Irak'a girecektik ama...

Çankaya Köşkü'nde Irak kriziyle ilgili olarak Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer'in başkanlığında yapılan bir zirve toplantısında bu yönde bir ilke kararına varılıyor. Sezer'in başkanlığında Başbakan Bülent Ecevit, Genelkurmay Başkanı Org. Hilmi Özkök ile Başbakan Yardımcısı ve Dışişleri Bakanı Şükrü Sina Gürel'in katılımıyla gerçekleşen zirvede, Türkiye'nin kendi güvenliği ve kaos ortamında doğabilecek olumsuz sonuçları önlemek için Kuzey Irak'taki askeri varlığının bir kolorduya çıkarılması gerektiği kabul ediliyor. Ancak, hükümet değişikliğinden sonra Gül ve Erdoğan hükümetleri bu ihtiyacı duymuyor. Eski Dışişleri Bakanı Şükrü Sina Gürel, Türkiye'nin hâlâ aynı ihtiyaç içinde olduğu düşüncesinde. Gürel, dün bu konudaki sorumuzu yanıtlarken şu değerlendirmeyi yaptı: 'TÜRKİYE İSTENMİYORDU' "Bence bugün de yapılması gereken Türkiye'nin Kuzey Irak'ta kendi güvenliğinin gerektirdiği önlemleri almasıdır. Eğer bu yapılabilseydi bugün yaşanan birçok olumsuz gelişme yaşanmazdı. Kuzey Irak'ta zaten bir otorite yoktu. Türkiye güvenliği için askeri varlık bulunduruyordu. Bunu artırmak savunma hakkının doğal sonucuydu. Zaten ABD hiçbir biçimde bizim Kuzey Irak'ta olmamızı istemiyordu. Bizim önümüze planları koymuşlardı. Bu planlarda Türkiye'yi Kuzey Irak'ta istemedikleri belli oluyordu. Türkiye'ye sadece kendi planlarının uygulanmasında yardımcı bir rol veriyorlardı. Türkiye'nin ABD'nin savaş planlarının bir parçası, yardımcısı olmasındansa kendi ulusal güvenliğini ilgilendiren bu konuda kendi güvenlik önlemini alması daha uygun bir davranış olurdu. Ancak AKP hükümeti bunu yapmadı." 'AKP KARARA UYSAYDI...' Bu tarihi kararın ipucu, Ecevit hükümetinin son döneminde Başbakan Yardımcısı ve Dışişleri Bakanı olarak görev yapan Prof. Dr. Şükrü Sina Gürel'in, 6 Eylül 2003 tarihli Cumhuriyet gazetesindeki yazısında yer aldı. Gürel, "Sahibinin sesi" başlığıyla yayımlanan yazısında şöyle dedi: "Aslında AKP hükümeti işin başında ulusal güvenlik gereksinmelerimiz ve ulusal çıkarlarımız doğrultusunda davranıp kendisinden önceki hükümet döneminde kararlaştırılmış olanı yapsaydı, bugünkü sorunlar yaşanmazdı. Yani Zebarileri dinlemeden ve ABD, Irak'a saldırmadan bir kolordumuzla Kuzey Irak'ta 50 kilometre ilerleyip dursaydık, yapmamız gerekeni yapmış olurduk ve kimsenin bize bir diyeceği olmazdı. Böylece uluslararası hukuka uygun davranmış, kendi savunma hakkımızı kullanmış ama hukuksuz bir saldırıya yandaş olmamış bir halde, rahat olurduk." Kaynak : Milliyet'Fikret Bila