'ne sevk edip etmemeyi bugün görüşecek.
Viyana'da basına kapalı yapılacak toplantıda, İran'ı Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'ne sevk edecek tasarı oylanacak. İran ile yakın ilişkileri bulunan Çin ve Rusya'nın ikna edilmesinden sonra hazırlanan tasarı, yaptırımların gündeme gelmesi için Uluslararası Atom Enerjisi Kurumu'nun 6 martta açıklayacağı İran raporunun beklenmesini istiyor. Toplantıda, İran'ı nükleer silah peşinde koşmakla suçlayan bir belge de görüşülecek. İşbirliğini kesme tehdidi İran dün, nükleer dosyasının BM Güvenlik Konseyi'ne gönderilmesi durumunda, işbirliğini keseceğini ve uranyum zenginleştirmeye yeniden başlayacağını açıkladı. Nükleer programları konusunda Nükleer Silahların Yayılmasının Önlenmesi Anlaşması'nın (NPT) ötesinde işbirliği yaptıklarını ifade eden İran Ulusal Yüksek Güvenlik Konseyi Genel Sekreteri Ali Laricani, dosyanın konseye gönderilmesi durumunda, bu işbirliğini de keseceklerini vurguladı. Laricani, Uluslararası Atom Enerjisi Kurumu (IAEA) ile ilişkilerinin NPT çerçevesinde kalacağını belirtti. İran Ulusal Yüksek Güvenlik Konseyi Genel Sekreteri Ali Laricani, ''makul bir gerekçe gösterirlerse faaliyetlerimizi durdururuz'' dedi. İran dosyasının Güvenlik Konseyi'ne gönderilmesi durumunda, petrol fiyatlarının da yükseleceği uyarısında bulunan Laricani, bu konuda Batı’nın kendilerinden daha endişeli olduğunu ifade etti. İran raporu 6 martta Konsey, Uluslararası Atom Enerjisi Kurumu'nun 6 martta açıklayacağı İran raporunu bekleyecek. Bu rapor İran aleyhinde olursa, konsey ilk oturum için tarih saptayabilecek. Konsey'in, İran'a yaptırım kararını hemen alabilmesi için tüm üyeleri tek tek ikna etmesi gerekiyor. İran'a önce 'tüm faaliyetlerini durdur' diyecek olan Konsey, Tahran'ın şartı kabul etmemesi halinde yaptırım uygulayabilecek. Buna göre: Yaptırımlar ekonomiye yönelik olabilir İran'ın gaz ve petrol endüstrisi hedef alınabilir İran'ın Dünya Ticaret Örgütü üyeliğine giden yolu kesilebilir Ancak, 'yaptırımlar' İran'ı daha da radikalleştirebilir. İran, nükleer konulardaki tüm anlaşmalardan imzasını çekip kendi yoluna gitmeyi seçebilir. ABD'nin işte bu noktadan sonra askeri seçenekleri değerlendirmesi bekleniyor. İran, nükleer programının varlığını tam 18 yıl boyunca uluslarası toplumdan sakladı. Programı 2002'de tesadüfen ortaya çıkınca, ABD, Tahran'ı nükleer silah üretmeye çalışmakla suçladı. İran bu iddiaları reddediyor, nükleer programının 'barış amaçlı' olduğunu savunuyor ve uluslararası toplumla 'işbirliği yapmam' demiyor. İran çalışmalarına 9 ocakta geri döndü İran, 9 ocakta yaptığı açıklamada nükleer yakıt çalışmalarına geri döndüğünü açıklamıştı. İran yönetimi, AB üçlüsü ile geçtiğimiz yıl ağustos ayında kopan görüşmelere 21 aralıkta yeniden başlamış ve uranyum zenginleştirme faaliyetlerini gönüllü olarak askıya alacağını taahhüt etmişti. Viyana'daki Fransa daimi temsilciliğinde yapılan İran-AB görüşmelerinin ilk turunda, tarafların karşılıklı olarak birbirlerinin önerilerini dinledikleri belirtilmiş ve görüşmelerin ikinci turunun 18 ocak 2006'da yapılacağı bildirilmişti. Nükleer Silahların Yayılmasının Önlenmesi Antlaşması'na (NPT) taraf olan İran, nükleer tesislerinde Uluslararası Atom Enerjisi Kurumu müfettişlerinin ani denetimler yapmasını öngören NPT ek protokolünü de imzalamıştı. Ek protokol parlamentoda onaylanmadığı için, İran yönetimi nükleer tesislerindeki ani denetimlere gönüllü olarak izin veriyordu. Washington, İran'ı nükleer başlık üretimi için nükleer yakıt üretmek istemekle suçluyor. Tahran ise nükleer programının barışçıl amaçlara dönük olduğunun altını ısrarla çiziyor. İran'ın bu adımı, nükleer faaliyetlerine karşı çıkan Batı'ya karşı yeni bir meydan okuma olarak algılanıyor.