"Kertenkele" filmiyle bilinirliği artan İranlı yönetmen Kamal Tabrizi, Türk sineması üzerine değerlendirmelerde bulunarak, "Az da olsa dünyanın birçok yerinden filmler İran'da gösterime giriyor ama üzgünüm ki Türk sinemasından örnekler İran'da vizyona giremiyor. Daha çok uydu kanalları üzerinden yayınlanan Türk dizileri takip ediliyor. Çok rahatlıkla söyleyebilirim ki İran halkının yüzde 80'i Türk dizilerini ilgiyle izliyor." dedi. Eğitimini Tahran Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Sinema Bölümü'nde alan Tabrizi'nin birçok sinema filmi ve televizyon dizisinde imzası bulunuyor. İlk çalışmalarında Irak-İran Savaşı'na yoğunlaşan yönetmen, daha çok 2004 yapımı "Kertenkele" filmiyle biliniyor. Bugüne kadar birçok ödülün de sahibi olan Kamal Tabrizi, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Türkiye'ye, özellikle İstanbul'a sık sık seyahat ettiğini söyledi. En son, şu anda İran'da vizyonda olan "Marmuz" adlı filmin çekimleri için iki yıl önce Türkiye'de bulunduğunu aktaran Tabrizi, Türk halkının çok misafirperver ve iyimser olduğunu dile getirdi. Tabrizi, çalışmalarının yoğun bir şekilde devam etmesine rağmen, bu iyimserlikten dolayı "Uluslararası Dostluk Kısa Film Festivali"nde jüri olmayı kabul ettiğini ifade etti. ranlı sinemaseverlerin Türk yapımlarına olan ilgisinden bahseden Tabrizi, "Az da olsa dünyanın birçok yerinden filmler İran'da gösterime giriyor ama üzgünüm ki Türk sinemasından örnekler İran'da vizyona giremiyor. Bu yüzden de Türk sineması İran'da yeterince tanınmıyor. Daha çok uydu kanalları üzerinden yayınlanan Türk dizileri takip ediliyor. Çok rahatlıkla söyleyebilirim ki İran halkının yüzde 80'i Türk dizilerini ilgiyle izliyor." diye konuştu. Tabrizi, sinema alanında İran ile Türkiye arasında kültürel etkileşimin çok olmadığını savunarak, şunları kaydetti: "İstanbul'a gelmeden önce Tahran'da 'Avusturya Film Haftası' etkinliği düzenlenmişti. Daha önce de bu tarz etkinliklerde Japonya, Avusturalya gibi ülkelerin filmleri gösteriliyordu. Oysaki İran'la Türkiye, kültür olarak birçok yönden birbirlerine yakın. Buna rağmen İran'da Türk filmleri haftası gibi bir etkinlik şimdiye kadar görmedim. Yani bu konuda birçok boşluk var ve bu boşluğu doldurmak adına iki ülke yetkilileri ciddi gayret sarfetmelidir." Uluslararası festivallere katılmasından dolayı Nuri Bilge Ceylan'ın birçok filmini takip ettiğini söyleyen Tabrizi, "Türk sineması gerçekten konuları ve karakter yapısıyla bana göre çok etkili bir sinema." yorumunda bulundu. Tabrizi, yurt dışında film çekmek isteyen İranlı sinemacıların çoğunlukla Türkiye'yi tercih ettiklerine işaret ederek, şunları anlattı: "Son zamanlarda İran sinemasında yeni bir akım oluşturuldu. Bu akımda film hikayeleri bir şekilde ülkenin dışına çıkıyor. Şu anda gösterime giren birçok film de bu tarzda ve halk bu tarzı seviyor. Ülkenin dışına çıkan bu hikayelerde aynı zamanda kültürel bir etkileşim de yaşanıyor. Bunun en önemli ayaklarından biri de Türkiye'dir. İranlı yapımcılar, hem İran'a yakınlığı hem vize kolaylığı hem giderlerin az olması hem de Türk halkının konukseverliği bakımdan Türkiye'yi bu alanda en önemli ülkeler arasına getiriyor." Beraber çalıştığı yapımcı Mahmut Mesut ile Türk oyuncularının yer aldığı bir dizi veya film çekmek istediklerine vurgu yapan yönetmen, "Bence Türk oyuncular dizi veya sinemada olsun çok başarılılar. Filmin veya dizinin konusunu, canlandırdıkları karakterlerle çok sanatsal bir şekilde aktarıyorlar. Bence Türk oyuncular, dünyanın en iyi oyuncuları arasında yer alıyor. Bu konuda gerçekten çok iyi isimler var." değerlendirmesinde bulundu. Tabrizi, Japonya yapımı bir film projesine danışmanlık yaptığını ve film için bu ay sonunda İran'da çekimlere başlayacaklarına işaret ederek, daha önce de "Rüzgar Halısı" ve "Yer Koşucusu" isimli iki Japon filminde ortak yapımcı olduğunu sözlerine ekledi.