İran, ABD'ye meydan okudu

Dışişleri Bakanlığı sözcüsü Hamid Rıza Asefi, bugün düzenlediği haftalık basın toplantısında, ''Birileri büyük bir stratejik hata yapmadığı sürece ABD'nin askeri saldırı olasılığının çok düşük olduğunu düşünüyoruz. Mantıklı olmak gerekirse bunun olacağını sanmıyoruz'' dedi. Asefi, ''Amerikalı yetkililerin açıklamalarının sadece insanların ABD'den nefret etmesine yol açacak kültürel ve dini savaşın açık örnekleri olduğunu ve bunun da ABD'yi yalnızlaştıracağını'' söyledi. ABD Başkan Yardımcısı Dick Cheney'in, ''İran'ın dünyada sorunlu bölgeler listesinin başında yer aldığı ve İsrail'in İran'ın nükleer tesislerini bombalayabileceği'' açıklamasıyla ilgili Asefi şöyle konuştu: ''ABD ve İsrailli yetkililerin açıklamaları bir madalyonun iki yüzü gibidir. Bu da Tahran yönetiminin, her zaman Tel Aviv'in Amerikan yönetiminin politikalarını belirlediği ve Siyonist lobinin ABD'de çok güçlü olduğu yolundaki düşüncesini doğrulamaktadır. Bu nedenle bu tür açıklamalar bizi şaşırtmadı.'' ''ABD'nin kendisini haklı göstermek için zorbaca yöntemlere başvurmak gibi yanlış bir mantığı sürdürdüğünü, ancak uluslararası kurumların bu tür yanlış düşünceleri ortadan kaldırmak için var olduklarını'' söyleyen Asefi, ''İran bu gibi tehditlere karşı koyacak yeterli savunma gücüne sahip olduğu için, bu tehditleri ciddiye almamaktadır'' dedi. ''Amerikalı yetkililerin son günlerde yaptıkları açıklamalarla, nükleer faaliyetler konusunda İran ile görüşmeler yapan Avrupa'yı baskı altına almayı amaçlamasının psikolojik savaş olduğunu'' öne süren Asefi şöyle devam etti: ''Amerikalıların yönelttikleri suçlamalar yeni değil. Ara sıra bunu İran aleyhine psikolojik bir savaş açmak için yapıyorlar. Bu tür açıklamalar Avrupa ülkeleri dahil dünyanın hiçbir yerinde muhatap bulamadı. (ABD Başkanı George) Bush'un yandaşları bile bu tür açıklamaları dünyaya açılan bir savaş olarak değerlendirerek, Bush'a katılmadıklarını gösterdiler.'' ABD Başkanı George Bush, nükleer silah programı olduğundan şüphelenilen İran daha açık davranmazsa bu ülkeye askeri eylem yapmanın masadaki seçeneklerden biri olduğunu açıklamıştı. ABD'de yayımlanan ''The New Yorker'' dergisi, ABD'nin İran'da örtülü bir operasyon yürüterek, potansiyel nükleer, kimyasal ve füze hedeflerini tespit etmek üzere bu ülkede gizli keşif çalışmaları yaptığını öne sürmüştü. İran'da İslam Devrimi sırasında 4 Kasım 1979'da, ABD'nin Tahran Büyükelçiliği'nin İmamın Yolundaki Öğrenciler tarafından işgal edilmesi, Washington yönetiminin İran'ın mal varlıklarını dondurmasına ve sonunda Nisan 1980'de İran ile diplomatik ilişkilerini kesmesine yol açmıştı. Amerikalı 52 görevli, 444 gün rehin tutulduktan sonra 21 Ocak 1981 tarihinde serbest bırakılmıştı.