İran'dan büyük tatbikat!

İran , bu ay sonunda büyük bir askeri oprasyon yapmaya hazırlandığını açıkladı. İran Devrim Muhafızları’ndan Tuğgeneral Farzad İsmaili, ülkedeki çeşitli basın yayın organlarına yaptığı açıklamada, “Muhafızların, orduyla birlikte tüm hava savunma sistemlerinin kullanılacağı bir tatbikat düzenleyeceğini” söyledi.

 İsmaili, 21 Eylül-21 Ekim tarihleri arasında yapılması planlanan tatbikat hakkındaki açıklamasında, ‘önceliklerinin nükleer tesisleri korumak olduğunu’ dile getirdi. İsmaili, “Nükleer tesisler bizim önceliğimiz” diye konuştu. Hava savunma sisteminin yanı sıra savaş ve bombardıman jetlerinin de yer alacağı tatbikatta, kriz yönetini kabiliyetini test etmek amacıyla ‘beklenmedik senaryolar’ da canlandırılacak.

300 MEVKİDE PROVA

İran haber ajansı Mehr’e konuşan kuzeybatı hava savunma sistemi komutanı Resul Revzani- Kia da, ülkenin kuzeybatı sınırına radar, füze ve elektronik savaş üniteleri kurulduğunu söyledi. Revzani-Kia, “300’den fazla mevkiye ekipman yerleştirdik” ifadesini kullandı. İran ’ın kuzeybatı sınırında Türkiye ve Irak bulunuyor.

İran normal şartlarda yılda iki kapsamlı tatbikat düzeliyor. İran ’ın Temmuz ayındaki askeri provadan sonra hemen bir tatbikat düzenlemeye karar vermesi, İsrail ’in saldırı planladığı iddialarına cevap olarak yorumlandı.

KIRMIZI ÇİZGİ VAKTİ GELDİ

İran ’ın tatbikat açıklamaları ile aynı gün İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu uluslararası topluma, “ İran ’a kırmızı çizgi çekme” çağrısında bulundu. İran ’ın tüm yaptırım ve uyarılara karşın nükleer çalışmalarını hızlandırmasından yakınan ve Tahran’ın nükleer bomba ürettiğini iddia eden Netanyahu, “Gerçeğin vurgulanması gerektiğine inanıyorum. Uluslararası toplum İran ’a net bir kırmızı çizgi çizmiyor ve İran , uluslararası toplumun nükleer programını durdurma konusundaki kararalılığını göremiyor” dedi.

İran ’ın bu kırmızı çizgiyi net bir şekilde görmedikçe nükleer çalışmalarında geri adım atmayacağını vurgulayan Netanyahu’nun açıklamaları, ABD ve diğer Batılı ülkelerin İran ’ın olası nükleer silah üretimini durdurması için diplomatik yollardan çözüm aranması ve İsrail ’in tek başına bir harekata girişmemesi vurgularının ardından ülkenin artan sabırsızlığının da bir göstergesi olarak yorumlandı.