İranda baş açmak serbest
Abone olİran Cumhurbaşkanı Yardımcısı Rahim Meşai türban ve İran ile ilgili ilginç açıklamalarda bulundu.
İran Cumhurbaşkanı Yardımcısı Rahim Meşai, makamında SABAH
muhabirinin, "Saçımı açabilir miyim" sorusuna "Evet" dedi.
İran'da yabancı kadınlara fazla baskı yok. Ben de özellikle
saçlarım önden görünecek şekilde bir başörtüsü takıyorum. Ultra
muhafazakâr Ahmedinecad hükümetinin ve İran'ın ikinci adamı,
Cumhurbaşkanı yardımcısı İsfendiyar Rahim Meşai, sürpriz bir
şekilde randevu talebimi kabul etti. Saçlarımın görünmesine nasıl
bir tepki vereceğini merak ediyorum. Çünkü bir süre önce
Türkiye'deki gazetelerde İran hükümetinin saçı görünen kadınlara
iki ay hapis cezası verileceğine dair bir uyarıda bulunduğu
yazılmıştı.
Meşai'nin ofisinin olduğu binaya geliyoruz. Girişte bir kadın
görevli başörtümü çekiştirip saçlarımı kapatıyor. Kapıdan geçtikten
sonra bu sefer ben arkaya doğru çekiştirip ön kısmını tekrar
açıyorum. Ona itirazları yok! İçeri girdiğimizde Meşai, bizi Türkçe
"hoşgeldiniz" diyerek karşılıyor. İran'da çok fazla Azeri
olduğundan, birkaç Türkçe kelime öğrenmiş. Bize onları söylüyor.
Memnun oluyoruz. Keşke biz de "Türkiye Büyükelçiliği nerede?"
dışında bir şeyler öğrenmiş olsaydık! Meşai'nin bu sıcaklığı bizi
rahatlatıyor. Bize karşı çok samimi, çok yakın. Sorularımıza uzun
uzun cevaplar veriyor ama asıl ilginç diyalog hicap konusunda
yaşanıyor. Bana, istersem başımı açabileceğimi, devletin bu konuda
bir dayatması olmadığını söylüyor. Şaşırıyorum!
'BODRUM'U İPTAL ETTİRMEDİ'
Önce Bodrum meselesini konuşuyoruz. İran Havayolları'nın İzmir,
Bodrum, Antalya uçuşlarını iptal etmesi Türkiye'de büyük yankı
uyandırdı. Geçtiğimiz hafta ise İzmir uçuşları yeniden başlatıldı.
Meşai, bu uçuşları kesinlikle Ahmedinecad'in iptal ettirmediğini
söylüyor. "İran'da cumhurbaşkanı yardımcısıyım ve turizmden de ben
sorumluyum. Şuna emin olun, Ahmedinecad bu seferlerin iptal
edilmesi için herhangi bir talimat vermedi.Bu, bizim işimiz değil.
Yine de bu sorunu çözmek için elimden gelenin en iyisini
yapacağım." Meşai'ye bu kez , Türkiye'ye gelen İranlı turistlerin
başlarını açmalarından, içki içmelerinden bir rahatsızlık duyup
duymadıklarını soruyorum. Yanıtı kesin: onların şahsi tercihi.
İstiyorlarsa tabii ki yapabilirler. Bizim inancımızda alkol
haramdır. Bazı İranlılar içki içmek istiyor olabilirler. İran'da
yasak olduğu için başka ülkeye gidip içebilirler. Türkiye'ye
gitmelerinden rahatsızlık duymuyoruz. Turizmde de Türkiye'yi model
alıyoruz.
SABAH, şeriat mahkemesinde
TAHRAN'IN en önemli mahkemelerinden biri olan Dadsareye Bölgesi
Mahkemesi'nin kapısındayız. İran'da yapacağımız her iş için Kültür
Bakanlığı Yabancılar Dairesi'nden çalışma izni almamız gerekiyor.
