Iraklı kadınların hak mücadelesi
Abone olMlodoch, bölgesel farklılıkların kadın hareketine de yansıdığına dikkat çekerek, kadınların ülkedeki gücünden bahsediyor.
Amerikalılar'ın Irak'ı işgali, Iraklı kadınları nasıl etkiledi?
Uzun süredir Irak'ta yaşayan Alman Haukari yardım kuruluşunun
çalışanı Karin Mlodoch, kadın hareketinin Irak'taki durumunu
anlattı. Mlodoch, Iraklı kadınların hak ettikleri yeri almak
istediğini söylüyor... Irak'ta, ABD önderliğindeki koalisyon
güçleri tarafından yaklaşık bir yıl önce başlatılan işgalin çeşitli
toplum kesimleri üzerinde değişik etkileri oldu. Iraklı kadın
örgütleri, değişimin ortaya çıkardığı koşulları, toplumsal
konumlarını daha da iyileştirebilmek için kullanmaya çaba
harcıyorlar. Iraklı kadınlar, çoğu zaman da zaman var olan
haklarının geri alınması yolundaki çabalara karşı mücadele etmek
zorunda kalıyorlar. Iraklı kadınlar, 1959 yılında kabul edilen laik
Medeni Kanun'un yürürlükten kaldırılması girişimine karşı bu yılın
başında birlikte mücadele ettiler. Kadını toplumda ikinci sınıf
insan yapma girişimi, radikal İslami çevrelerin eseriydi. Kadınlar,
çok sayıda gösteri yaptılar ve yasanın kaldırılması girişimi
durduruldu. Ancak Şii toplumun dini liderleri pes etmiş değil:
Mecburi evliliğin yasalaşması, boşanan kadınların yasal haklarından
tamamen mahrum bırakılması için mevzuatta değişiklikler talep
ediliyor. Iraklı kadınların büyük gücü var Ancak Iraklı kadınlar
kazanımlarını kaybetmek niyetinde değil. Tikrit bölgesindeki siyasi
şiddet kurbanlarına ve kayıp yakınlarına yardım sunan Haukari adlı
sivil toplum örgütünün çalışanlarından Karin Mlodoch da Iraklı
kadınların kazanımlarının yine de şaşırtıcı olduğu görüşünde:
"Iraklı kadınların aslında çok büyük bir gücü var. Genellikle iyi
eğitim görmüş ve siyasi birikime da sahipler. Kadınlar, eski
sistemin artık geride kaldığı, yeni bir sistemin yapılandırılmakta
olduğunun farkında. Yeni yapılanmada mutlaka hak ettiklerini
yerlerini almak istiyorlar." Yüzde 25'li kontenjan Irak'ın
kuzeyiyle Sünni ve Şii bölgeleri arasında kadın haklarına yönelik
bakış açısı farkı var. Buna rağmen geçiş anayasasında kadınların
mecliste yüzde 25 kontenjan edinebilmeleri konusunda uzlaşma
sağlandı. Mlodoch, "Irak'ın geniş kesimlerini temsil eden pek çok
kadın örgütlenmesi parlamentoda kadına verilen yüzde 25'i de az
buldu, yüzde 40 istedi" diye anlattı son durumu. Irak'ta bölgesel
farklılıklar kadın hareketine de yansıyor. Su ve elektrik
sorunlarının hala tam anlamıyla ortadan kaldırılamadığı güneyde
yaşam, ülkenin kuzeyine oranla çok daha zor. Güneyde güvenlik
sorunu da Irak'ın kuzeyine oranla hala çok önemseniyor. Bu yüzden
de Irak'ın tüm bölgelerinden kadınların katıldığı bir toplantıda,
laiklik yanlısı konuşmalar yapan Kürt kadınların kafalarına Şii
kadınlar tarafından ayakkabı fırlatılabiliyor. Mlodoch kuşkulu
Iraklı kadınlara yardım sunan Haukari adlı sivil toplum örgütünde
görev alan Karin Mlodoch, bundan sonrası için kuşkulu. Mlodoch,
"Kadınların önünü açan, onları siyasi örgütlenmelerde biraraya
gelme yönünde cesaretlendiren programlar hazırlanmadığı sürece,
istediğiniz kadar anayasada kadına kontenjan ayırın. Kadınların
yerel yönetimlerde, bölgesel konseylerde ve ulusal düzeyde
temsilcilik üstlenmesi lazım" diyor. Mlodoch, 2005 yılı sonunda
yapılması öngörülen parlamento seçimleri için iyimser bakıyor.
Amerikan hükümeti, kadın hareketinin güçlendirilmesi ve yapılanması
için tam 10 milyon dolarlık bütçe ayırmış durumda. Kaynak :
Deutsche Welle