Irak kadını yeni ekolünü buldu
Abone olIrak kadını, Türk kadınlarının statüsünü ve modernliğini kendilerine örnek alıyorlar.
Özgür Kadınlar Derneği Başkanı Yenar Muhammed, yeni kurulan
''Irak Toplumunda Laikliğin Korunması Komitesi'' adlı örgütün dün
Bağdat'ta düzenlediği konferans sırasında Ortadoğu'da kadının
toplum içindeki statüsünü üst seviyelere çıkaran ilk ülkenin
Türkiye olduğunu belirterek, Türk kadının Irak'taki hemcinslerine
göre çok daha özgür olduğunu ve Irak'taki kadınların da
Türkiye'dekiler gibi özgür olmasını istediklerini söyledi.
Türkiye'de kadının statüsünun, Irak kadınları için ''bir model''
oluşturduğunu belirten Muhammed, ''Türk kadınına baktığımda, her
bakımdan laik bir kadın görüyorum'' dedi. Muhammed, Türkiye'deki
laik ve modern toplum yapısına da övgüler yağdırarak, bu yapıyı
Irak toplumunda da uygulamaya çalıştıklarını ifade etti. Ülkesinde
zorla evlendirilen ya da çocuk yaptırılan, tecavüzlere uğrayan,
fuhuş yüzünden idam edilen ve her türlü baskıya maruz kalan kesimin
kadınlar olduğuna dikkat çeken Muhammed, ''Anneannem 14 yaşındayken
zorla 52 yaşındaki bir erkekle evlendirilmiş, zorla arka arkaya
çocuk yaptırılan tanıdıklarım var. Bunlar hiç aklımdan çıkmıyor''
dedi. Yenar Muhammed, Irak kadınının statüsünun geliştirilmesi,
laik ve modern bir Irak yaratılması yolunda, Türkiye'deki sivil
toplum kuruluşlarından da manevi destek beklediklerini sözlerine
ekledi. Konferansa katılan Iraklı kadın sanatçılar da Türk
kadınının durumunun Irak kadınına göre çok daha iyi olduğunu
belirterek, Türkiye'deki bu özgür yapıyı Irak toplumunda da görmek
istediklerini vurguladılar. TÜRK KADINININ YERİNDE OLMAK Bağdat
sokaklarında görüşülen Iraklı kadınlar da, Türkiye'deki
hemcinslerinin içinde bulunduğu özgür ortamı yaşamanın hayalini
kuruyor. Türk kadının toplum içindeki statüsüne her yönüyle
imrendiklerini ifade eden Iraklı kadınlar, kendilerine yönelik
baskılardan bunaldıklarını ve yakın bir zamanda Türkiye'deki modern
yapının Irak'a da yerleşmesini istiyorlar. Bağdat'ın en lüks
caddelerinden Arasat'taki bir kuaförde çalışan Hanan adlı kadın,
Türk kadının yaşadığı özgürlüğün onlar için artık normal hale
geldiğini, Iraklı kadınlar içinse, Türkiye'deki özgürlüğün
olağanüstü bir şey olduğunu belirtiyor. Kuafördeki müşteriler de
Hanan ile benzer görüşler öne sürerek, Türkiye'deki hemcinslerine
ne kadar imrendiklerini gizlemiyorlar. Kent merkezindeki bir otelde
görev yapan Semire adlı kadın da, ''Şu bir gerçek ki, Türk kadını
çok daha özgür ve Türkiye laiklik ve modernliğin çok geniş olduğu
bir ülke'' ifadesini kullanıyor. ''SADDAM SONRASI DURUMUMUZ DAHA DA
KÖTÜ OLDU'' Iraklı kadınların en dikkat çekici şikayetlerinden biri
de Saddam rejiminin devrilmesinin ardından, savaş öncesine göre çok
daha kötü koşullar altında yaşadıklarını dile getirmeleri oldu.
Saddam rejiminden sonra güvenliğin iyice ortadan kalktığını ve
kendilerine yönelik saldırıların arttığını belirten Iraklı
kadınlar, ''Eskiden sadece Saddam ve ailesinden korkardık, şimdi
herkesten korkuyoruz'' diyorlar. Özgür Kadınlar Derneği Başkanı
Yenar Muhammed, kadının içinde bulunduğu durumun Saddam dönemine
göre çok daha kötü olduğunu belirterek, savaştan sonra Irak
kadınının özgürleşmesinin sadece lafta kaldığını, gerçekte özgürlük
diye bir şeye sahip olmadıklarını kaydediyor. Muhammed, hükümette
ve çeşitli yönetim kademelerinde kadınların yer almasının yeterli
olmadığını, önemli olanın kadının toplumdaki statüsünun
geliştirilmesi olduğunu ifade ediyor. Aynı derneğin üyelerinden
Leyla Muhammed de, Saddam rejiminin çökmesinden sonra kadınların
kaçırılması, öldürülmesi ve tecavüze uğramasında artış olduğunu,
güvenin kalmadığını, bunun da toplumda ''mafyalaşmaya'' yol
açtığını söylüyor. Amerikalılar Irak'a girdikten ve Saddam rejimi
çöktükten sonra da kadınlara yönelik karanlık senaryoların artarak
sürdüğünü kaydeden Muhammed, ''Saddam rejimi sırasında kadının
durumu çok kötüydü. Şimdi daha da kötü oldu. Irak toplumunun en alt
seviyesini kadınlar oluşturuyor'' dedi. ''ESKİDEN BİZİ SADECE UDAY
KAÇIRIYORDU...'' Irak'ta savaş sonrası kadının durumuyla ilgili
belki de en ilginç tespitse işletmecilik yapan Helin adlı
Hıristiyan bir Iraklıdan geldi. Saddam sonrası güvenin hiç
kalmadığını, eskiden çok daha serbest olduklarını, şimdi ise yalnız
dışarı çıkmaya korktuklarını belirten Helin, ''Eskiden bizi sadece
Uday kaçırıyordu, şimdi herkes kaçırıyor'' dedi. Otel görevlisi
Semire de, eskiden gece yarısına kadar dışarı yalnız
çıkabildiklerini, şimdi akşamları ancak yanlarında biriyle
gezebildiklerini kaydediyor. Hanan adlı kuaför çalışanı da eskiden
sadece Saddam ve ailesinden korktuklarını, şimdi herkesten korkar
hale geldiklerini, güvenliğin yok olduğunu ve kadınların bazı dini
kesimlerce çarşaf giymeye zorlandığını ifade ediyor. Diğer bir
kuaför görevlisi olan Hanah da, ''Saddam döneminden sonra bir sürü
hırsız, it-kopuğun türediğini, eskiye göre çok daha zor koşullarda
olduklarını, durumlarının çok kötüleştiğini'' söyledi. Hanah,
''Saddam bizi yok etti, şimdi başkaları yok ediyor'' dedi.