Tabii ki şeriat mahkemesine girip fotoğraf çekmek için izin
vermiyorlar. Küçük fotoğraf makinesinin Türkiye'de çıkmış yeni bir
cep telefonu modeli olduğunu söyleyerek içeri giriyoruz. İran'ın
ünlü yargıçlarından biri olan ve bu mahkeminin de başyargıcı olarak
görev yapan Aslan Pour'a çıkıyoruz. Pour, Türkiye'den geldiğimiz
için bizi iyi karşılıyor
ve "Bütün dünya İran mahkemeleri hakkında yanlış bilgiye sahip.
Konuşalım da doğruyu öğrensinler" diyor. Şanslı günümüzdeyiz!
Burası bir şeriat mahkemesi mi?
Burası Tahran'ın en büyük şeriat mahkemelerinden biri. Bütün
mahkemelerimiz şeriat kurallarını uygular.
İran'da recm olup olmadığı çok tartışılıyor. Bu bir efsane mi, recm
var mı?
Evet var. Kanıtlamak çok zor olduğu için recmin pratikte neredeyse
imkânsız olduğunu da söylemeliyim. Devrim'den bu yana sadece iki
kişi recmle öldürüldü. Emin olmak için dört kişinin tanıklık etmesi
gerekiyor. Emin olunursa kadın taşlanarak öldürülür.
İlk taşı kim fırlatıyor?
İlk taşı, kararı veren hâkim fırlatır. Daha sonraki taşları ise
halktan isteyenler atabilir. Kadın ölmezse bırakılır.
Nasıl ölmeyecek ki?
İnsanlar sadece küçük taşlar fırlatabilirler ve beş metreden fazla
yaklaşamazlar. Bir de bizim iki tür recmimiz var. Eğer kadın kendi
itiraf etmişse kaçmasına izin verilir.
Boşanma konusunda mahkemenizde kadın ve erkek eşit mi?
Boşanmalarda artış var. Genel olarak boşanmanın gerçekleşmesi için
erkeğin bunu kabul etmesi gerek. Ama kocası uyuşturucu
bağımlısıysa, ya da başka bir kadınla ise kadın da boşanabilir.
Kadının şahitliği geçerli mi?
O, suça bağlı. Bazılarında iki erkek iki kadın şahite ihtiyaç
duyarız, bazılarında kadınları kabul edemeyiz. Bunun nedeni
kadınlara saygı duyup buralara getirmek istemememizdir.
Kısasa kısası ne zaman oluyor?
Biri cinayet işlerse biz de onu öldürürüz. Bu kısasa kısastır,
şeriattır.
'ABD BİZE SALDIRAMAZ'
Nükleer programın yeniden faaliyete geçirilmesinden sonra İran'ın
hedefteki ülke haline geldiğini konuşuyoruz. Meşai, bu konuyu uzun
uzun anlatıyor. "Endişelenmeyin, ABD bize saldırmayacak. ABD İran'a
saldırabilecek kadar cesur değil!" diyen Meşai, daha sonra
Türkiye'ye mesaj veriyor: "Nükleer çalışmaları bırakmamız için
üzerimizde baskı var. Türkiye'ye bir sorum olacak: Yarın sizin
bilimadamlarınız bu teknolojiyi geliştirmeyi başarırlarsa, bizden
size bırakın' dememizi mi beklersiniz, yoksa size cesaret vermemizi
mi?" Meşai, nükleer araştırmaların Türkiye için bir tehdit
olmayacağının da altını çiziyor. Ve devam ediyor: İran'ın atom
bombası gibi bir niyeti yok. İran'ın kendisi, ABD için bir nükleer
bombadır!"
TÜRKİYE'YE İSRAİL MESAJI"
Erdoğan hükümetiyle birlikte Türkiye-İran ilişkilerinin daha da
geliştiğini belirten Meşai, yakın zamanda İsrail Dışişleri
Bakanı'nın Türkiye'ye ziyarette bulunmasıyla ilgili de şu yorumu
yapıyor: İsrail'i korumanın dürüstçe olmadığını düşünüyoruz.
Türkiye'nin İsrail'e ihtiyacı yok. Şuna eminiz ki, Türk insanları
İsrail'le ilişki kurulmasından hoşlanmıyor. Ve demokratik bir
devlet, vatandaşlarının yorumlarına saygı duymalı."
Kaynak: