Irak'taki vahşetin son görüntüsü
Abone olFotoğrafta, çırılçıplak soyulmuş bir Iraklı mahkûm, askeri amaçlı kullanılan köpeklerle korkutuluyor.
İşkenceci askerin tehditkâr işareti karşısında korkudan titreyen
mahkûm, arkasını demir parmaklığa dayayıp kendini çaresizce
korumaya çalışıyor. Öte yandan Time dergisi, ABD'nin özellikle 11
Eylül terör saldırılarından sonra ''işine gelmeyince insan
haklarıyla ilgili uluslararası konvansiyonları görmezden
geldiğini'' yazdı. Time dergisinin son sayısında, Irak'taki Ebu
Garib cezaevindeki tutuklulara yapılan işkence ve kötü muamelelerle
ilgili Amanda Ripley imzalı bir yazı yayımlandı. Skandalın her
geçen gün büyüdüğü kaydedilen yazıda, şöyle denildi: ''Aşırı
dinciler ve isyancılardan bilgi almak çok zor olduğu için, ABD, 11
Eylül'den sonra sorgulama standartlarını kenara bıraktı.
Sorgulamalardan elde edilen bilgiler, savaş alanındaki gerilla
saldırılarını ve ABD'deki terör saldırılarını önlemek için çok
önemli. Kimin ne dediği (eleştiriler) kimsenin umurunda değil.
Bilgi vermek istemeyenlerden bilgi almanın cazip bir yolu da
yok.''. Amerikalı yetkililere göre, çıplak bırakma, başa çuval
geçirme, uykusuz ve karanlıkta bırakma, acı verici pozisyonlarda
uzun süre tutma gibi işkencelerin Irak'ta, Afganistan'da, ABD üssü
Guantanamo'daki cezaevinde ve açıklanmayan çok sayıda yerde
uygulandığı belirtilen yazıda, bazı tutuklulara da sorgulama
sırasında ilaç verildiği kaydedildi. Ancak bugüne kadar bu tür
sorgulamalarda cinsel aşağılamayla ilgili bir şey duyulmadığı ifade
edildi. 11 Eylül terör saldırılarından sonra New York'un Brooklyn
semtindeki Metropolitan Tutuklama Merkezi'nde bazı Müslüman
tutukluların cezaevi personeli tarafından sözlü ya da fiziksel
tacize uğradıkları belirtilen yazıda, Guantanamo'da da 32 esirin
gördükleri işkence ve aşağılanma nedeniyle intihara teşebbüs
ettikleri kaydedildi. Yazıda, ABD Adalet Bakanlığı'nın, Irak ve
Afganistan'da Amerikan Merkezi Haberalma Teşkilatı (CIA) tarafından
sorgulanırken ölen 3 tutukluyla ilgili soruşturmasının sürdüğü
hatırlatıldı. Uluslararası hukuk açısından bakıldığında bu
sorgulama tekniklerinin hiçbirinin meşru olmadığına ve Cenevre
Konvansiyonu'nda tutuklulara günlük ücret ödenmesinin bile
öngörüldüğüne dikkat çekilen yazıda, ''ABD, 11 Eylül'den sonra
çıkarlarına uygun gördüğünde bu konvansiyonları görmezden geliyor''
denildi. Uzmanların, tartışmalı sorgulama tekniklerinin işe yarayıp
yaramadığı konusunda olumlu yanıt verdikleri kaydedilen yazıda,
sorgulama teknikleri eğitimi sırasında cinsel aşağılamanın araç
olarak öğretildiği ifade edildi. Amerikan askerlerinin, cinsel
aşağılamayı sorgulama tekniği olarak savunduğu belirtilen yazıda,
düşmanın zayıf noktasının bulunmasının temel hedef olduğu
kaydedildi. Vietnam'da bu zayıf noktanın soğuk hava olduğunu
belirten uzmanlar, ''Vietnamlı tutuklular soğuk havada 4-5 gün
tutuluyorlardı ve hipotermia (beden ısısının düşmesi) nedeniyle
konuşuyorlardı. Psikolojik zafiyeti bulma konusunda Vietnam'daki
soğuğun yerini Irak'ta cinsel güvensizlik aldı'' dediler.