Irak Türkiye'nin sorunu değil

CHP TBMM Grup Başkanvekili Haluk Koç, Genelkurmay 2. Başkanı Orgeneral Yaşar Büyükanıt'ın, Irak'a asker gönderme konusundaki ''Kapımızdaki yangına kayıtsız kalamayız'' sözlerini değerlendirirken, ''Irak'ta yangın varsa, bu yangını önce çıkaranlar düşünsün. Bu yangını söndürmek Türkiye'nin sorunu değil'' dedi. Koç, motorlu taşıtlardan ek vergi alınmasını içeren düzenlemenin yürürlüğünün durdurulması ve iptali istemlerini içeren dilekçeyi Anayasa Mahkemesi'ne verdikten sonra, gazetecilerin gündeme ilişkin sorularını yanıtladı. Orgeneral Büyükanıt'ın, Irak'a asker gönderme konusundaki 'Kapımızdaki yangına kayıtsız kalamayız'' sözlerini değerlendirmesini istemesi üzerine, Koç, şöyle konuştu: ''Türkiye'nin bütün anayasal kurum ve kuruluşları, ülkenin sorunları hakkında görüş ifade etme durumundadırlar. Hepsinin görüşünü saygıyla karşılamak gerekiyor. Fakat Irak'ta yangın varsa, bu yangını önce çıkaranlar düşünsün. Bu yangını söndürmek Türkiye'nin sorunu değil. (BM çerçevesinde bu yangının tüm insanlığın ortaklaşa gayretiyle söndürülmesi düşünülürse, Türkiye de bu durumda pozisyonunu gözden geçirir) demiştik daha önce. Yangını çıkaran ortada. Yangını çıkaran, şu anda bataklıkta. Bu bataklıkta beraber boğulmamızın, yanmamızın gereği yok. Hiçbir Mehmet'in de Necef çöllerinde işi yok, yeri yok. Eğer çok meraklılarsa kendi yakınlarından başlayabilirler Irak'ta yangın söndürmeye, göndermeye. Hükümet için söylüyorum bunu...'' Bilal Erdoğan'ın nikahı Koç, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın oğlu Bilal Erdoğan'ın nikah törene ilişkin görüşünü soran bir gazeteciye, şu yanıtı verdi: ''Gençlere mutluluk diliyorum. Yaşları çok genç olmasına rağmen yaşamlarını birleştirmişler. Ama görüntü rahatsız edici, şık değil. Bir başbakanın, daha uygun şartlarda bir aile içi törende bunu yapması daha uygun olurdu. Ortaya konulan kılık kıyafet manzarası, oldukça rahatsız edici. Bu konuda çağdaş Türkiye'den ne kadar adım adım uzaklaşmakta olduğumuzu paylaşmak istiyorum. Gösteri yaparcasına salınarak yollarda yürüyen kara çarşaflı manzaralar basında yer aldı. Bu bir gövde gösterisidir, bu bir 'biz buradayız' mesajıdır. Onlar oradaysa, Türkiye Cumhuriyeti'nde de çağdaş sistem içerisinde, Cumhuriyet etrafında odaklanmış bir sürü insan var. Bizler de buradayız.'' Topluma kazandırma yasası Haluk Koç, Topluma Kazandırma Yasası'nın tam olarak amacına ulaşamadığı yönündeki eleştirileri değerlendirmesinin istenmesi üzerine, yasa kapsamında Türkiye dışından teslim olanların sayısının 14 olarak ifade edildiğini belirterek, ''Dışardan gelen kimse yok. Başvuranların çoğu tutukevlerinde bulunan kişiler'' dedi. ''Yerinden, yurdundan edilen milyonlarca insanın kendi yurtlarına, köylerine döndürülmesi'', esas ''eve dönüş''ün bu kapsamda ele alınması gerektiğini daha önce ifade ettiklerini belirten Koç, bunun da ancak sosyal demokrasiyle gerçekleşeceğini, pişmanlık yasasıyla olmayacağını kaydetti. Bu yasaya, daha çok ''Sivas ve Hizbullah davaları sanıkların, çeşitli terör eylemine giren ve şimdi bu işi örgütlü yaptıklarını ileri süren kişilerin ya da örgütlerin sevindiğini'' ifade eden Koç, ''Aydınlarımıza karşı işlenen suikastlerin failleri de örgütlü suçtan dolayı ceza indirimi talebinde bulunuyorlar'' dedi. "Unakıtan affı" Bir gazetecinin sorusu üzerine kambiyo affı ile ilgili çalışmaları bulunduğunu söyleyen Koç, şöyle konuştu: ''Bu dönemde Maliye Bakanı ilginç söylemleriyle gündeme geldi. Kambiyo affıyla, klasik Kemal Unakıtan affı ortaya çıkıyor. Alıştık artık bu filmi seyretmeye. Kambiyo affı sırasında yöneticisi olduğu dönemde Albaraka'nın toplam 1.7 milyar dolarlık hayali ihracat işinde kendisi de var. Kendisi de af kapsamı içine giriyor. Bir başka olay, bazı şirketler var. Bu şirketlerin de kambiyo affıyla aklandıklarını görüyoruz. Bu şirketlerin içinde bir tanesi var, bu, Amerikan Haber Alma Teşkilatı'nın arama listesinde bulunan ve uluslararası teröre katkı verdiği ifade edilen bir şirket. Burada AK Parti'nin kimlerle kol kola olduğunun görülmesi gerekiyor. CHP olarak bunu büyük bir açıklıkla ifade ediyoruz. AK Parti bunun böyle olmadığını açıklasın, kanıtlasın, toplumu buna inandırsın.''