Irak'a özgürlük ama paralı...

New York Daily News’te yer alan habere göre; ABD ordusu, Umm el Kasr’daki “ileri gelen Iraklılar” ile bir anlaşmaya vardı. Söz konusu kişiler, suyu ABD’den ücretsiz alacak. Daha sonra aynı suyu halka satacaklar. Bağımlı zümre Böylelikle, kasabanın ileri gelenlerinin maddi çıkar ilişkileri ile Amerikalılara bağlanması hedefleniyor. ABD, aynı taktiği Türkiye’de de izlemiş ve Güneydoğu bölgelerinde arazileri, fabrikaları, sanayi sitelerini kiralayarak kendine bağımlı bir zümre yaratmaya girişmişti. Amerikalı Albay David Bassert, “Su karşılığında makul bir ücret almalarına izin veriyoruz. Böylece, tekrar çalışmaya başlamak için bir sebepleri olacak” dedi. “Makul ücret”in ne olduğunu bilmediğini söyleyen Bassert, suyun kaçtan satıldığını da bilmiyor. Amerikalı komutan, Irak’taki “pazarlık yapma” alışkanlığının, suyu “normal fiyatına indireceğini” de ekledi. ‘Piyasa’ böyle işliyor Amerikan ordusuna tercüman olarak hizmet eden “muhalif” Iraklılar bile, suyun parayla satılmasına tepki gösterdiler. Adının “Ahmed” olduğunu söyleyen bir ABD vatandaşı Iraklı, “Böyle bir insani krizin ortasında pazar ekonomisi yerleştirmeye çalışıyorlar” dedi. Ahmed, “Bu tam bir saçmalık. Suyu parayla satıyorlar. Kimsede para yok; olsa da ne parası verecekler, Irak parası mı, Amerikan doları mı?” diye sordu. İşgalciler için tercümanlık yapan Ahmed, kamyonlardan su almaya çalışan halkın sık sık birbirlerine girdiğini, bıçaklı kavgaların dahi çıktığını söyledi. İşgalciler, halkın içinde bulunduğu korkunç durumun görülmemesi için, kasabaya gazeteci girmesine izin vermiyorlar. Umm el Kasr’ın kontrolünden sorumlu İngiliz komutanlar, bu uygulamaya tepki gösterdiler. Bir İngiliz sözcü, “Suya para alınmaz. Bu nasıl insani yardım planı? Bu insanların ayaklarında pabuç bile yok” dedi. İhaleler paylaşılıyor Öte yandan; ABD finans çevrelerinin gazetesi Wall Street Journal’de yer alan bir habere göre, toplamı 1.7 milyar doları bulan “Irak’ın yeniden yapılandırılması” ihalelerinin sahipleri belli oluyor. Az sayıda ABD firması arasında paylaştırılacak olan ihalelerden nasiplenecekler arasında Bechtel Corp., Parsons Corp., Halliburton ve Brown&Root firmalarının adı geçiyor. Gazete, ihalelerin kısa adı USAID olan Uluslararası Kalkınma Ajansı aracılığıyla dağıtılacağını yazdı. Ajansın yöneticilerinden Timothy Beans gazeteye yaptığı açıklamada, “Savaş koşullarında, piyasaya çıkarak 4-5 ay boyunca en iyi teklifi verecek firmayı arayamıyorsunuz” dedi. Önce ihale kararı Beans, “USAID’in bu nedenle önceden belirlenmiş çok az sayıda firmayla temasa geçtiğini ve bu işin, daha savaş kararı açıklanmadan, ocak ayı başlarında yapıldığını” itiraf etti. Irak’ta öncelikli olarak yapılacak işlerin karayolları ve köprülerin onarımını ile okul yapımını kapsadığını bildiriliyor. USAID yetkilileri, ihalelerin verileceği şirketlerin adlarının önümüzdeki günlerde açıklanacağını kaydetti. Avrupa tepkili Gazeteye bilgi veren kaynaklar, inşaatların güneydeki Basra kentinden başlanmasının planlandığını ve Basra’nın “bir örnek oluşturmasının arzulandığını” belirttiler, ancak bu kesimde şiddetlenen çarpışmaların, projenin şimdilik askıya alınmasına neden olduğunu vurguladılar. Irak’ın onarımıyla ilgili büyük projelerin sadece ABD firmalarına dağıtılması Avrupa ülkelerinin tepkisini çekti. Bu yoldaki eleştirileri cevaplamaya çalışan Beans, “ihalelerin yabancılara verilmesinin söz konusu olmadığını” belirtmekle birlikte, “bu firmaların taşeron olarak başvurabileceğini” söyledi. Avrupalı şirketlere ABD’nin taşeronluğu düşerken, Türk firmalarına da, muhtemelen “taşeronun taşeronluğu” düşecek. Kaynak : Evrensel