Irak'taki petrol pazarlığı belgelendi!
Abone olİngiliz hükümetinin, Irak'ın işgalinden önce büyük petrol şirketleriyle rezervlerin paylaşımı konusunda görüştüğü ortaya çıktı
İngiliz gazetesi The Independent'ın dün ilk kez
yayımladığı belgelere göre, İngiltere'de hükümet yüzbinlerce
masumun öldüğü Irak'ın işgalinden aylar önce petrol
şirketleriyle masaya oturmuş. Yeni yayımlanan belgelere göre
bakanlar BP ve Shell'e 'yeni Irak'ta' paylarına düşeni alacaklarına
dair söz vermiş...
Irak Savaşı'nın petrolle bağlantılı olduğu iddiasını defalarca
reddeden İngiliz hükümetinin, Mart 2003'teki işgalden önce en büyük
petrol şirketleriyle Irak rezervlerinin paylaşımı konusunda
görüştüğü ortaya çıktı. Milliyet'te yer alan habere göre, petrol
karşıtı eylemci Greg Muttitt'in Bilgi Edinme Yasası kapsamında elde
ettiği 1000'den fazla belgeye göre, hükümet yetkilileri Ekim-Kasım
2002 arasında BP ve Shell yöneticileri ile en az beş kez
görüştü.
İngiliz gazetesi The Independent'ın dün ilk kez yayımladığı
belgelere göre petrol pazarlığı şöyle gelişti:
* Dönemin Ticaret Bakanı Elisabeth Symons işgalden beş ay önce BP
yetkilileriyle görüştü. Symons, Blair'ın Irak'ta rejim
değişikliğine dair Amerikan planlarına sunulacak askeri destek
karşılığında, ödül olarak İngiliz şirketlerine Irak'ın
rezervlerinden pay verilmesi gerektiğine inandığını söyledi.
BUSH'A SERT KOŞULLAR
* Symons, BP adına George W. Bush yönetimine lobi yapmayı kabul
etti. Zira İngiliz petrol devi, Washington'ın Fransız, Rus ve
Amerikan şirketleriyle sessiz sedasız yaptığı anlaşmalardan
'dışlanmaktan' korkuyordu.
* BP, Shell ve BG (eski adıyla British Gas) ile 31 Ekim 2002'de
yapılan bir toplantının tutanaklarına şu ifadeler geçti: "Barones
Symons da şunu kabul etti ki, İngiltere Irak krizinde ABD'nin göze
çarpan bir destekçisi olacaksa, İngiliz şirketlerinin Irak'tan pay
almamasını meşrulaştırması zor olacaktır." Belgeye göre Symons
şirketleri 'Noel'den önce bilgilendireceğine' söz verdi.
* İngiliz Dışişleri 6 Kasım 2002'de, BP'yi Irak'ta 'rejim
değişikliği sonrası' fırsatlar hakkında görüşmeye çağırdı. Toplantı
tutanaklarında şu ifadeler yer aldı: "Irak büyük bir petrol madeni.
BP de bu pazara girmek için her şeyi göze almış durumda ve siyasi
anlaşmalar yüzünden bu fırsattan olmaktan korkuyor."
* Ekim 2002 tarihli bir toplantıya dair belgede İngiliz Dışişleri
Ortadoğu Direktörü Edward Chaplin'in "Saddam sonrası Irak'taki
faaliyetlerden İngiliz şirketlerine adil pay elde etmek konusunda
kararlıydık" sözleri yer alıyor.
BP: IRAK HER ŞEYDEN ÖENMLİ
Bir diğer belgede ise halk önünde Irak'ta 'stratejik çıkarı
bulunmadığında' ısrar eden BP, Dışişleri'yle yaptığı görüşmelerde
"Irak uzun zamandan beri gördüğümüz her şeyden daha önemli"
yorumunu yapıyor.
Irak işgalinin hemen ardından yapılan 20 yıllık kontratlar, petrol
endüstrisinin en büyük anlaşmaları olarak tarihe geçmişti. Bu
anlaşmalarla, ülkenin 60 milyon varillik günlük üretiminin yarısı
BP ve Çin Ulusal Petrol Şirketi'nin (CNPC) oluşturduğu konsorsiyum
tarafından satın alındı ki, bu konsorsiyum güney Irak'taki Rumeyla
petrol yatağından yılda 658 milyon dolar kâr ediyor.
Belgeleri edinen Muttitt ise "Savaştan önce hükümet Irak'ın
petrollerinde bir çıkarı olmadığında ısrar ediyordu. Şimdi
görüyoruz ki, petrol esasında hükümetin göz önünde bulundurduğu en
önemli stratejik noktalardan biriydi ve bu dev ödülü onlara vermek
için petrol şirketleriyle gizlice işbirliği yapıldı" diye
konuştu.