İranda Orhan Pamuk gecesi
Abone olİran'ın başkenti Tahran'da, 2006 Nobel Edebiyat Ödülü sahibi Türk yazar Orhan Pamuk onuruna gece düzenlendi.
İran'ın başkenti Tahran'da, 2006 Nobel Edebiyat Ödülü sahibi
Türk yazar Orhan Pamuk onuruna gece düzenlendi.
İran Sanatçılar Evi, Buhara Dergisi ve Orhan Pamuk'un Farsça'ya
çevrilen kitaplarını yayınlayan Gognus Yayınevi'nce düzenlenen
geceye, Türkiye'nin Tahran
Büyükelçisi Gürcan Türkoğlu, İranlı yazarlar, sanatçılar ve
edebiyatseverler katıldı.
Yazarın özgeçmişinin okunmasıyla başlayan gecede Buhara Dergisi
Editörü Ali Dehbaşi, Orhan Pamuk'u ''ünü Türkiye sınırlarını aşan
Türk yazar'' olarak nitelendirdi.
Büyükelçi Türkoğlu da yaptığı konuşmada, Türk ve İran halkları
arasında çok derin kültürel bağlar bulunduğunu, bu bağların çağın
koşullarında yeniden canlandırılmasının iki toplumun ve evrensel
kültürü yararına olacağını dile
getirdi.
Yalnızca Türkiye'nin Tahran Büyükelçisi olarak değil, Orhan
Pamuk'un eski bir okuru olarak da konuşacağını ifade eden Türkoğlu,
şunları söyledi:
''Orhan Pamuk, ilk romanını 1980'lerin başında yayınlamış, ben de
genç bir okuyucu olarak bu romanı heyecanla okumuştum. O zamandan
beri Pamuk'un yazarlık kariyerini dikkatle izliyorum. Kendisini
tamamen edebiyata vakfetmiş olmasına, edebiyatı son derece ciddiye
almasına saygı duyuyorum. Romanlarını bir kuyumcu gibi sabır ve
titizlikle yazdı. Bir simyacı gibi arayış peşinde oldu. Bir
kaşif
gibi meraklı ve cesur oldu. Bütün büyük sanatçılar gibi, gerek
kendi ulusal kültürünün, gerekse evrensel kültürün çok değişik
kaynaklarından beslendi. Bu kaynaklar arasında, İran kültür ve
edebiyatının bazı unsurlarının da olduğunu
biliyorum.''
Pamuk'un, Doğu kültüründen beslenen bir yazar olarak Batılı
okuyucuya, Batı edebiyatı formlarını kullanarak da Doğulu okuyucuya
başarıyla hitap ettiğini ifade eden Türkoğlu, şunları kaydetti:
''İnsanı temel alan bir edebiyatın ve kültürel geleneğin, insanı ve
edebiyatı meta gibi gören akımların ağır saldırısı altında olduğu
bir dönemde Pamuk, edebiyata her milletten genç kuşaklar nezdinde
sade bir soluk, zemin ve
saygınlık kazandırmıştır. Genellikle daha ileri yaştaki yazarlara
ödül veren Nobel komitesinin, bu yıl şaşırtıcı biçimde henüz
yazarlık kariyerinin ortasında olan Pamuk'u seçmesinde sanıyorum bu
özelliği de rol oynamıştır.''