Irak'taki direnişin sorumlusu Türkiye!

ABD Savunma Bakanı Donald Rumsfeld, ''Amerikan askerleri Irak'a kuzeyden, Türkiye üzerinden girebilmiş olsaydı savaş sonrası isyanın boyutu bu kadar büyük olmayacaktı'' dedi. Rumsfeld, ABD dördüncü piyade tümeninin Irak'a kuzeyden girememesi sonucu, Bağdat alınıncaya kadar devrik Saddam Hüseyin rejiminin Baas partisine mensup çok geniş bir Iraklı asker ve istihbaratçı grubunun halkın arasına karıştığını ve bu yüzden de bugün Irak'taki direnişçilerin sayısının halen yüksek olduğunu söyledi. Donald Rumsfeld, Irak Savaşı'nın ikinci yıldönümü dolayısıyla, ABD Başkanı George W. Bush yönetimine yakın yayın politikasıyla bilinen Fox News televizyonunda bir değerlendirme yaptı. ABD Savunma Bakanı, gazeteci Chris Wallace'ın, ''Geriye dönüp baktığınızda, savaş öncesi veya sonrası planlamada olsun, hiç kendi kendinize, (keşke bunu düşünseydim veya keşse o zaman bunu bilseydim) dediğiniz oldu mu?'' sorusuna şöyle yanıt verdi: ''Bugün isyancıların düzeyine bakılırsa, yani savaştan iki yıl sonrasına, açıkçası, dördüncü piyade tümenini Türkiye yoluyla kuzeyden sokabilseydik, Saddam Hüseyin'in Baas rejiminden daha çok kişiyi yakalayacak veya öldürecektik. İsyancılar bugün daha az sayıda olacaktı. Ama ne oldu? Güneyden girmek zorunda kaldık ve dördüncü piyade tümenimiz kuzeyde bloke edildi. Bunun sonucu olarak, Bağdat alınıncaya kadar Irak ordusu ve istihbarat servislerine mensup çok geniş sayıda bir grup, halkın arasına karıştı. Pek çok durumda bu güçler halen aktif.'' ''Bugün 25 milyon Iraklı'nın özgürleştirildiğini ve ekonomisinin geliştiğini, siyasi sürecin başarılı seçimlerle demokrasiye doğru ilerlediğini ve isyancıların saldırılarını sürdürdüğünü'' ifade eden Rumsfeld, bu saldırıların şimdi bir ölçüde azaldığını kaydetti. Rumsfeld, şu sırada Irak'ta 145 binden fazla Iraklı güvenlik gücü bulunduğunu ve direnişçilerle başa çıkmanın, giderek artan şekilde Iraklı güçlerin sorumluluğu olacağını söyledi. Bazı Amerikalı yetkililerin, Irak'taki Amerikan askerlerinin gelecek yılın başından itibaren çekilmeye başlayacağı yönündeki açıklamalarına ilişkin bir soruya karşılık Rumsfeld, bu konuda çok sayıda kişinin fikirlerini söylediğini ancak hiçbirinin karar mekanizması içinde yer almadığını kaydetti. Rumsfeld, sahadaki komutanların yanısıra, ABD Genelkurmay Başkanı Richard Myers ve yardımcısı Peter Pace ile birlikte bu konuları tartışıp bir sonuca vardıktan sonra, görüşlerini Başkan Bush'a sunacaklarını ve kararın Bush tarafından alınacağını söyledi. WOLFOWITZ ABD Savunma Bakan Yardımcısı Paul Wolfowitz'in Dünya Bankası Başkanlığı'na aday gösterilmesini değerlendiren Rumsfeld, ''Wolfowitz çok yetenekli, çok parlak ve özverili birisi. İçinde yaşadığımız dünyayı, çekilen acıları ve nasıl daha iyi bir dünya yaratabileceğimizi önemsiyor. Bence harika bir seçim. Deneyimli bir diplomat. ABD Savunma Bakanlığı'nda harika iş yaptı. İnsanların, iki üç yıl içinde, Başkan Bush'un ne kadar iyi bir seçim yaptığını göreceğini düşünüyorum'' dedi. EN YAŞLI ABD SAVUNMA BAKANI Kendisinin en yaşlı ABD Savunma Bakanı olduğu ve bu görevde ikinci en uzun süre kalan bakan olduğunun söylenmesi üzerine Rumsfeld, ''Kesinlikle en yaşlıyım ancak en uzun süre görev yapan ikinci savunma bakanı olup olmadığımı kontrol etmeliyim'' dedi. Bu görevden çekilmeyi isteyip istemediğine ilişkin bir soruya karşılık Rumsfeld, ''Bunu hiç düşünmedim. Bu, Başkan Bush'un vereceği bir karar. Hepimiz, Başkan'ın hizmetindeyiz. Ülkeme hizmet edebilme fırsatı dolayısıyla kendimi çok şanslı hissediyorum. Sağlığım iyi. Daha önce de söylediğim gibi, üniformalı kadın ve erkeklerimizle, bütün dünyada çok cesur ve asil iş yapan bu gönüllülerle çalışmak çok özel bir ayrıcalık. Onlarla çalışabildiğim için onur duyuyorum'' yanıtını verdi.