İran'dan ABD'ye sert cevap
Abone olİran yönetimi, ABD Dışişleri Bakanı Colin Powell'ın İran ile ilgili yaptığı suçlayıcı açıklamaları Tahran'ın içişlerine müdahale olarak değerlendirdi.
İRNA'nın haberine göre, Dışişleri Bakanlığı sözcüsü Hamid Rıza Asefi, Powell'ın konuşmasını şiddetle kınayarak, ''Amerikalı yetkililerin İslam ve Müslümanlarla ilgili görüş açıklaması ve yorum yapması, onların Irak, Ortadoğu ve demokrasi konuları gibi İslam dini ve Müslümanlar hakkında da hiçbir bilgileri olmadığını açıkça gösteriyor. Amerikalı yetkililerin böyle açıklamalar yapması, gün geçtikçe onları daha da rezil edecektir'' dedi. ''ABD'de şüpheli bir seçimle işbaşına gelen yönetimin sürekli olarak demokrasi ve insan haklarından söz etmesinin hayret verici olduğunu'' söyleyen Asefi, ''Ancak daha üzücü olan, Amerikan yönetiminin demokrasi, özgürlük ve uluslararası toplum için değerli olan birçok şeyi izlediği siyasi amaçlarla kirletmesidir'' diye konuştu. Günümüzde ABD'nin tarihi boyunca uluslararası toplum karşısında kabul edilebilirliğinin en düşük seviyesine geldiğini belirten Asefi, ''Powell'ın mantıksız ve düşünmeden yaptığı konuşmalar, ABD'nin şu an içinde bulunduğu duruma kızgın olduğunu ve siyasi İslam'ın dünyada geliştiğini göstermektedir'' dedi. Sözcü, tarihin Amerikan yönetiminin sadece İran halkı değil bütün Müslüman ülkelerin iradesi ve inancına saygı göstermediğine açıkça tanıklık ettiğini belirterek, ''Köklü geçmişe ve yüce değerlere sahip Müslüman İran halkı, bağımsız ve başı dik olarak kendi dini demokrasi yolunu parlak bir geleceğe taşımakta azimlidir'' diye konuştu. Powell, New York Üniversitesi'nde yaptığı konuşmada, İranlı liderlerin İslamı siyasi amaçlarına alet ettiklerini söyleyerek, ''İran halkı özgürlüğünü geri istiyor, bu şüphesiz olacak. İstedikleri İslam'dan uzaklaşmak değil, dini siyaset adına kullananlardan kurtulmak'' demişti. Colin Powell, İran'daki reform yanlılarına ve Nobel Barış Ödülü sahibi Şirin Ebadi'ye gösterilen ilgiye dikkat çekerek, İranlı dini liderlerin artık geleceklerinden endişe duymaları gerektiğini öne sürmüştü.