Irak’ta yaşananlar sadece bir mezhep...
Abone olDiyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Mehmet Görmez, Irak’taki gelişmeleri yakından takip ettiklerini belirterek, yaşanan olayları sadece “mezhep...
Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Mehmet Görmez, Irak’taki
gelişmeleri yakından takip ettiklerini belirterek, yaşanan olayları
sadece “mezhep kavgası” şeklinde takdim etmeyi bir eksiklik olarak
gördüğünü söyledi.
Mehmet Görmez, Ramazan ayıyla ilgili kampanyanın Sepetçiler
Kasrı’nda yapılan tanıtım toplantısında gazetecilerin gündeme
ilişkin sorularını yanıtladı. Bir basın mensubunun, “Uyuşturucuyla
alakalı bir çalışmanız var mı?” sorusu üzerine Görmez, “Bu
bağımlılıktan insanları korumak en büyük vazifemiz. Diyanet İşleri
Başkanlığı ile Yeşilay’ın çok önemli işbirlikleri vardır. Her ilde
öne çıkmış kanaat önderlerimiz, din görevlileri öncülüğünde bir
çalışma yürüteceğiz ve her türlü bağımlılıktan gençlerimizi korumak
için bir bilinç oluşturmaya çalışacağız” dedi.
Suriyeli mültecilerin durumunu hatırlatan bir basın mensubu
Görmez’e, Diyanet İşleri Başkanlığı’nın bu konuda somut bir çalışma
yapıp yapmayacağını sordu. Görmez ise, “Biz topluma anlatacağımız
bir şeyi bizzat yaparak göstermeyi prensip ve ilke olarak kabul
ediyoruz. Diyanet İşleri Başkanlığı 81 ilden ve onlara bağlı her
ilçeden bu konuyla görevlendirdi. Türkiye’nin her ilinde, her
ilçesinde, her müftümüz orada görev yapan vaizlerimiz ve bazı
önemli din görevlisi arkadaşlarımız cemaatlerindeki hayırsever
vatandaşlarıyla beraber birer heyet oluşturacaklar ve bu heyetler
kaç ilimiz, kaç ilçemizde kaç mülteci var, kaçının evi barkı var,
kaçının evi barkı yok, kaçı sokakta yatıyor, kaçı susuz aç bunları
tespit edecek ve her birisinin insan onuruna yakışabilecek ortama
sahip olabilmesi için bizzat öncülük yapacak” diye karşılık
verdi.
“ALEVİLİK ÜLKEMİZDE HİÇBİR ZAMAN TOPLUMSAL SORUN OLMAMIŞTIR”
Prof. Dr. Mehmet Görmez, Alevilikle ilgili daha önce yaptığı
açıklamaların hatırlatılması üzerine ise, “Pek çok olay gibi
Alevilik meselesinin de bir toplumsal boyutu var, hukuki boyutu,
özgürlükler boyutu var, bir de siyasi boyutu var. Aslında Alevilik
ülkemizde hiçbir zaman toplumsal bir sorun olmamıştır. Biz birlikte
yaşayan bir toplumuz. Türkiye’de kendisini ehlisünnet olarak
adlandıran, bunu Müslümanlık üzerinde bir üst kimlik olarak
görmeyen topluluk, Alevi komşusuna alevi dostuna öteki gözüyle
bakmamıştır. Yanlış ve eksik bilgilerin var olduğunu biliyoruz
ancak son yıllarda bu eksiklikler de ortadan kalkmış vaziyette.
Toplum bu konuyla alakalı atılacak her türlü hayırlı adıma
hazırdır” şeklinde konuştu.
Kadına şiddet konusunda sorulan bir soru üzerine de Görmez, kadına
karşı şiddet, çocuk istismarı, çocuğa karşı şiddet, aile içi
şiddet, töre cinayetleri, çocuk yaşta zorla evlendirmelerin
kendilerinin öncelikli konuları olduğunu söyledi. Görmez, “Bütün
toplantılarımızın ve eğitimlerimizin parçası haline geldi. Sadece
hutbe ve vaazlarla telkinlerle bu ortadan kalkmaz ben hiç kimse
kimsesiz kalmasın derken bu sorunları da içerisine katarak toplumda
yeniden bir farkındalık oluşturmaya çalıştığımızı ifade etmek
istiyorum” dedi.
"IRAK’TA YAŞANAN OLAYLAR, YARALI BİLİNÇLERİN ÜRETTİĞİ BİR
KAOSTUR"
Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Mehmet Görmez, Irak’ta yaşanan
olaylara ilişkin soru üzerine de şunları söyledi:
“Irak’taki gelişen son olaylardan itibaren Diyanet İşleri
Başkanlığı bu konuyu öncelikli konu haline getirdi. Şahsen 8 dilde
bir açıklama yaparak, bunu Arapça olarak bizzat seslendirerek İslam
dünyasının her tarafında sesimizi duyurmaya çalıştık. Dini
kurumlarla iletişim halindeyiz. Bugün İslam coğrafyasında meydana
gelen kardeş kavgasının sadece mezhepler tarihi bilgileriyle,
sadece ilahiyat teoloji bilgileriyle, sadece siyaset bilimiyle
tahlil etmek mümkün değil. Ben sadece bir mezhep kavgası şeklinde
takdim etmeyi de bir eksiklik olarak düşünüyorum. Çünkü tarihte
yaşanmış bir mezhep kavgası değil bu. Bu yaklaşık iki asırdır
işgaller sömürgeler istibdat rejimleri bünyesinde büyüyen, yaralı
bilinçlerin ürettiği bir kaostur. Kaosun meydana getirdiği
ideolojilerin mezhep rengine bürünerek insanların birbirine karşı
getirilmesinden ibarettir.”
(İHA)