Irak patlamaya hazır bomba gibi
Abone olIrak'ta 30 Ocak tarihinde yapılması planlanan seçimlerin, sorunların azalmasına değil, daha da çeşitlenmesine yol açacağı öne sürülüyor. Etnik sorunlar başta geliyor.
Irak'ta sorunların daha da çeşitlenecek olmasının ana nedeni,
ülkede her gün can alan direniş, terör eylemleri ya da seçimi
boykot çağrıları değil. Ülkenin en büyük Sünni partisinin seçimlere
katılmayacağını ilan etmesi de asıl sorunu oluşturmuyor. Bunlar
sadece, seçim yapmakla sorunların çözülmeyeceğinin göstergeleri
sayılabilir. Washington da bu durumu bildiğinden, Irak'ta hem özgür
irade ile seçimlere gidilip, hem de azınlık haklarının nasıl
korunacağı konusunda kafa yoruyor. Seçimlerin sorunsuz geçmesi
durumunda, Irak'ta nüfusun en az yüzde 60'ını oluşturan ve şimdiye
kadar siyasi söz söyleme hakkı olmayan Şiiler'in seçimden açık
farkla galip çıkmaları bekleniyor. Nüfusun sadece yüzde 20'sini
oluşturan Sünni azınlık, Irak'ta her zaman iktidara damgasını
vurmuş, bunun ötesinde Şiiler'i ve nüfusun hemen hemen yüzde
20'sini oluşturan Kürt azınlığı vesayet altında tutmuştu. Şimdi
yapılacak özgür ve demokratik seçimler bu haksız durumu ortadan
kaldıracak. Ancak, bu kez de Sünniler ve hatta Kürtler, gelecekte
siyasi önem taşımayan bir azınlık konumuna düşebilir. Böyle bir
durum ise halk grupları arasında iç çekişmelerin iyice su yüzüne
çıkmasına ve çatışmaların artmasına sebep olabilir. İşte bu yüzden,
ABD bu duruma çare arıyor, hatta özgür ve demokratik seçim ilkesi
ile bağdaşmayan çözümleri bile aklından geçiriyor. Örneğin, seçimin
sonucu ne olursa olsun, Sünniler'e parlamentoda belirli bir
sandalye sayısı, yani kontenjan ayırmak gibi. Azınlıkların
korunması sorunu yeni bir şey değil. Bu sorun ne zaman yasal, ama
demokratik çoğunluk ilkesini ihlal ederek çözülmüşse, orada hep iç
çekişmelere hatta iç savaşlara yol açtığı ortada. Örneğin,
Lübnan'da böyle olmuşur. Öte yandan Almanya'daki gibi federatif bir
sistem de ancak halkın özgür iradesi ve isteği ile mümkün olabilir.
Irak'ta Şiler'in, Kürtler'in ve Sünniler'in çoğunlukta olduğu
bölgeler var, ancak bu bölgeler ülkenin diğer 18 eyaleti ile
benzerlik göstermiyor. Bağdat'ta ise nüfus tamamen karışık ve bu
yüzden başkentin özel bir konumu bulunuyor. Irak'ta ayrıca
Türkmenler, Asuriler, Kaldaniler gibi başka gruplar da yaşamakta.
Bunlar, yaşadıkları bölgelerde tam olarak çoğunluğu oluşturmuyor,
bu yüzden bunlara da özel haklar verilmesi gündeme geliyor. Ancak
30 Ocak'ta tüm azınlıklara hak sağlayacak bir seçim paketini
uygulamaya koymak için Irak'ta yasal zemin bulunmuyor, zaten geçici
hükümet de böyle bir yasa hazırlamaya niyetli görünmüyor. Bu
durumda seçimler ülkedeki siyasi kargaşa ortamını daha da
güçlendirecek gibi görünüyor. Seçilenlerin zorlu görevi ise, 2005
yılı Aralık ayında yapılacak ikinci seçimlerde, -demokrasiyi rafa
kaldırmadan- azınlıkların da korunmasını ve haklarını sağlayacak
pratik bir sistemi oluşturmak olacak.