İran nükleer anlaşmadan çekiliyor mu?
Abone olİran Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Abbas Musevi, Avrupa Birliği ülkelerinin taahhütlerine bağlı kalmaları yönünde bir güvence ortaya konulmazsa nükleer anlaşmadan çekilmelerinin seçenekler arasında olduğunu söyledi.
İran Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Abbas Musevi ve
Dışişleri Bakan Yardımcısı Gulamhüseyin Dehkani, nükleer anlaşmanın
geleceği, Avusturya'nın başkenti Viyana'da bugün yapılan toplantı
ve İran'ın uranyum stokunu aşmasıyla ilgili AA muhabirine
değerlendirmelerde bulundu.
İran'ın daha önce attığı adımlardan geri dönüşünün mümkün olduğunu ve bunun bugün Viyana'daki toplantıdan çıkacak sonuca bağlı olduğunu ifade eden Musevi, "AB ülkeleri vaatlerine bağlı kalırsa geri adım atmamız mümkündür, fakat bu yönde bir garanti alamazsak nükleer anlaşmadan çıkmak ve öngörülen diğer adımları atmak da gelecekteki seçenekler arasındadır" diye konuştu.
Viyana'daki toplantı nükleer anlaşmanın geleceğini
belirleyecek
Nükleer anlaşmanın tarafları İngiltere, Fransa, Almanya, Rusya ve
Çin ile İranlı üst düzey yetkililerin katılacağı Viyana'daki
toplantının son günlerde meydana gelen gelişmeler nedeniyle çok
önemli ve belirleyici olduğuna dikkati çeken Musevi, "Bu
toplantıdan nükleer anlaşmanın geleceğiyle ilgili nihai kararın
çıkmasını bekliyoruz. İran'ın nükleer anlaşmada kalıp kalmayacağı
da bu toplantının sonunda alınacak kararlara bağlıdır. Nükleer
anlaşmaya taraf ülkelerin vaatlerine ne derece bağlı kalacakları da
belli olacaktır" ifadelerini kullandı.
Musevi, Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani'nin nükleer anlaşmadaki 5 ülkeye gönderdiği mektupta ve İran Ulusal Güvenlik Yüksek Konseyinin açıklamasında da bu konunun açıklandığını hatırlatarak, "İran'ın çok taraflı anlaşmaya tek taraflı olarak bağlı kalma yönündeki sabrı taşmak üzere" ifadesini kullandı.
"Her zamanki sözler tekrar edilirse anlaşmanın geleceği
tehlikeye girer"
İran Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü, Viyana'daki toplantıdan somut ve uygulanabilir sonuçlar çıkması, tarafların vaatlerine bağlı kalması ve şu ana kadar uygulamaları gerekirken uygulamadıkları meselelerde pratik adımlar atmaları halinde nükleer anlaşmanın devam etmesi ve kalıcı olmasının mümkün olduğunu dile getirdi. Musevi, şunları kaydetti:
"Viyana'daki toplantı sonucunda her zamanki sözler tekrar edilirse nükleer anlaşmanın da geleceği tehlikeye girer. Bu durumda İran daha önce açıkladığı gibi nükleer anlaşmadaki taahhütlerini azaltma yönünde adım atmaya devam edecektir. Eğer attıkları adımlar İran'ı ikna ederse bizim de attığımız adımlardan geri dönüşümüz mümkündür."
"İran taahhütlerini azaltmak için adım atmak zorunda kaldı"
İran Dışişleri Bakan Yardımcısı Dehkani de Viyana'daki toplantının ardından AB ülkelerinden bu konudaki ciddiyetlerini göstermelerini ve somut adım atmalarını beklediklerini söyledi.
AB ülkelerinin İran'ın beklentilerini karşılayacak adımları atması durumunda kendileri açısından da sürecin normale döneceğini aktaran Dehkani, "AB ülkelerinden taahhütlerine bağlı kalmalarını istedik. AB herhangi bir adım atmayınca, İran nükleer anlaşmadaki taahhütlerini azaltmak için adım atmak zorunda kaldı. İran farklı kanallardan da konunun muhatabı olan isimlere gerekli mesajları iletti" dedi.
Dehkani, uranyum zenginleştirme konusunda da AB ülkelerinin vaatlerini yerine getirmemesi halinde Cumhurbaşkanı Ruhani'nin ilan ettiği adımların atılacağını sözlerine ekledi.
ABD'nin yaptırımlarına karşı 8 Mayıs'ta anlaşmaya taraf ülkelere 60 gün süre veren İran, zenginleştirilmiş uranyum kapasitesini arttıracağını açıklamıştı.
Tahran, nükleer anlaşma çerçevesinde belirlenen 300 kilogram uranyum stok miktarını aşacağını duyurmasına rağmen henüz bu seviyeye ulaşmadı.