İran'da Mollalar, Türkiye YÖK!
Abone olBu sözler Hürriyet yazarı Cüneyt Ülsever'e ait. Ülsever'e göre İran'da Mollalar, Türkiye'de ise YÖK var.
AK Parti Hükümeti ile YÖK arasındaki polemiği bugünkü köşesine
taşıyan Hürriyet yazarı Cüneyt Ülsever, Kemal Gürüz'ü ve Gürüz'ün
başında olduğu YÖK'ü bakın hangi sözlerle ve nasıl yerden yere
vuruyor: Yok aslında birbirinizden farkınız İran'da mollalar
Türkiye'de YÖK! AKP iktidarı bir yandan İhale Yasası ve
dokunulmazlık konularında statükoya teslim olmuş bir görüntü
verirken, öte yanda YÖK Yasası ve Kıbrıs gibi konularda da resmen
statükoya kafa tutuyor ve statükoyu korkutuyor. AKP'nin iktidara
oturduğu ilk günden itibaren milletin oyunu hiçe sayan statüko,
hükümeti; köşeli gazetecisi, ağır seçim tokadı yemiş politikacısı,
hayatında hiç yapıcı olamamış profesörü, YÖK Başkanı, rektörleri,
atanmış sivil-asker bürokratı ile yaylım ateşine tuttu. Her konuda
her geçen gün bir adım geri atmak zorunda olan statüko, artık
resmen neo-faşist söylemlere ve saldırgan tavırlara başvuruyor. * *
* Saldırganlığı pervasız hale getiren isimlerden birisi de YÖK
Başkanı Kemal Gürüz! Kemal Gürüz, kendi görev tarifini unutarak
hükümet aleyhine her fırsatta verip veriştiriyor. ‘‘Menfaatlerim
elimden alınacak’’ korkusuyla her yere saldırıyor. O, sözüm ona
‘‘Türkiye'nin İran olmasından korkuyor!’’ ama ben de onu İran'daki
garabet rejimi savunan statükocu mollalara benzetiyorum. * * *
Farklı, hatta zıt gibi gibi duran mollalar ile Türkiye'deki YÖK
yanlısı profesörleri hangi alanlarda birbirlerine benzetiyorum? * *
* İki kesim de; Statükoyu savunuyor, değişime zerre kadar razı
değil. Her geçen gün kendi milletinden süratle kopuyor. Üzerine
oturdukları kamusal kaynakları ‘‘babalarının malı’’ gibi görüyor. *
* * Mutlak otorite kavramına sığınıyor. Birisi Cenab-ı Allah'ın,
diğeri rahmetli Atatürk'ün yeryüzündeki tek temsilcisi oldukları
zehabına kapılmışlar. Tek doğruyu onlar biliyor ve millet adına
onlar yorumluyorlar. Her iki ülkede de demokrasi kavramı kendi
yorumlarına tabi ve özgürlükler onların izin verdiği kadar
kullanılmalı. Kendi öğretilerini sadece ve sadece nas/dogma olarak
görüyorlar, bu şekilde empoze etmek istiyorlar. * * * Milleti
lüzümsuz bir ayrıntı olarak görüyorlar. Cahil, ne istediğini
bilmeyen millete kendileri için neyin doğru olduğunu, zorla da olsa
öğretme iddiasındalar. Kendi adamlarından bile mutlak biat
istiyorlar. Mollalar diğer din adamlarını sahibinin sesi, YÖK de
bilim adamlarını emir alan memurlar olarak görüyor. Kişisel
görüşlerini açıklayacak bilim adamları bile YÖK'ten izin almak
zorundalar. Korkutarak meşruiyet sağlamaya çalışıyorlar. Biri
‘‘şeytan Batı’’, diğeri ‘‘şeriat geliyor’’ safsatasına sığınıp
koskoca millete ‘‘biz olmasak öcü sizi ham yapar’’ mesajı vererek
meşru oluyorlar. * * * İran'da mollalar ile Türkiye'de YÖK'çüler ne
kadar çok birbirlerine benziyorlar.